14. Hukuk Dairesi 2019/4256 E. , 2020/4368 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Derinkuyu Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.02.2013 tarihinde verilen dilekçeyle mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05/04/2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalılar vekili tarafından talep edilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesince istinaf talebinin reddine dair verilen karar davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 28.06.2009 tarihinde ölen muris ..."ın terekesinin borca batık olması nedeni ile mirası hükmen reddin tespitini istemiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükme karşı davalı ...Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
Kararı, davalı ...Ş. vekili temyiz etmiştir.
Dairemizin 2018/66 Esas, 2018/6334 Karar sayılı ilamı ile bölge adliye mahkemesi gerekçeli kararının davalı ...Ş. vekiline 15.11.2017 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı ...Ş. vekilinin 04.12.2017 tarihinde iki haftalık temyiz süresi geçtikten sonra temyiz dilekçesini vermiş olması nedeni ile süresinde olmayan temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı ...Ş. vekili temyiz etmiştir.
1) Bölge adliye mahkemesi kararı, davalı ...Ş. vekili Av. ...’a 15.11.2017 tarihinde ... Mahallesi Y. ... Caddesi No: 92 .../... adresinde tebliğ edilmiştir. Ancak 30.01.2017 hakim havale tarihli avukatlık yetki belgesi ve 02.05.2017 havale tarihli istinaf başvuru dilekçesinde davalı ...Ş. vekili Av. ...’un adresi ... Mah. Şehit ... Caddesi No: 1 ... A Blok Kat: 4/402 .../ ... olarak belirtilmiştir. ... Mahallesi Y. ... Caddesi No: 92 .../... adresi ise davalı asil ... Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin adresidir.
Tebligat Kanunu madde 11 uyarınca, vekil vasıtası ile takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Aynı Yasanın 10. maddesi uyarınca tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Bu nedenlerle, davalı ...Ş. vekili Av. ...’a 15.11.2017 tarihinde ... Mahallesi Y. ... Caddesi No: 92 .../... adresinde yapılan tebligat geçersiz olup davalı ...Ş. vekili Av. ...’un 04.12.2017 tarihindeki temyiz dilekçesi süresinde kabul edilmiş ve maddi hata sonucu verildiği bu kez yapılan inceleme ile anlaşılan Dairemizin 2018/66 Esas, 2018/6334 Karar sayılı 03.10.2018 tarihli temyiz dilekçesinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarına gelince,
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca TMK"nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur.
Somut olayda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığı ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıkları araştırılmamıştır. Miras bırakanın ölüm tarihi itibari ile araç kaydı trafik tescil müdürlüğünden, bankalardan hesap bakiye ve hesap hareketi bilgilerinin temin edilerek terekenin aktif ve pasifinin ölüm tarihi itibari ile değerlendirilmesinde ve mirasçıların terekeyi benimsemeye yönelik eylemlerinin denetlenmesinde dikkate alınması gerekmektedir.
Öte yandan, miras bırakanın ölüm tarihi itibari ile miras bırakanın taşınmazlarının araştırılarak, varsa taşınmazlarının mirasçılarının talebi üzerine intikali yapılarak terekenin benimsenip benimsenmediği araştırılmalıdır.
Ayrıca davacı vekiline, süre verilerek mirasın reddi özel yetkisini içerir vekaletname sunması sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilmesi gerekirken belirtilen hususlar tamamlanmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemizin 2018/66 Esas 2018/6334 Karar sayılı 03.10.2018 tarihli temyiz dilekçesinin reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 06.07.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.