2. Ceza Dairesi Esas No: 2009/36578 Karar No: 2011/4949 Karar Tarihi: 14.03.2011
Kasten yaralama - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2009/36578 Esas 2011/4949 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karar, Sincan 3. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kasten yaralama suçundan hüküm verilen bir sanığın hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği ve kasten işlenmiş bir suçtan dolayı verilen hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak hak yoksunluğunun infaz aşamasında nazara alınması gerektiği belirtildi. Sanığın sabıkasına esas ilamlarının getirtilmesi ve hüküm gereği Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği vurgulandı. Ancak, mahkemenin olumlu veya olumsuz bir karar vermediği seçenek yaptırımlar, hapis cezasının ertelenmesi ve cezadan takdiri indirim yapılması talepleri nedeniyle ve iddianamenin kabulü kararı ile iddianamenin okunmaması suretiyle CMK.nun 191/1 ve 2-b maddelerine aykırı davranıldığı belirtildi ve bu nedenle hüküm BOZULDU. Kararda, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/1, 58/6-7 ve 62. maddeleri yer aldı.
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan 5271 sayılı CMK.nun 231/6. maddesinin (a) bendinde yazılı "kasıtlı bir suçtan mahkum olmama" koşulunun bulunmaması nedeniyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; 5237 Sayılı TCK.bnun 53/1.maddesine göre anılan madde ve fıkrada belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasının kasten işlenmiş bir suçtan dolayı verilen hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olması karşısında kararda gösterilmeyen hak yoksunluğunun infaz aşamasında nazara alınması mümkün görüldüğünden ve sanığın sabıkasına esas ilamları getirtilip hakkında 5237 sayılı TCK.nun 58.maddesinin 6. ve 7. fıkraları uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilip verilmeyeceğinin tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığı için bozma nedeni yapılmadığından tebliğnamedeki (2) ve (3) numaralı düşüncelere katılınmamış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; 2-Sanık müdafiinin 19.07.2007 tarihli duruşmadaki "lehe olan hükümlerin uygulanmasına" ilişkin talebi sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının 5237 sayılı Kanunun 50.maddesindeki seçenek yaptırımlara çevrilmesi, 51.maddesindeki hapis cezasının ertelenmesi ve 62.madde uyarınca cezadan takdiri indirim yapılması taleplerini de içerdiği halde, bu hususlarda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi, 2-İddianamenin kabulü kararı ile iddianamenin okunmaması suretiyle CMK.nun 191/1 ve 2-b maddelerine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 14.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.