1. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/10153 Karar No: 2008/12472 Karar Tarihi: 27.11.2008
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/10153 Esas 2008/12472 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu dava, miras bırakanın 17 taşınmazını birlikte yaşadığı kişiye satış yoluyla temlik etmesi ve bu işlemlerin muvazaalı olduğunu iddia eden mirasçıların tapu iptali ve miras bırakan adına tescil isteği üzerine açılmıştır. İlk kararda dava reddedilmiştir, ancak Yargıtay Dairesi'nin bozma ilamı üzerine dava kısmen kabul edilmiştir. Ancak, asıl dava ve birleşen davanın ayrı ayrı görülmeyip birlikte hüküm verilmesi hatadır. Ayrıca, tüm mirasçıların onayı alınmadığı ve temsilci atanmadığı için taraf teşkili bakımından Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması gereklidir. Kanun maddesi, \"Terekeye giren her türlü hak ve alacakları takip etmek için veraset ilamı alan vasi atanır\" şeklindedir. Bu nedenle, karar bozulmuştur.
Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacılar, miras bırakanın 17 adet taşınmazını birlikte yaşadığı davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, ancak yapılan işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürüp, tapu iptali ve miras bırakan adına tescil isteğinde bulunmuşlardır. Davalı F.ve dahili davalılar S. ile D., davanın reddini savunmuşlar, dahili davalılar M. H. yanıt vermemişler, diğer dahili davalılar ise davacılar vekiline vekalet vererek yargılamaya katılmışlardır. Mahkemece " davanın ve birleşen davanın reddine" dair önceden verilen kararın Dairece " satış suretiyle muris tarafından temlik edilen taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi" gereğine değinilerek bozulması üzerine bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava ve birleşen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemiyle açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Asıl ve birleşen dava; ayrı ayrı davalar olup, her iki davadaki istemler hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken birlikte hüküm kurulması doğru değildir. Diğer taraftan; asıl ve birleşen davada, tüm mirasçılar adına talepte bulunulmuş olup, yargılama sırasında tüm mirasçıların onayı alınmadığı gibi, terekeye Türk Medeni kanununun 640. maddesi gereğince temsilci de atanmamıştır. Hal böyle olunca, öncelikle taraf teşkili bakımından Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanmasının sağlanması böylece davanın görülebirlik koşulunun yerine getirilmesi ve temsilci huzuru ile davaya bakılması daha sonra önceki bozma ilamı da gözetilmek suretiyle her iki dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması isabetsizdir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan yönlere hasren HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.