Esas No: 2020/8004
Karar No: 2022/3252
Karar Tarihi: 21.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8004 Esas 2022/3252 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, müvekkillerinin davalı bankaya borcu olmadığının tespit edilmesi ve takibin iptal edilmesi, kötüniyet tazminatı talebiyle dava açmışlar. İlk derece mahkemesi talebin kısmen kabulünü hükme bağlamış, davacılar istinaf etmişler. Bölge adliye mahkemesi ise tazminat talebinin reddine, borç tespiti talebinin kısmen kabulüne karar vermiştir. Temyiz başvurusu yapan davalının talebi reddedilmiştir. Kanun maddeleri: HMK'nın 353/1-b-2, 369/1, 371, 370/1, 372.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 12.04.2017 tarih ve 2016/448 E- 2017/359 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 09.10.2020 tarih ve 2017/5537 E- 2020/1653 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirket ile diğer müvekkili ... ve ...'in kefaleti ile davalı bankadan kullandığı krediye istinaden, müvekkili şirketin maliki olduğu bağımsız bölümün 17.06.2011 tarih ve 11817 yevmiye nolu ipotek sözleşmesi ile davalı bankaya rehnedildiğini, davalı bankanın müvekkil şirket aleyhine, kullanılan krediye ilişkin İstanbul 10. İcra Müdürlüğü'nün 2013/5277 Esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçtiğini, davalının 03/12/2013 tarihinde müvekkillerinin tümü aleyhine İstanbul 18.İcra Müdürlüğü'nün 2013/29077 Esas sayılı dosyası ile 06/02/2012 tanzim, 03/10/2013 vade tarihli 100.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlattığını, takip konusu bonoya dair yeni bir alacak kaydının olmadığını, davalı bankanın bahse konu tarihte müvekkiline kullandırdığı bir kredi bulunmayıp müvekkillerinin davalı bankaya takip konusu bonoya ilişkin bir borcu olmadığını ileri sürerek tüm bu nedenlerden dolayı maddi ve manevi zararlara ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalması kaydıyla davacıların davaya konu takip dosyasından davalıyı borcu olmadığının tespitine ve takibin iptaline, davalı aleyhine takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkil banka ile davacı şirket arasında akdedilen 06.01.2012 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca 100.000,00 TL limitli kredi açılarak kullandırıldığını, işbu krediden doğacak borçlara da aynı sözleşmede diğer davalılar ... ve ...'in müteselsil kefil olduklarını, kredi sözleşmesinden doğan banka alacağının geri ödenmesi amacıyla da 06.02.2012 tanzim, 03.10.2013 vade tarihli 100.000,00 TL bedelli bono keşide edilerek müvekkili bankaya teslim edildiğini, müvekkil banka ile aralarındaki Genel Kredi Sözleşmesi ve bununla kurulan temel borç ilişkisini kabul eden davacıların hukuki sorumluluğu kadar müvekkil banka emrine düzenleyip tevdi ettikleri kambiyo senedinin sözleşme iradesine aykırılık teşkil etmediğini, İstanbul 18.İcra Müdürlüğü'nün 2013/29077 esas sayılı icra takibine borca ve imzaya itiraz edilmediği ve takibin kesinleştiğini savunarak davanın reddine, takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacılara yükletilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile; davacı tarafın davalı tarafa İstanbul 18.İcra Dairesi'nin 2013/29077 sayılı İcra dosyasında başlatılan icra takibinden dolayı talep edilen 100.000.- TL asıl alacağın 4.267,07 TL asıl alacaktan, 300.- TL komisyon bedelinin 50,03 TL'sinden borçlu olmadığının tespitine; fazlaya ilişkin talebin reddine; davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davanın menfi tespit davası olması nedeni ile tahsilat tarihine kadar işlemiş faiz ve ferileri hesaplanıp tahsilatın mahsubu ile dava tarihindeki alacağın hesaplanması gerektiği, ilk derece mahkemesinin dava tarihine göre değil, takip tarihine göre hatalı değerlendirme yapmasını yerinde olmadığı, dava tarihi itibarı ile alacak miktarının 20.610,48 TL olarak hesaplandığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 12.04.2017 gün ve 2016/448 Esas, 2017/359 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, davanın kısmen kabulüne, davacıların dava tarihi itibarı ile İstanbul 18.İcra Müdürlüğü'nün 2013/29077 Esas sayılı dosyasında; 2.704,17 TL işlemiş faiz, 300,00 TL komisyon ile 79.389,52 TL asıl alacak olmak üzere toplam 82.393,69 TL yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının tazminat talebinin reddine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4.221,24 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 21/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.