Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4587
Karar No: 2015/6309
Karar Tarihi: 23.06.2015

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/4587 Esas 2015/6309 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/4587 E.  ,  2015/6309 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki MK 713/1. maddesi uyarınca açılan tescil davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 04.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 23.06.2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacılar vekili Av. ... ile diğer taraftan ... vekili Av. .... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı ... vekili, 07.06.2001 havale tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ..... ilçesi, .. .... mevkiinde bulunan yaklaşık 4500 m² yüzölçümlü taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının vekil eden yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına tescili istemiyle, ... ve Belediye Başkanlığına husumet yönelterek dava açmıştır.
    Yargılama sırasında husumet, .... Yönetimi ve ....ne yaygınlaştırılmıştır.
    Davanın devamı sırasında 18.06.2005 tarihinde davacı ... vefat etmekle, yargılamaya mirasçıları tarafından devam olunmuştur.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1941 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu; daha sonra 6831 sayılı Kanuna göre 1975 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması ile 1989 yılında yapılıp 30.03.1990 tarihinde ilân edilerek 30.09.1990 tarihinde kesinleşen aplikasyon, henüz sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi de 1981 yılında yapılmış ve sonuçları 03.03.1981 – 03.04.1981 tarihleri arasında ilân edilmiş ve kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiş, dava konusu taşınmaz, nedeni belirtilmeksizin tescil harici olarak bırakılmıştır.
    1) Davacılar vekilinin çekişmeli taşınmazın (D) harfli 396,44 m² yüzölçümlü bölümüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda; bilirkişi raporlarında (D) harfi ile gösterilen bölüm üzerinde 80-100 yaşlı 11 adet kızılçam ağacı ile refakat florasının bulunduğu, 1992 yılı hava fotğrafında ibreli ağaçlar bulunan yoğun çalı örtüsüyle kaplı olduğu anlaşıldığından, TMK"nın 712/1. maddesi uyarınca kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının davacı yararına oluşmadığından, bu bölüme ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2) Davacı vekilinin (B) harfli 2090,19 m² ve (C) harfli 1508,34 m² yüzölçümlü bölümlere ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    Mahkemece, (B) harfi ile gösterilen bölümünün 166 parsel içinde olduğu ve ölçü ve değerlerin tapulama paftasına hatalı tersim edilmesi nedeniyle tapulama harici olarak terk edildiği ve 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi uyarınca düzeltilebileceği, (C) harfi ile gösterilen bölümünün ise 1992 yılı hava fotoğrafında yoğun çalı örtüsüyle kaplı olduğundan kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının davacılar yararına oluşmadığı kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Şöyle ki; (C) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin olarak 18.09.2013 tarihinde yapılan keşif sonucu rapor tanzim eden ziraat mühendisi bilirkişi ....18.02.2004 hâkim havale tarihli raporunda, bu bölüm üzerindeki ağaçlarının yaşını 25 olarak belirtimiş ve taşınmazın tersim hatası olduğu bildirilen (B) harfi ile gösterilen bölümü ile 166 parsel sayısında davacı adına tapuya kayıtlı (A) ile gösterilen bölümü ile bütün olarak kullanıldığı ve aynı yaşlı kapama narenciye bahçesi olduğu yönünde görüş belirtmiş, 27.06.2014 tarihinde yapılacak keşif sonucu birlikte rapor tanzim eden jeoloji mühendisi bilirkişi ... ve ziraat mühendisi bilirkişi ..... ise 16.09.2014 hâkim havale tarihli raporlarında, (C) harfi ile gösterilen bölümü üzerindeki ağaçların yaşının 25-30 olduğu, düzenli dikildiği, 166 parsel ve (B) harfi ile gösterilen bölümü ile birlikte değerlendirilebileceği yönünde görüş belirtmiş olup iki rapor arasında üzerindeki ağaçların yaşı hususunda çelişki oluşmuş, bu çelişki giderilmeden hüküm kurulması doğru değildir. Çekişmeli (B) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin olarak da, bilirkişi raporlarında, 1981 yılında yapılan genel arazi kadastrosu tanzim edilen ölçü ve sınırlandırma krokisinde 166 parsel içinde iken, ölçü değerlerinin tapulama paftasına hatalı olarak tersim edilmesi sonucu tapulama harici alana terk edildiği ve 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi uyarınca düzeltilebileceği rapor edilmesine ve davacının bu konuda yaptığı başvurunun taşınmazın davalı olması nedeniyle reddedildiği nazara alındığında, bu neviden bir düzeltme yapılıp yapılamayacağı araştırılmamıştır. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz.
