4. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/3126 Karar No: 2011/4324 Karar Tarihi: 19.04.2011
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2010/3126 Esas 2011/4324 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2010/3126 E. , 2011/4324 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd aleyhine 06/03/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 23/10/2009 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili Avukat ... tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 19/04/2011 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... Çelikdağ ile karşı taraftan davacı ... vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkin olup davacı idare, davalıların mirasbırakanı Mustafa Metin"in, görevi sırasında idare gelirlerini zimmetine geçirdiği; davalı mirasçıların, Bolu Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 26.12.2008 gün ve 2008/1825-1939 sayılı kararı uyarınca mirası reddettiklerinin tesciline karar verildiği; ancak, mirasçıların terekeyi sahiplenme niteliğinde işlemde bulunmaları nedeniyle Medeni Yasa"nın 610/2. maddesi uyarınca reddin geçerli olmadığını ileri sürerek, davalı mirasçıların idare zararından sorumlu tutulmalarını istemiştir. Yerel mahkemece, terekeye dahil bulunan bir aracın davalı mirasçılar adına tescil edilmiş olması nedeniyle Medeni Yasa"nın 610/2. maddesi gereğince mirasın reddinin geçerli sayılamayacağı gerekçesiyle, istem kabul edilmiş; karar, davalılar tarafından temyiz olunmuştur. Medeni Yasa"nın 610/2. maddesinde, terekenin sahiplenilmesi niteliğindeki tutum ve davranışlarda bulunan mirasçının mirası reddedemeyeceği düzenlenmiş olup aynı Yasa"nın 617. maddesinde de, alacaklı veya iflas idaresinin mirasın reddinin iptali hakkında dava açabileceği belirtilmiştir. Mirasın reddine ilişkin karar, usulen iptal edilmediği sürece mirasçılar hakkında alacak davası açılamaz; mirasın reddinin iptali istemi açılmış bir alacak davasında da ön sorun (hadise) biçiminde incelenip çözümlenemez. Alacak davasının dinlenilebilmesi, mirasın reddinin iptaline ilişkin kararın kesinleşmesi koşuluna bağlıdır. Yerel mahkemece açıklanan yön gözetilerek, mirasın reddinin iptaline ilişkin davanın ayrılması ve o davanın alacak davası yönünden bekletici sorun sayılarak sonucunun beklenmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve temyiz eden davalılar yararına takdir olunan 825.00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.