13. Ceza Dairesi Esas No: 2016/18639 Karar No: 2016/16672
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/18639 Esas 2016/16672 Karar Sayılı İlamı
Özet:
13. Ceza Dairesi'nin 2016/18639 E. sayılı kararı, hırsızlık suçundan mahkum edilen bir sanığın temyiz talebinin reddedilmesi ile ilgilidir. İlk hükmü temyiz etmeyen sanığın sonraki hükme itiraz etmesi hukuken mümkün olmadığından, bu talep reddedilmiştir. Diğer sanıkların temyiz itirazları ise reddedilmiş ve önceki hükümler onanmıştır. Mahkeme kararında, savunma hakkının ve kanunyoluna başvurma hakkının önemi belirtilmiş ve nihai kararların genellikle temyiz kanunyolu denetimine tabi olduğu belirtilmiştir. Ancak bazı istisnalar kesindir ve önceki hükmü temyiz etmeyen sanıkların sonraki hükme itiraz etme hakları bulunmamaktadır. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5320 sayılı CMK'nın 8/1 maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 267. maddesi, 7 No.'lu Ek Protokolün \"Cezai konularda iki dereceli yargılanma hakkı\" başlıklı 2. maddesi.
13. Ceza Dairesi 2016/18639 E. , 2016/16672 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde; İlk hükmü temyiz etmeyen sanığın sirayet nedeniyle bozma sonrası verilen hükmü temyiz etme hakkı hukuken mümkün olmadığından; lehe bozmadan sirayet nedeniyle yararlanan sanık hakkında, bozma sonrası ileri sürülen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin 5320 sayılı kanunun 8/1 maddesi delaletiyle halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, II-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanıklar ... ve ..."in temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 19.12.2016 tarihinde sanık ... bakımından oyçokluğu, sanıklar ...ve ... bakımından oybirliği ile karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ; Adil yargılanma hakkının en önemli başlıklarından birini oluşturan savunma hakkı, temel bir insanlık hakkı olarak İHAS 6. ve 2709 sayılı Anayasa’mızın 36. maddeleriyle 5271 sayılı CMK’nın çeşitli hükümlerinde güvence altına alınmıştır. Kanunyoluna başvurma hakkı da, savunma hakkının en önemli bölümlerinden birini oluşturmaktadır. Ayrıca; 7 No."lu Ek Protokolün “Cezai konularda iki dereceli yargılanma hakkı” başlıklı 2. maddesi uyarınca; kural olarak herkes aleyhine verilen mahkûmiyet hükmünü temyiz etme hakkına sahiptir.5271 sayılı CMK"nın 267. maddesi uyarınca, hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde mahkeme kararlarına karşı itiraz kanunyoluna gidilebilir. 5320 sayılı CMK"nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici (ya da 1412 sayılı CMUK"un 305/son ) maddesinde belirtilen istisnalar dışında, bütün nihai kararlar yâni hükümler temyiz kanunyolu denetimine tâbidir. İstisna kapsamında kalan hükümler ise; kesindir. Önceki hükmü temyiz etmeyen sanığın 1412 sayılı CMUK"un 325. maddesi uyarınca sirayet sonrası ele alınan dava dosyasında aleyhine olarak verilen hükmü temyiz edemiyeceğine dair çoğunluk görüşü, İHAS"ın 6., 7 No."lu Ek Protokol"ün 2. ve 5320 sayılı CMK"nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici (ya da 1412 sayılı CMUK"un 305/son) maddelerinin âmir hükümleri ile "istisnaların genişletici yoruma tâbi tutulamaması" ilkesi uyarınca kabule şayân değildir. Bu sebeple, sanık ... hakkında 21.11.2014 tarihinde verilen 11 ay 7 gün hapis cezasının temyizi kâbil olduğu düşüncesiyle, kararın I. no."lu bölümüne ilişkin çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.