
Esas No: 2010/4773
Karar No: 2011/4336
Karar Tarihi: 18.04.2011
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2010/4773 Esas 2011/4336 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 19/03/2009 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/02/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 18/04/2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava; kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkeme davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur.
Yerel mahkemece; davalının Niğde"de yaptığı konuşmada söylediği bazı sözlerin eleştiri sınırlarını aşarak davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Dava konusu sözlerin söylendiği toplantıda yapılan konuşma bir bütün olarak incelendiğinde; bir muhalefet partisinin genel başkanı olan davalının seçim döneminde yaptığı konuşmasında davacının başbakan olarak görev aldığı hükümetin iş ve eylemlerine yönelik eleştiriler yönelttiği, bu konudaki düşünce ve görüşlerini açıkladığı, genel başkanı olduğu siyasi parti ve kendisi hakkında eleştirilerde bulunan davacının kişilik haklarına yönelik olmayan sert eleştirilerde bulunduğu, siyasi bir kişilik olan davacının hakkında yapılan sert eleştirilere katlanması gerektiği, konuşmanın tümünün eleştiri sınırları içinde kaldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda davanın tümden reddi gerektiği düşüncesinde olduğumdan dairemiz çoğunluğunun onama görüşüne katılmıyorum. 18/04/2011