    Bu nedenle, çekişmeli (B) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin olarak, 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi uyarınca düzeltme yapılıp yapılmayacağı araştırılmalı, mümkün ise yapılacak düzeltme sonucu oluşan tapulama paftası ve tapu kaydı dosya arasına getirtilerek, (B) harfi ile gösterilen bölümünün tapu sicilinde kayıtlı olması nedeniyle mükerrer tescile neden olmamak için bu bölüme ilişkin açılan davanın reddine karar verilmeli, anılan kanun maddesi uyarınca düzeltme yapılması mümkün değil ise, dava tescil davası olarak kabul edilip araştırma ve inceleme yapılmalıdır.
    3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ve ihya olarak kabul edilemez) ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ve ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ve dava tarihinden ya da kadastro tesbit tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazların niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun, anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir.
    O halde; davanın (B) harfi ile gösterilen bölüne ilişkin tescil davası olarak kabulü halinde, (C) harfi ile gösterilen bölümü ile birlikte ve etraflarını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmazlara bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile TMK’nın 713. maddesine dayanılarak açılan davada dava tarihinden 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile üç orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip, taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı, varsa üzerindeki ağaçların yaşları ve cinsleri ile dağılımları belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazların 23/6/2005 tarihli ve 2005/9070 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan Büyük Ölçekli Harita ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği (BÖHHBÜY) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumunu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazın gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınmalı, taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlayıp tamamlandığı, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, taşınmazın eski ve yeni niteliği konusunda toprak numunesine dayalı olarak jeoloji mühendisinden de ayrıntılı rapor alınmalı, keşif sırasında taşınmazı ve geniş çevresini çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak ve taşınmaz fotoğraf üzerinde gösterilerek dava dosyası içine konulmalı, davanın açıldığı tarihten önce ya da sonra ... yetkilileri tarafından hazırlanan idari tahkikat ve haksız işgal (Ecrimisil) tutanakları varsa bu tutanaklar da yerine uygulanıp tutanaklarda ismi yazılı kişiler tanık sıfatıyla dinlenilmeli,
    3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin, 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen ikinci fıkrası hükümleri nazara alınarak yapılması gerektiği düşünülerek, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu müdürlükleri ve ilgili kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayr ayrı sorularak gerektiğinde tesbit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, taşınmaz üzerindeki halihazırda bulunan ağaçların cinsleri, yaşları, dağılımları belirlenmeli, dava konusu taşınmazın sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda (5403 sayılı Kanunun 3/j maddesi ile Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tespit ve Kontrol İşleri Hakkındaki Yönetmeliğin 10. maddesinin değişik ikinci fıkrası hükümlerine göre, sulu tarım arazisi: tarım yapılan bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun, su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve kontrollü bir şekilde karşılandığı araziler olarak açıklandığından) ziraat mühendisinden Kanunun amacına uygun rapor alınmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    SONUÇ: 1)Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin (D) bölümüne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden REDDİNE,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin (B) ve (C) bölümüne ilişkin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile, usul ve kanuna aykırı olan 04.12.2014 gün 2001/253-661 sayılı hükmün BOZULMASINA, davalılar yasal hasım olduğundan davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, taraflarca 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 388/4. (HMK m. 297/ç) ve HUMK"nın 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 23/06/2015 tarihinde oy birliği ile karar veridi.





    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi