12. Ceza Dairesi 2016/701 E. , 2016/9665 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanan, TCK"nın 179/3, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işleyen sanık hakkında, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan verilen 07.05.2010 tarihli ve 2009/370 esas, 2010/91 karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu hüküm CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanmakla, hüküm incelendi:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 07.08.2009 olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında CMK"nın 232/2-c maddesine aykırı olarak, 08.08.2009 olarak yazılması,
2- TCK"nın 179/3. maddesinde düzenlenen alkol veya uyuşturucu madde nedeniyle güvenli sürüş yeteneği bulunmadığı halde araç kullanma suçunun yaptırımlarının aynı maddenin ikinci fıkrasında düzenlendiği gözetilmeksizin sanık hakkında temel cezanın 179/3. maddesi uyarınca belirlenmesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,
3- Temel ceza belirlenirken, TCK"nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle, aynı Kanun"un 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeden, maddi hasarlı trafik kazasına neden olan ve güvenli sürüş yeteneğini ortadan kaldıracak miktarda 216 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanık hakkında, suçun işleniş biçimi, meydana gelen tehlikenin ağırlığı ve sanığın kastının yoğunluğu nazara alınarak, alt sınır aşılıp hak ve nasafete uygun bir cezaya hükmedilmesi yerine, asgari hadden ceza tayini,
TCK"nın 50/3. maddesi gereğince, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş sanıkların kısa süreli, diğer sanıkların ise otuz gün ve daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı yaptırımlara çevrilmesi zorunlu olup, bu zorunluluk hükmün açıklanması halinde de aynen geçerlidir. Incelenen dosyada kayden 20.09.1972 doğumlu ve suç tarihinde 36 yaşında olan sanığın suç tarihi itibariyle adli sicil kaydının bulunmaması karşısında, sanık hakkında hükmedilen 25 gün hapis cezasının, TCK"nın 50. maddesinin 1. fıkrasında yazılı adli para cezasına veya seçenek tedbirlerden birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5- Sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesinin ceza miktarı yönünden gözetilmesine 07.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.