3. Hukuk Dairesi 2017/1119 E. , 2017/12836 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki istirdat davasının bozma ilamı üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davalı elemanlarınca düzenlenen 29.06.2004 tarihli tutanağa istinaden müvekkili hakkında geriye dönük olarak 114.562.20.-TL.tutarında tahakkuk yapıldığını, müvekkili şirket yetkilisi hakkında ceza davası açıldığını, müvekkilinin tahakkuk tutarını 19.10.2004 tarihinde ödediğini belirterek müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığının ve davalıya borçlu olmadığının tespitine ve ödeme tarihinden itibaren ödenen miktarın istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının işyerindeki makinaların gücüyle sarfiyatının orantılı olduğu, ceza davasında aldırılan son raporda kaçak elektrik tüketiminin bulunmadığının belirlendiği ve beraat kararı verildiği, davacının kaçak elektrik kullandığı hususunun kesin olarak ispatlanamadığı, dava konusu tahakkukun haksız olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı tarafca temyiz edilmiş ; Yargıtay19. Hukuk Dairesinin 26.04.2012 Tarih 2011/11119 Esas 2012/7038 Karar Sayılı ilamıyla eksik incelemeye dayalı Yargıtay denetimine elverişsiz bilirkişi raporuna dayalı hüküm tesisi bozma nedeni yapılmıştır .
Yargıtay19. Hukuk Dairesinin 26.04.2012 Tarih 2011/11119 Esas 2012/7038 Karar Sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde "davacının kullanmakta olduğu sayaca müdahale ederek eksik tüketim kaydına neden olduğu, bu nedenle yapılan kaçak tüketim bedeli işlemi ve hesabının yerinde bulunduğu sonucuna varılarak davacının istirdat talebi yerinde bulunmayarak davanın reddine karar verilmiş ; sözkonusu karar
Dairemizin 11.03.2014 Tarih 2013/19528 Esas 2014/3736 Karar Sayılı ilamıyla ; "...davacının eyleminin yönetmelik kapsamında kaçak elektrik kullanımı olarak değerlendirilmesinde ve bilirkişi raporuna itibar edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, kaçak kullanım tarih aralığında yürürlükte bulunan tarife uyarınca kaçak kullanım miktarının ve bedelinin tespiti amacıyla, alanında uzman bilirkişiden gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, anılan yön gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm tesisi ..."gerekçe gösterilerek bozma konusu yapılmıştır .
Mahkemece, 2.bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama neticesinde, "Davacının davasının kısmen kabulü ile ; davacının kaçak elektrik kullanmadan kaynaklı olarak davalıya ödemek zorunda kaldığı 114.562,20 TL"lik kaçak elektrik bedelinin 91.640,29 TL"lik kısmından borçlu olmadığının tespiti ile fazladan ödediği 91.640,29 TL"nin ödeme tarihi 19/10/2004 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan istirdadına, karar verilmiş ; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Uyuşmazlık davalı kurumca yapılan kaçak tahakkuku nedeniyle ödenen miktarın istirdadı istemine ilişkindir .
HMK’nun 281.maddesinde; tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hakim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
Somut olayda, mahkemece; davacının sorumlu olduğu elektrik miktarının belirlenmesi açısından, 04.05.2015 tarihli Elektrik Mühendisi Hakkı Tezcan tarafından hazırlanan birinci bilirkişi raporunda davacı tarafından gerçekleştirilen kaçak kullanımdan kaynaklı borcu 61.791,00 TL olarak hesaplanmış; 22.01.2016 tarihinde alınan Elektrik Mühendisi Serdar Topatan tarafından hazırlanan ikinci bilirkişi raporunda ise; bu bedelin 63.023,42-TL olduğu hesaplanmış, bilirkişiler ek raporlarında da asıl raporlarını tekrarlamışlardır.
Rapora yönelik itirazların karşılanması amacıyla dosya bu kez heyete tevdi edilmiş 27.06.2016 tarihli üçlü bilirkişi heyeti raporunda kaçak kullanım bedeli 22.921,91-TL olarak hesaplanmış sözkonusu ilk ve 2. raporla arada fahiş fark içeren ve bu farkın nedenini açıklamayan 3. bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda hüküm kurulmuştur .
Hâl böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddî ve hukukî olgular gözetilerek, mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişiler dışındaki elektrik mühendislerinden oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi ve tutanak tarihinde yürürlükte olan yönetmelik (Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği) ve 122 sayılı EPDK kararı esas alınarak, üç rapor arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde; somut verilere dayalı, gerekçeli ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınması, daha sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,28.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.