20. Hukuk Dairesi 2014/10583 E. , 2015/6272 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, .... Köyü, ... mevkii 160 ada 1 parsel sayılı 1100,93 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle fındık bahçesi niteliğiyle ölü ... mirasçıları olan davalılar adına tespit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, ölü kişi aleyhine dava açılamayacağı gerekçe gösterilerek davanın reddine ve .... ilçesi .... köyü, .... mevkiinde bulunan 1100,93 m2 yüzölçümünde, fındık bahçesi vasfındaki 160 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 02/12/2010 gün ve 2010/12512 E. - 15073 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: "Dava konusu 160 ada 1 sayılı parselin kadastro tespiti, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...., ... ve ... adına yapılmasına rağmen, davacı vekili tarafından lehine tespit yapılanların tespit tutanağında ölü olduğu yazılı olan murisi aleyhine ve ölü olduğu bildirilmeden dava açılmıştır. Hal böyle olunca, dava koşulu bulunmaması nedeniyle ölü kişi aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Ölü kişinin mirasçılarının sonradan davaya girmiş olmaları dava tarihi itibarıyla taraf teşkilinin sağlandığını göstermez. Bu itibarla, davacı vekili yargılama sırasında 12/02/2009 tarihli dilekçe ile ölü kişinin mirasçıları olan tespit maliklerini davaya katmışsa da, bu tarihte kadastro tespit tutanağı kesinleşmiştir. Hal böyle olunca; mahkemece davaya dahil edilenler yönünden dava dilekçesinin görev yönünden reddine, tutanak asıl ve eklerinin de kesinleşen tespit uyarınca işlem yapılmak üzere Tapu Müdürlüğüne, tespit tutanağının onaylı bir örneği ile dava dosyasının görevli ve yetkili .... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekirken açıklanan hususlar gözetilmeksizin yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır. " değinilmiştir.
Kadastro mahkemesince bozma kararına uyulduktan sonra görevsizlik kararı verilerek dosya sulh hukuk mahkemesine gönderilmiş ve sulh hukuk mahkemesince, davanın esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 11/06/2008 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 11/08/2008 - 09/09/2008 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastrosu vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 23/06/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.