20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/541 Karar No: 2015/6319
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/541 Esas 2015/6319 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2015/541 E. , 2015/6319 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2003 yılında yapılan kadastro sırasında ... ilçesi, ... köyü 101 ada 198 parsel sayılı 9208,88 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Mart 1997 tarih ve 11 numaralı tapu kaydına istinaden tarla niteliğiyle dava dışı kişi adına tespit ve tescil edilmiş, 2011 yılında satış yoluyla davalı adına tapuya kaydedilmiştir. Davacı , 24/05/2013 tarihli dilekçesiyle taşınmazın zilyetlikle mülk edinme şartlarının oluşmadığı ve orman olduğu, kayıt miktar fazlası bulunduğu iddiasıyla dava açmış; ... Yönetimi, taşınmazın orman olduğu iddiasıyla davaya katılmış; mahkemece, davacının davasının kabulü ile dava konusu 101 ada 198 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 1833,88 m²"lik kısmına ilişkin tapunun iptali ile orman vasfıyla adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1966 yılında seri bazda yapılan orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre yapılıp kesinleşen evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ile aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçe ve davanın kayıt miktar fazlası olduğu iddiasıyla açıldığı anlaşılmakla, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (A) harfli bölümünün orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu ve dayanak tapu kaydı kapsamında kaldığı, (B) harfli bölümünün ise, kayıt miktar fazlası ve eylemli orman olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve temyiz harcının istek halinde iadesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 24/06/2015 günü oy birliği ile karar verildi.