Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2750
Karar No: 2020/5413
Karar Tarihi: 25.11.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/2750 Esas 2020/5413 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/2750 E.  ,  2020/5413 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 27.09.2017 tarih ve 2016/102 E- 2017/789 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce verilen 31.01.2019 tarih ve 2018/677 E- 2019/141 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı banka ile davalılar arasında 09.03.2012 tarihinde maaş ödenmeleri protokolü imzalandığını, ödeme hizmetlerinin banka nezdinde her bir personel adına açılacak mevduat hesaplarına otomatik aktarımını içeren HSBC maaş ödemeleri adı altında hizmetten yararlanma koşullarının düzenlediğini, davalıların protokol süresince personel sayısını 700 kişinin üzerinde tutmayı taahhüt ettiğini, ancak davalı firmaların personel sayısının bu rakamın çok altına düştüğünü, davalıların protokol yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sözleşmenin 8. maddesine göre promosyon olarak davalı firmalara ödenen 125.000,00 TL"nin protokolün imzalanma tarihinde geçerli Merkez Bankası döviz alış kurundan hesaplanan USD karşılığının ödenmesi gerektiğini, davalıların maaş ödeme protokolünü uzatmayacağı ve sürenin bitimi ile protokolü fesh ettiklerini belirttiklerini, davacının da 70.482.-USD tutarında alacağının bulunduğunu üç gün içinde bunun ödenmesinin karşı ihtar ile istediğini ancak borcun ödenmediğini, protokolün 8. maddesi gereğince davalıların ödemekle yükümlü oldukları cezai şart tutarı olan (74.482 USD) 211.290,93 TL"nin temerrüde düştükleri tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın haksız olduğunu, protokolün 8. maddesi gereğince 800 adet personeline bu protokol kapsamında yapılacak ödemelerin tamamının bankanın elektronik transfer sistemi üzerinde yapılması karşılığında banka tarafından nakdi olarak ödenmek üzere KDV dahil 125.000 TL"lik bütçe ayrıldığını, bankanın kredi kartı verecek ve mevduatı belirleyecek olduğunu, bu işlemlerin yerine geldiğini ve maaşların davacı bankaya yatıyor olması sebebiyle çeşitli dönemlerde taşıt, konut, tüketici kredileri kullandıklarını, bu protokol ile de davacının ciddi kazançlar elde ettiğini, davalılar tarafından protokolün uzama koşulu nedeniyle, uzamaması için 29/06/2015 tarihinde protokol bitim tarihi için fesih ihbarında bulunulduğunu, bankanın 40 ay boyunca sessiz kaldığı ve sözleşmesinin 8. maddesi 2. fıkrasına göre eksik personel sayısı ile ödeme yapması karşısında protokolün bitimine yakın fesih ihbarlarında bulunulması nedeniyle tavrını değiştirerek, tüm promosyon bedelini döviz alış kurundan hesaplanan dolar karşılığı olarak iadesini talep etmesinin hakkaniyete uymadığını, zira sözleşmenin 8. maddesinin 1 ve 2. fıkralarının bu ilişki çerçevesinde zımnen ortadan kaldırıldığını, ilk dönemlerde dahi 800 kişi üzerinde gerçekleşmeyen işlemlerde 800 kişi üzerinden gerçekleşen ve 700 kişinin altında olacak şekilde maaş ödemelerinin yapıldığı 40 ay boyunca bu yönde bir itirazının olmayıp, zımni olarak bu hükümlerin uygulanamaz hale getirildiğini, sözleşme ilişkisini çekincesiz devam ettirip ödemelerini yaptığını, davacının kötü niyetli olduğunu, protokol hükümlerinin hukuken hiçbir şekilde cezai şart olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını belirterek, haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre taraflara arasında 09/03/2012 tarihinde imzalanan protokol gereği taahhüt edilen müşteri adedini gösterir tablonun incelendiği, müşteri sayısının 800 kişinin altında olduğu ve hatta 700 kişinin altına indiği, bankaca protokol hükümlerine devam edilerek ödemelerin yapıldığı, sözleşmenin 8.2 maddesi kapsamında taahhüt edilen ilk ödeme dışında personel sayısının 700 kişinin altında kalmasına rağmen fesih ihbar tarihine kadar sessiz kaldığı ve bu dönem içerisinde kazanç sağladığının tespit edildiği, sözleşmenin bitimine yakın bir süreç içerisinde bu kez sözleşmenin feshine ilişkin ihbar ile sözleşmenin 8. maddesindeki hükmü ile talepte bulunması karşısında MK 2. madde uyarınca makul bir sürede buna dayalı taleplerini ileri sürmemesi ve uzun süre bu şekilde çalışması karşısında oluşan yeni duruma zımni olarak irade beyanı ile rıza gösterdiği, bu halde 40 döneme ilişkin taahhüt edilen ödeme sayısının 28.000, gerçekleşen ödeme sayısının ise 24.559 olarak tespit edildiği protokol süresince davacı bankanın kazanç sağladığı tutarın taahhüt edilen tutardan düşüldüğünde temerrüt tarihinden itibaren 15.941,04 TL alacaklı bulunduğu gerekçesiyle davanı kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş, taraf vekilleri tarafından karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 2018/677 Esas ve 2019/141 Karar sayılı ve 01/02/2019 tarihli ilamında, protokolün imzalanmasından itibaren protokolün yürürlükte kaldığı 2015 yılının 6. ayına kadar geçen 40 aylık süre boyunca, 2012 yılının 6,7,8 ve 10. ayları hariç olmak üzere diğer tüm aylık dönemlerde, davalı şirketlerin personel sayısının 700 kişinin altında kaldığı, davacı bankanın 2012 yılından itibaren sözleşmeyi fesh ile ödediği promosyon tutarın talep etme şartları oluştuğu halde 2015 yılına kadar sözleşmenin ifasına devam ettiği ve 09.03.2012 tarihli Protokolün 8/3. maddesi uyarınca davalı şirketlere ödediği promosyonların iadesini talep etme hakkını 41 ay süreli sözleşmenin 40 aylık süresi zarfında kullanmadığı, davacı en başından beri taahhüt edilenden eksik işçi bildirilmesine rağmen promosyon ödemesini tam yaptığı sözleşmedeki hükümleri uygulamadığı, taraflar arasındaki ilişkide kişi sayısına ilişkin protokol hükmünün zımnen tadil edildiği ve davalı şirketlerin 29.06.2015 tarihinde gönderdiği ihtarname ile sözleşmenin bir ay önceden feshini ihbar etmelerinden sonra davalıyı bu konuda herhangi bir şekilde uyarmayıp sessiz kalan davacının geçmiş dönemlerde taahhüt edilenden eksik kişiye maaş ödemesi bildirildiği gerekçesiyle promosyon iadesi istemesinin TMK m.2 hükmündeki dürüstlük kuralına aykırı olduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın tüm davalılar yönünden reddine, davacı vekilinin ise istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş,davacı vekili tarafından karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle maddi hukuka ve muhakeme hukukuna uygun bulunan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 2018/677 Esas ve 2019/141 Karar sayılı ve 01.02.2019 tarihli kararının ONANMASINA, dosyanın İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 25.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi