18. Ceza Dairesi 2019/23567 E. , 2020/5058 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Fuhuş, görevi kötüye kullanma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
KARAR
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A- Sanık ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı, yalnızca itiraz yolu açık ve yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirildiği,
Anlaşıldığından, sanık ... müdafiinin temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
B- Diğer hükümlerin temyizinde,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre ve iletişimin tespiti kararlarının "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçundan alınmış olması ve bu kararların verildiği tarihlerde "fuhuş" suçunun CMK"nın 135.maddesindeki katalog suçlar arasında yer almaması nedeniyle iletişimin tespiti kararlarıyla elde edilen görüşme kayıtlarının delil değerlendirme yasağı kapsamında kalması nedeniyle, bu kayıtlar değerlendirme dışı bırakılarak, yapılan incelemede;
1) Sanıklar ..... karşı, sanık ..."ın mağdur ... ..."e ve mağdur ... ... karşı, sanık ..."ın mağdur ..."ya karşı fuhuş suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizinde,
Sanıklara yükletilen fuhuş eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu ögelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Sanıkların bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda mağdurların birden fazla fuhuş yapmasına aracılık etmelerine rağmen, TCK"nın 43/1. maddesi uygulanmamış ise de aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii, sanık ..., sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ..., sanık ... ve O Yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye kısmen uygun olarak, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca karardan "TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin kısmın çıkartılması" biçiminde HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında fuhuş suçlarından kurulan beraat kararlarının temyizinde,
Sanıklara ve suça sürüklenen çocuğa atılı suça ilişkin yasa maddesinde öngörülen cezaların üst sınırı uyarınca, 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e. ve 67/2. maddeleri ve aynı Kanun"un 66/1-e., 66/2. ve 67/2. maddelerine göre, suçun tabi bulunduğu 8 yıllık ve suça sürüklenen çocuk açısından 5 yıl 4 aylık olağan dava zamanaşımının temyiz inceleme sürecinde gerçekleştiği anlaşıldığından O Yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen asli dava zamanaşımı nedeniyle, 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e. ve CMK"nın 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞMESİNE,
3- Sanıklar ...,...., ..., ... hakkında mağdur ...karşı, sanık ... hakkında mağdur ..."ya karşı, sanık ... hakkında mağdur ... Şimşek"e karşı, sanık ... hakkında mağdur ... Kara"ya karşı fuhuş suçlarında kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizine gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
a) Sanıklar ...,...., ..., ..."nun, mağdur .. ve sanık ..."ın mağdur ..."yı fuhuşa sürüklediğine ya da sanıkların fuhuş suçuna aracılık ettiğine dair bir anlatımının bulunmaması, dosya kapsamında sanıkların bu mağdurlar yönünden fuhuş eylemine iştirak ettiği yönünde herhangi bir sanık, mağdur veya tanık anlatımının bulunmaması karşısında, sanıklar ......., ..., ..."nun, mağdur ...nın ve sanık ..."ın mağdur ..."nın fuhuşa teşvik veya aracılık ettikleri, bunun yolunu kolaylaştırdıkları ya da bu amaçla mağdura yer temin ettiklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve cezalandırmaya yeterli delillerin neler olduğu açıklanmadan CMK"nın 230/1-b maddesine aykırı olarak mahkumiyet kararları verilmesi,
b) Sanık ... hakkında mağdur ... ..."e karşı, sanık ... hakkında mağdur ... ...ya karşı kurulan hükümlerde,
Sanıkların bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda mağdurların birden fazla fuhuş yapmasına aracılık etmelerine rağmen, TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanmaması,
c) TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii, sanık ..., sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ..., sanık ..., sanık ... ve O Yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.