Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16458
Karar No: 2016/3326
Karar Tarihi: 16.03.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/16458 Esas 2016/3326 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/16458 E.  ,  2016/3326 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; müvekkili nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı davalının maliki olduğu aracın 0.92 promil alkollü sürücü sevk ve idaresindeyken dava dışı ... sevk ve idaresindeki araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, ve 5.500,00 TL hasar bedelinin müvekkil tarafından ilgilisine ödendiğini, belirterek 5.500,00 TL"nin davalıdan tahsiline, verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; meydana gelen hasarın sigorta teminatı dışında kaldığını, resmi belge niteliğindeki trafik kazasının tespit tutanağına göre aracın aşırı alkollü ... isimli kişi tarafından kullanıldığını, sigorta teminatı içinde araç kiralama bedelinin bulunmadığını belirterek davanın reddine verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre davanın reddine verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, ZMSS poliçesi gereği dava dışı 3. kişiye ödeme yapan sigortacının, ödediği bedelin kendi sigortalısı olan davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.

    2918 sayılı KTK"nun 48. maddesinde; “Uyuşturucu veya Uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile alkollü olan sürücülerin karayolunda araç sürmeleri yasaktır.” hükmüne yer verilmiştir.
    Diğer taraftan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97. maddesinin başlığında "Alkol, Uyuşturucu veya Uyarıcı Maddeler Etkisi Altında Araç Sürme Yasağı” yazılmış olup, devamında ise “uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile kanlarındaki alkol miktarı 0.50 promilin üzerinde olan hususi otomobil sürücülerinin karayolunda araç sürmelerinin yasak olacağı” belirtilmiştir.
    Öte yandan, Zorunlu Mali Sorumluluk Genel Şartlarının (trafik sigortası) B.4.d maddesinde; “tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay, yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa” sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır. Yargıtay"ın yerleşik uygulamalarında ve konuya ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 13.05.2015 tarih ve 2013/17-2156 E. ve 2015/1338 K. ve 26.02.2014 tarih ve 2013/17-626 E. 2014/146 K. sayılı kararları uyarınca, sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması gerekmektedir.
    Yukarıda açıklanan yasa hükümlerine göre, hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir.
    Somut olayda; davalıya ait araç sürücüsü 0.96 promil alkollü olarak araç kullanırken DUR levhasına uymarak trafik kazası yapmıştır. Davacı ... şirketi vekili, kazanın alkolün etkisiyle meydana geldiğini ileri sürerek (zarar gören 3.kişilerin zararını giderdikten sonra) sigortalısına rücu talebinde bulunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan 12.01.2015 tarihli raporda her ne kadar dava konusu kazanın oluşumunda dava dışı sürücünün almış olduğu alkolün kazanın oluşumunda münhasıran etkili olmadığı kanaatine varılmış ise de rapor kendi içinde çelişkililer barındırmaktadır. Şöyleki; bilirkişi raporunda kazaya karışan diğer araç sürücüsü ..."ın da kusurunun bulunduğu belirtilmesine rağmen raporun sonuç bölümünde sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu, diğer araç sürücüsü ..."ın kusursuz olduğu ifade edilmiştir. Bu konuda davacının itirazı olmasına rağmen mahkemece inceleme yapılmamış, davalının hatalı ve kendi içinde çelişkili olan bilirkişi raporu dikkate alınarak dava reddedilmiştir.Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
    Bu durumda mahkemece, aralarında nöroloji ve trafik uzmanı bulunan bilirkişilerden oluşacak, ... veya ... gibi kurum veya kuruluşlardan seçilecek bilirkişi kurulundan, olayın oluş şekli, yol, hava, gün durumu ve dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmediğinin, başka unsurların da etkili olup olmadığının, sürücülerin olaydaki kusur durumlarının, zarar gören araçta meydana gelen gerçek zarar miktarının tespiti hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 16/03/2016 gününde oybirliğiyle verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi