1. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/10408 Karar No: 2008/12356 Karar Tarihi: 26.11.2008
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/10408 Esas 2008/12356 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, 105 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğunu ve davalının müdahalesiyle elatma yaşadığını ileri sürerek yıkım kararı verilmesini istemiştir. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, taşınmazın tamamının davalı ve diğer paydaş R. tarafından kullanıldığı, davalının krokisinde gösterilen bölüme ahır yaptığı tespit edilmiştir. Davacının taşınmazda kullanabileceği bir yer bulunmadığından elatmanın önlenmesine karar vermek doğru olmadığından dava paydaşlar arasında olduğundan yalnızca müdahale meni değil paya vaki elatmanın da önlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Yıkım kararı verilirken ise yapı için yıkım kararı verilmeden önce kullanım biçimi değiştirilip değiştirilmediğinin saptanması gerektiği vurgulanmıştır. Karar, HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMUŞTUR. Kanun maddesi, \"Yargıtayca bozulan hükümler yargılamanın yenilenmesi sonunda kurulacak ilk derece mahkemesince onanmadıkça kesin hüküm doğurmaz.\" şeklindedir.
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden paydaş bulunduğu 105 parsel sayılı taşınmaza davalının muhtesat yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, intifadan men koşulunun gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Niza konusu, 105 parsel sayılı taşınmazda taraflar paydaş olup, mahkemece yapılan araştırmaya göre taşınmazın tamamının davalı ve diğer paydaş R.tarafından kullanıldığı, ayrıca, davalının teknik bilirkişinin krokisinde (A) ile gösterilen kırmızı taralı bölüme ahır yaptığı belirlenmiştir. Davacının, taşınmazda kullanabileceği bir yer bulunmadığından, kural olarak elatmanın önlenmesine karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamakta ise de; dava paydaşlar arasında görülmekte olup, paya vaki elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken, mutlak biçimde davalının müdahalesinin menine karar verilmesi doğru değildir. Diğer taraftan, yıkımına karar verilen yapının taşınmazın bütünü gözönüne alındığında, kullanım biçimini değiştirip değiştirmediği saptanmadan yapı için yıkım kararı verilmiş olması da isabetli değildir. Davalının, bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün belirtilen nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.