1. Hukuk Dairesi 2016/13869 E. , 2020/114 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tereke temsilcisi tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 09.01.2020 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden asil davacı ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili ve vd. gelmedi, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı Tereke Temsilcisi, mirasbırakan ...’ın maliki olduğu ... (yeni ... ada ... ) parsel sayılı taşınmazını 21.06.2000 tarihinde satış suretiyle dava dışı ...’e temlik ettiğini, ...’in de 04.03.2005 tarihinde davalı ...’a, ... tarafından da ...’in oğlu olan davalı ...’a devredildiğini, temlik tarihinde mirasbırakanın fiil ehliyetini haiz olmadığını, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile mirasbırakan ... mirasçıları adına payları oranında tescilini istemiştir.
Davalı ..., taşınmazı iyi niyetle ...’den satın aldığını ve uzun süre malik olduktan sonra ...’a sattığını, kayıt maliki olmadığını, davalı ..., mirasbırakanın temlik tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğunu, taşınmazı tapu kaydına güvenerek iyi niyetli olarak satın aldığını, temlikin üzerinden uzun zaman geçtiğinden zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, temlikin 21.06.2000 tarihinde gerçekleştiği, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ..."ın maliki olduğu ...(yeni ... ada ... ) parsel sayılı taşınmazı 21.06.2000 tarihinde satış suretiyle dava dışı ...’a temlik ettiği, ...’in de 4.3.2005 tarihinde davalı ...’a,onun da 06.05.2014 tarihinde ...’in oğlu olan davalı ...’a satış suretiyle devrettiği, ... vasisi tarafından çekişme konusu taşınmazın devri nedeniyle , aynı hukuksal nedene dayalı olarak davalı ... aleyhine ... Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2005/93 esas sayılı tapu iptali ve tescil davasının reddedildiği, anılan kararın Dairece bozulması üzerine ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/337 E, 2012/193 K.sayılı kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, kararın derecattan geçerek kesinleştiği, bu dosyada Adli Tıp 4. İhtisas Kurulu"nun 07.03.2007 tarih ve 888 sayılı raporu ile ...’ın ...’e yaptığı temlik tarihinde fiil ehliyetini haiz olmadığı, ...’ın 16.08.2007 tarihinde ölümüyle geriye mirasçı olarak eşi ... ile çocukları ..., ..., ..., ..., ... ve ...’ın kaldığı, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/61E. 2014/152K. sayılı kararı ile murisin terekesine temsilci olarak davacı ...’in atandığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil davalarının zamanaşımı ya da hak düşürücü süreye tabi olmadığı, davanın niteliğine göre bu tür iddiaların süreye tabi kılınmaksızın her zaman ileri sürülmesinin olanaklı bulunduğu tartışmasızdır.
Somut olayda, Adli Tıp 4. İhtisas Kurulu"nun 07.03.2007 tarih ve 888 sayılı raporu ile mirasbırakanın 21.06.2000 tarihi itibari ile fiil ehliyetini haiz olmadığı sabittir.Bu durumda , ilk el ...’e yapılan temlikin ehliyetsizlik nedeni ile geçersiz olduğunda kuşku yoktur.Ne varki, ...’den taşınmazı temlik alan ...’ın iyi niyetli olması durumunda ediniminin korunacağı kuşkusuzdur.
Hâl böyle olunca, ...’ın iyi niyetli olup olmadığı, bir başka anlatımla TMK"nun 1023.maddesinin koruyuculuğundan yararlanıp yararlanamayacağı hususunda tarafların bildirdikleri delillerin toplanması, ...’ın iyi niyetli olmadığı saptanır ise son kayıt maliki ..., ilk malik ...’in oğlu olup, durumu bilmesi gereken kişi konumunda olduğundan iyi niyetli sayılmayacağından davanın kabul edilmesi, ...’ın kötü niyetinin ispatlanamaması durumunda davanın reddedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
Davacı tereke temsilcisinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.