4. Hukuk Dairesi 2010/3185 E. , 2011/4310 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/12/2006 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 23/01/2009 günlü kararın Yargıtay’da incelenmesi ... vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de ... tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 19/04/2011 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... ile karşı taraftan davacı hazine vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, trafik kazası nedeniyle ölen görevlinin yakınlarına ödenen tazminatın, haksız eylem sorumlusu olan davalılardan rücu yolu ile alınması istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem kabul edilmiş; karar, davalılar tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı Bakanlık, davalıların kusurlu eylemleriyle yol açtıkları trafik kazası nedeniyle ölen polis memurunun mirasçılarına, araç işleteni olarak ödediği tazminatın, haksız eylemi gerçekleştiren davalılardan alınmasını istemiştir.
Davalılar ise, ceza davasının sonuçlanmadığını, dayanışmalı olarak (müteselsilen) sorumlu tutulamayacaklarını ve istemin çok fazla olduğunu ileri sürerek, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Yerel mahkemece, kişisel kusurları ile zarara yol açan davalıların dayanışmalı olarak sorumlu tutulmaları gerektiği gerekçesiyle istemin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı, dayanışmalı sorumlu olarak üçüncü kişiye ödediği paranın ardıllık (halefiyet) esasına göre rücu yolu ile haksız eylemi gerçekleştiren davalılardan alınmasını istemektedir. Borçlar Yasası"nın 50. ve 51. maddelerinde düzenlenmiş bulunan teselsül kuralları, birden çok kişinin birlikte bir zarara yol açmaları ve aynı zarardan dolayı sorumlu olmaları durumuna ilişkin olup zarara yol açanlar ile zarar gören arasındaki ilişkinin düzenlenmesine yöneliktir. Zarar verenler arasındaki ilişkide sorumluluğun kapsamı ise kusur esasına göre belirlenir. Eldeki davada, zarar görene ödenen tazminat, zarar verenlerden rücu yoluyla istendiğine göre zarar verenler arasında teselsülden söz edilemez. Zarar verenler kendi kusurları oranında sorumludurlar.
Yerel mahkemece açıklanan yasal düzenleme gözetilerek, davalıların belirlenecek kusurları oranında ayrı ayrı sorumlu tutulmaları gerekirken, dayanışmalı olarak sorumlu tutulmuş olmaları usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
3-Davalılar olay nedeniyle zarar görenlerin açtığı davada davalı olarak yer almadıklarına göre iadenin kapsamı; davacının sorumlu tutulup ödediği para ile bu paranın kendisi hakkında açılan dava sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar işleyecek faizi, önceki davada belirlenen avukatlık ücreti ve yargılama giderleri toplamıdır. Kendi kusurlu davranışı ile işin icraya düşmesine yol açan davacı, sözü edilen giderlerle davalının eylemi arasında uygun nedensellik bağı bulunmadığından, bu savsaması nedeniyle yapılmış olan icra giderlerini ve kararın kesinleşmesinden sonra geçen sürenin faizini isteyemez.
Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, icra giderleri ile kararın kesinleşmesinden sonra işlemiş olan faize ilişkin istek bölümü hesaplanıp reddine karar vermek gerekirken, bu ilkelere aykırı düşüncelerle isteğin tümünün kabul edilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2 ve 3) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA; davalıların diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davalı ... yararına takdir olunan 825.00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.