Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/2739 Esas 2020/2228 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2739
Karar No: 2020/2228
Karar Tarihi: 24.06.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/2739 Esas 2020/2228 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı kooperatifle müvekkillerinin bağımsız bölümlerinin bulunduğu taşınmazları üzerinde bir takım usulsüz işlemler yapıldığı iddiasıyla men-i müdahale ve tazminat davası açan davacılar, elektriklerinin borçlu olmadığı halde kesildiğini ve zarara uğradıklarını belirterek her bir davacı için 1.000 TL maddi tazminat ve 2.000 TL manevi tazminata mahkum edilmesini talep etmişlerdir. Davalı kooperatifin ise genel kurul kararı ile borcu olanların borçlarını ödeyinceye kadar elektriklerinin kesilmesi hususunda yönetim kuruluna oy birliği ile yetki verildiğini ve tüm ortakları bağlayıcı nitelikte olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme, davacıların kooperatife borçlu olduğu ve genel kurul kararında yalnızca elektrik borcuna ilişkin belirleme yapılmadığından elektriklerinin kesilmesinin yasaya aykırılık teşkil etmediği şeklinde karar vermiştir. Davacıların temyiz itirazları reddedilerek hüküm onanmıştır.
Kanun maddeleri:
- Türk Borçlar Kanunu (TBK) madde 99 - Borçlu, borcunu zamanında ifa etmemesi halinde, alacaklı, gecikme tarihinden itibaren temerrüde düşer.
- Kooperatifler Kanunu (KK) madde 63 - Genel kurul, kooperatifin yıllık işletme hesaplarını ve raporlarını görüşmek, yönetim kurulunun yönetim faaliyetlerini onaylamak, yönetim kurulu üyelerinin seçimini yapmak, kooperatifin ana sözleşmesinde belirtilen hususlar dışında diğer konuları karara bağlamak ve kooperatifin yapısında, yönetiminde, işletmesinde, emlâk işlerinde ve diğer konularda değişikliği sağlamak üzere toplanır. Genel kurul, ancak gündeminde yer alan konuları görüşebilir ve karar alabilir.
- KK madde

23. Hukuk Dairesi 2019/2739 E. , 2020/2228 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki men-i müdahale ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkillerin davalı kooperatif taşınmazları üzerinde bağımsız bölümlerinin bulunduğunu, davalı kooperatif tarafından bir kısım usulsüz işlemlerin yapıldığını, buna itiraz eden üyeleri elektrik kesintisi yapacakları yönünde tehdit ettiklerini, davacıların elektriklerini de borçlarının bulunduğundan bahisle 02.09.2013 tarihinde kestiğini oysa müvekkillerinin borçlarının bulunmadığını, yapılan işlemden dolayı zarara uğradıklarını ileri sürerek, müdahalenin men’i ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile her bir davacıya 1.000.00 TL maddi tazminat ve ayrıca her bir davacı için 2.000.00 TL manevi tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının iddalarının gerçeği yansıtmadığını, yapılan işlemin alınan 10.06.2000 tarihli olağan genel kurul kararına uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı kooperatifin 1999 yılı hesap dönemine ilişkin olağan genel kurulunun 10.06.2010 tarihli genel kurulun 7. maddesi ile borcu olanların borçlarını ödeyinceye kadar elektriklerinin kesilmesi hususunda yönetim kuruluna oy birliği ile yetki verildiği, alınan kararların usulüne uygun olarak iptalinin sağlanmadığı, tüm ortakları bağlayıcı nitelikte olduğu davacıların kooperatife borçlu bulunduğu ve genel kurulda yalnızca elektrik borcuna ilişkin bir belirlemede yapılmadığından genel kurul kararına dayanarak davacıların elektriklerinin kesilmesi olayının yasaya aykırılık teşkil etmediği ayrıca elektriklerinin kesilmesinin nedeniyle davacı tarafın kişilik haklarına saldırı bulunmadığı gibi vücut tamlığınada zarar verilmiş olmadığından manevi tazminat isteminin yasal koşulları oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.