Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/19371
Karar No: 2015/21613
Karar Tarihi: 03.12.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/19371 Esas 2015/21613 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/19371 E.  ,  2015/21613 K.
"İçtihat Metni"


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 17. İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/02/2014
NUMARASI : 2013/825-2014/36


Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/03/1991-01/02/2003 tarihleri arasında geçen çalışmaları nedeniyle itibari hizmet süresinden yararlandırılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum ile A.Ş. vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.


K A R A R

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin ve davalı A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının davalı işverenler yanında geçen çalışmalarından dolayı itibari hizmetten yararlandırılması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, duruşmanın 06/02/2014 günlü oturumunda tefhim edilen hüküm sonucu ile
“1- Davanın KABULÜNE,
Davacının 13.06.1995-13.07.2005 tarihleri arasında ki çalışaması nedeni ile itibari hizmet gün sayısının 905 gün olduğu ve itibari hizmetten yararlanma süresinin 5 yılı geçmemek kaydıyla kazanmış olduğu itibari hizmet süresinin SSK 60. ve geçici 81. Maddesinde belirtilen yaş hadlerinden idirilmesi gerektiğinin TESPİTİNE,” karar verilmiş ve bu husus gerekçeli kararın hüküm sonucu kısmında aynen tekrarlanmış ise de gerekçeli kararın gerekçe bölümünde
“........ davacının 21/06/1995-13/07/2005 tarihleri arasında geçen çalışmalarının 506 sayılı yasaya 2098 sayılı yasayla eklenen ek 5. Maddesinde belirtilen işlerden olduğu ........” belirtilmiştir.
./..


Ayrıca, mahkemenin 26/02/2014 tarihli tavzih kararı ile
“Mahkememizin 06/02/2014 tarih ve 2013/825 Esas, 2014/36 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasında yer alan " davacının 13/06/1995-13/07/2005 tarihleri arasındaki çalışması nedeni ile " kısmındaki 13/06/1995-13/07/2005 tarihindeki maddi hatanın 21/06/1995 - 13/07/2005 olarak DÜZELTİLMESİNE,” denilmek suretiyle hükmün tavzihine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK"nın 297 ve 298.maddelerine göre yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Hakimin son oturumda tutanağa yazdırıp tefhim ettiği karar (hüküm sonucu), esas karar olup, sonradan yazılan gerekçeli kararın hüküm sonucu ve gerekçe bölümünün bu karara aykırı olmaması gerekir. Oysa zaptın 06/02/2014 günlü oturumda tefhim edilen hüküm sonucu ile gerekçeli kararın gerekçe bölümünün aykırı olduğu duruşma tutanağı ve gerekçeli kararın incelenmesinden açıkça anlaşılmaktadır. Kaldı ki, tavzih yapılarak hükmün düzeltilmesi de mümkün değildir.
3- Davacının 2003/2. döneminden 13/07/2005 tarihine kadar itibari hizmet kapsamında bildirimlerinin yapıldığı anlaşıldığından yararlanması gereken itibari hizmet süresi belirlenirken bu dönemin de dışlanması gerekmektedr.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin ve davalı A.Ş. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan A.Ş"ne iadesine, 03/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi