17. Hukuk Dairesi 2015/16428 E. , 2016/3313 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, 08.12.2005 tarihinde davalı ... zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı, ... ait, çalıntı aracın ... karayolunda karşı trafiğin kullandığı bölüme girerek karşı yönden gelen araçlar ile çarpıştığını, meydana gelen trafik kazasında ... yaralandığını, müvekkilinin 08.10.2007 tarihinde ... tedavi gideri için ... hastanesine 2.842,00 TL, maluliyeti nedeniyle 25.10.2007 tarihinde kendisine 2.586,66 TL ödediğini, davacı işletenin sürücüsü aracı yıkarken kontak anahtarını üzerinde bıraktığını soruşturma evrakında beyan ettiğini, bu nedenle KTK’nin 107.maddesine göre toplam 5.428,99 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalı ... vekili, dava konusu kazanın kaza tarihindeki ceza zamanaşımı sürelerinin geçtiğini,dava konusu olayın 3.kişinin ağır kusuru ile meydana geldiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, zamanaşımı itirazlarının olduğunu, yetkili mahkemenin haksız fiilin gerçekleştiği mahkeme olduğunu, müvekkilinin trafik kazasına sebep olan hırsızın yaraladığı kişiye verdiği zarardan sorumlu tutulamayacağını, nedensellik bağının olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kabulü ile 5.428,66 TL rücuen tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasında yaralanan üçüncü şahıslara ... tarafından ödenen maluliyet ve tedavi giderlerinin rücuen tahsili istemine ilişkindir.
KTK’nin 107/1.maddesi ”Bir motorlu aracı çalan veya gasbeden kimse işleten gibi sorumlu tutulur. Aracın çalınmış veya gasbedilmiş olduğunu bilen veya gereken özen gösterildiği takdirde öğrenebilecek durumda olan aracın sürücüsü de onunla birlikte müteselsilen sorumludur. İşleten, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerden birinin, aracın çalınmasında veya gasbedilmesinde kusurlu olmadığını ispat ederse, sorumlu tutulamaz. İşleten, sorumlu olduğu durumlarda diğer sorumlulara rücu edebilir.” hükmünü içermektedir.
2918 sayılı Yasanın 98.maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasanın 59. maddesinde, “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın "... tarafından karşılanacağı", Yasanın geçici 1.maddesi ile de "Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin ... tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59.maddesine göre belirlenen tutarın %20"sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve ... yükümlülüklerinin sona ereceği" öngörülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1.maddesinde, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir.
Karayolları Trafik Kanuna göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur. Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır, Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, 2918 sayılı Yasanın 98.maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk bu kanunun yürürlük tarihinden önceki kazalarda dahil olmak üzere "..." geçtiğinden eldeki davada tedavi giderleri yönünden yasal hasımın "..." olması gerekir.
Bu durumda Mahkemece, davacı ... tarafından ödendiği iddia edilen tedavi gideri, 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında kaldığından yasal hasım haline gelen ... davaya dahil edilmesi, sonucuna göre karar verilmesi, davanın 6111 sayılı Yasa"nın yürürlüğünden sonra açılması ve talep edilen tedavi gideri olan 2.842,60 TL"nin ... ödenen belgeli sağlık gideri olması nedeniyle davalılar aleyhindeki tedavi giderleri yönünden isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli görülmemiştir.
2-Trafik kazaları, nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarih olup, zarar sorumlusunun ayrıca ihbar ve ihtar edilmesine gerek yoktur. Sigorta ettirenin dava hakkı tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Ödeme tarihi aynı zamanda 3.şahsa rücu edebilme tarihidir. Bu nedenle işleten ve sürücünün faizden sorumluluğunun başlangıcının halefiyet başlangıcı olan ödeme tarihi olarak kabulü gerekir.
Bu durumda mahkemece, hükmedilen tazminata davalı işleten ... bakımından ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
3-Bozma neden ve şekline göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
Kabule göre de; mahkemece hükme esas alınan ... maluliyete ilişkin 2.586,66 TL’nin işgöremezlik süre ve hesabının nasıl belirlendiğine ilişkin rapor alınmadan davacının ödemesi doğru kabul edilmiştir. Oysa mahkemece yapılması gereken iş, dosyada Ertan Deniz’in yaralanması nedeniyle gördüğü tedavilere göre iyileşme süresinin belirlenmesi için konusunda uzman doktor bilirkişiden rapor alınmalı, bu rapor doğrultusunda davacının iş göremezlik zararının hesaplanması için aktüer bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 16.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.