4. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/3264 Karar No: 2011/4334 Karar Tarihi: 19.04.2011
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2010/3264 Esas 2011/4334 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı bir şirketin, bir kişinin kişilik haklarına saldırıda bulunmak suçundan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemiyle açılan davada, yerel mahkeme istemin bir bölümünü kabul etmiş ancak karar taraflarca temyiz edilmiştir. Yargıtay da davacı yararına takdir edilen manevi tazminat tutarının fazla olduğu gerekçesi ile kararı bozmuştur. Karar, Medeni Yasa'nın 4. maddesinde yer alan takdir hakkının, hukuk ve adalete uygun kullanılmasını gerektirdiği belirtilerek, manevi tazminatın tutarının belirlenirken saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği ile tarafların kusur oranı, sıfatı, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarının da dikkate alınması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şunlardır: Medeni Yasa'nın 4. maddesi.
4. Hukuk Dairesi 2010/3264 E. , 2011/4334 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Gaz. AŞ vdl aleyhine 05/03/2009 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/11/2009 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili taraflarından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 19/04/2011 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... geldi, karşı taraftan davacı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalıların diğer temyiz itirazına gelince; dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, taraflarca temyiz olunmuştur. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle) karar vereceği Medeni Yasa"nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Dava konusu yayında sözü edilen olayın gelişim biçimi, genel olarak eleştiri niteliğinde olan haberde konu ile anlatım biçimi arasındaki düşünsel bağlılığın bazı sözler yönünden aşılmış olması ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına takdir edilen manevi tazminat tutarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA; davacının tüm, davalıların öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden davalılar yararına takdir olunan 825.00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine ve davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.