14. Hukuk Dairesi 2016/17038 E. , 2020/4360 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 18.08.2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, tarafların müştereken ve iştirak halinde malik olduğu 2 adet taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Davalılar ..., ... ve ..., taşınmazlardaki ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesini istemiş; diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın, aynen taksim mümkün olmadığından, genel açık artırma yoluyla satılarak giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Öte yandan, ortaklığının giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde intifa hakkı var ise bu hak sahibinin davaya dahil edilmesi zorunludur.
Satış suretiyle ortaklığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde 4721 sayılı TMK"nın yürülüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden önce kurulmuş bir intifa hakkı varsa taşınmazın 14.03.1960 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca intifa hakkı ile yükümlü olarak satılması gerekir. İntifa hakkı sahibi yalnız başına bu hakkının paraya çevrilmesini ve taşınmazın intifasız satışını isterse diğer paydaşların muvafakati aranmaksızın taşınmazın intifasız satışına karar verilmelidir.
İntifa hakkı 01.01.2002 tarihinden sonra kurulmuş ise, 4721 sayılı TMK"nın 700. maddesi uyarınca "Bir paydaşın kendi payı üzerinde intifa hakkı kurması halinde, diğer paydaşlardan biri intifa hakkının kurulduğunun kendisine tebliğinden başlayarak üç ay içinde paylaşma isteminde bulunursa; satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı, buna ilişkin paya düşecek bedel üzerinde devam eder."
Somut olaya gelince; dosyada mevcut tapu kayıtlarına göre, dava konusu 129 ada 24 parsel sayılı taşınmazda 2/19 payın ..., 2/19 payın ..., 25/76 payın ... ve 3/76 payın ... adına kayıtlı olduğu; yine taşınmazın tamamı üzerinde 10.03.1994 tarihinde ... oğlu ... lehine intifa hakkı kurulduğu; ancak adı geçen paydaşların ve intifa hakkı sahibinin davada taraf olarak yer almadıkları anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, dava konusu 129 ada 24 parsel sayılı taşınmazda paydaş olan ..., ..., ... ve ... ile intifa hakkı sahibi ..."ın; ölmüş iseler temin edilecek mirasçılık belgelerine göre mirasçılarının usulüne uygun şekilde davaya katılımı sağlandıktan sonra intifa hakkının, 4721 sayılı TMK"nın yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden önce kurulduğu da göz önüne alınarak hak sahibine, bu hakkın bedele dönüşmesini isteyip istemediğinin sorulması ve daha sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine,
02.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.