MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılığa teşebbüs
HÜKÜM : Beraat

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm katılan vekili ile vekalet ücreti hükmedilmemesi yönünden sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın Sosyal Güvenlik Kurumu’na ...... sicil numarada kayıtlı işveren olduğu, sanığın işyerinde beyan edilen kişilerin çalışanı olmadığı, sanığın gerçekte gösterilen adresteki işyerlerinin hiç olmadığı sosyal güvenlik kurumunun denetmenleri tarafından tespit edilerek bildirimleri kurum tarafından iptal edildiği, yapılan araştırmada sanığın SGK Bakırköy Bölge Müdürlüğü’ne internet yolu ile .... göndererek sahte ve hayali sigortalı işçi kaydederek kamu kurumu zararına nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs ettiği iddia edilen olayda; sanığın aşamalardaki savunmaları ve tanık anlatımlarına göre; sanığın gerçek bir işyeri faaliyetinin olduğu, söz konusu bu işyerinde de işçi çalıştırdığının beyan edildiği, dosyaya celbedilen İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Avcılar Uygulama Grup Müdürlüğü yazısı ile ..... vergi kimlik numarası ile sanığın 09/08/2004 tarihinde karayolu yük nakliyat acenteleri faaliyet konusuyla mükellefiyete başladığı ve 30/04/2005 tarihinden itibaren ....Vergi Dairesine nakil ile işyeri faaliyetini terkettiği bildirildiğinden, ayrıca İstanbul Sosyal İl Güvenlik Müdürlüğü’nün ... unvanlı işyeri hakkında Mo:..... sayılı rapora istinaden yapılan tüm bildirimlerin resen iptal edilerek, prim tahakkukları ve emeklilik işlemleri yönünden kurumun zarara uğratılmadığına dair yazıları karşısında, sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli delil elde edilemediği, ve atılı suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçelerine dayanan kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin atılı suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olduğu ve kurum zararının oluştuğu nedenlerine dayanan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına, hazine aleyhine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13/5. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasına “beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık ... yararına, hazine aleyhine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesi gereğince, 2.640 TL maktu vekalet ücreti tayin edilmesine,” şeklindeki bendin eklenmesi suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.