Esas No: 2019/3480
Karar No: 2019/11418
Karar Tarihi: 13.11.2019
Birden Çok Boşanma Davası - Kusur Oranlarının Bir Kez Belirlenmesi Gerektiği - Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2019/3480 Esas 2019/11418 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, karşılıklı boşanma davası sonucunda ilk derece mahkemesi tarafından kadının davasının kabul edilerek boşanmaya karar verilmiş, ancak Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bu karar reddedilerek bozulmuştur. Karara gerekçe olarak, tarafların ortak çocuklarına ve eşlerine şiddet ve hakaret uygulayan erkeğin tam kusurlu olduğu ve kadının dava hakkının reddedilmesinin hatalı olduğu gösterilmiştir. Kararda, evlilik birliği sona erinceye kadar ayrı ayrı açılmış boşanma davalarının tarafların kusur oranlarının belirlenmesinde birleştirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: Medeni Kanun'un 166/1 maddesi.
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından, kendi davasının reddi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 22.10.2019 günü temyiz eden davacı-karşı davalı ... geldi. Karşı taraf davalı-karşı davacı ... ve vekili gelmedi. Davalı-karşı davacı ... vekili Av. ...'in mesleki mazeretine ilişkin dilekçe verdiği, mazeretini belgelendirmediği görülmekle mazereti yerinde görülmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Taraflarca evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak karşılıklı boşanma davaları ikame edilmiş, ilk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, kadın eşin kusursuz, erkek eşin ise tam kusurlu olduğu kabul edilerek; erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile boşanma davası ve fer'ilerine ilişkin hüküm kurulmuştur. İlk derece mahkemesinin bu kararı taraflarca istinaf edilmiş, bölge adliye mahkemesince yapılan yargılamada "İlk derece mahkemesince, davalı erkeğe kusur olarak yüklenen ortak çocuklara sürekli şiddet uyguladığı, davacı ve çocuklara hakaret ettiği vakıalarına davacı kadın tarafından dayanılmadığı" gerekçesiyle kadının davasının reddine karar verilmiştir. Somut olaya göre, erkeğin açmış olduğu ve eldeki dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilen, ilk derece mahkemesinin 2017/233 esas sayılı boşanma davasına karşı, kadının süresinde olan 24.07.2017 tarihli cevap dilekçesinde "İlk derece mahkemesince, davalı erkeğe kusur olarak yüklenen müşterek çocuklara sürekli şiddet uyguladığı, davacı ve çocuklara hakaret ettiği" vakıalarına davacı kadın tarafından dayanıldığı anlaşılmıştır. Evlilik birliği sona erinceye kadar; herhangi bir sebeple açılmış bulunan boşanma davalarında taraflara yüklenen tüm kusurlar, birlikte değerlendirilip, tarafların kusur oranlarının bir kez belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre boşanma ve varsa boşanmanın fer'i niteliğindeki talepler yönünden hüküm kurulması gerekir. O halde, her iki mahkemece de kabul edilen ve gerçekleşen olaylara göre, erkeğin "Ortak çocuklara fiziksel şiddet uygulayıp, eş ve çocuklarına hakaret ettiği" anlaşılmıştır. Dosyaya yansıyan olaylar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olup, Yasanın 166/1.maddesinde yer alan boşanma koşullarının oluştuğu dikkate alınarak davacı kadının davasının kabulü gerekirken, reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre kadının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.13.11.2019 (Çrş.)