16. Ceza Dairesi 2019/6322 E. , 2021/420 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.02.2018 tarih ve 2017/122-2018/70 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmak
Hüküm : 1-Sanık ... hakkında, TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3/1, 5/1-1.c md., TCK’nın 221/4-son, 62/1, 53/1-2-3, 58/6-9, 63. maddeleri gereğince mahkumiyetine dair, istinaf başvurusunun esastan reddi,
2-Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında, TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3/1, 5/1-1.c md., TCK’nın 62/1, 53/1-2-3, 58/6-9, 63/1. maddeleri gereğince mahkumiyetlerine dair istinaf başvurularının esastan reddi,
3-Sanık ... hakkında, TCK’nın 314/3, 220/7-1.c, 314/2, 220/7-2.c, 3713 sayılı Kanunun 3/1, 5/1-1.c md., TCK’nın 62/1, 53/1-2-3, 63/1. maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi,
4-Sanıklar ..., ... ve İbrahim Kahraman hakkında TCK’nın 314/3, 220/7, 314/2,220/7-2.c, 3713 sayılı Kanunun 5 md., TCK’nın 62/1,
53/1-2-3, 63. maddeleri gereğince mahkumiyetlerine dair istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddi,
5-Sanıklar ..., ..., .. hakkında İlk Derece Mahkemesinin mahkumiyet kararı kaldırılarak CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat.
Bölge Adliye Mahkemesince sanık ... hakkında Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmamakla Birlikte Örgüte Bilerek ve İsteyerek Yardım Etme suçlarına ilişkin kesin olarak verilen hükmün, 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan Kanuna eklenen geçici 5. maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içinde temyiz edilmekle, tüm sanıklar hakkındaki suçlara ilişkin olarak;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından; sanık ... ile sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin CMK"nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli karar başlığında sanık ...’in suç tarihinin, İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli karar başlığında ise sanıklar ... ve ...’nun suç tarihlerinin ve sanık ...’ın tutuklama ve tahliye tarihlerinin yazılmaması; silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup sanığın yakalanması ile temadi kesileceğinden, Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli karar başlığında sanık ... yönünden suç tarihinin "28.09.2016" yerine “23.09.2016” olarak gösterilmesi, İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli karar başlığında ise sanık ... yönünden suç tarihinin "23.09.2016" yerine “28.09.2016” olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hatalar olarak kabul edilmiştir.
I-) Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında Silahlı terör örgütüne üye olma, sanık ... hakkında Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin yapılan temyiz incelemesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
a) Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında verilen cezaların, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
b) Sanık ... hakkında kurulan hükümde TCK’nın 314/2 maddesi uyarınca belirlenen 5 yıl hapis cezasından TCK’nın 220/7. maddesi uyarınca 2/3 oranında indirim yapıldıktan sonra sanığın 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilip sonrasında 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi gereğince 1/2 oranında artırım yapılarak 1 yıl 18 ay hapis cezasına, daha sonra da TCK 62/1. maddesi uyarınca takdiren 1/6 oranında indirim uygulanıp 1 yıl 13 ay hapis cezasına hükmolunması gerekirken yazılı şekilde 2 yıl 1 ay hapis cezası hükmolunması suretiyle sanık hakkında yazılı şekilde fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, İlk Derece Mahkemesinin kararında yer alan B sırasındaki hükmün 6. fıkrasındaki, E, F, G ve I sırasındaki hükümlerin 5. fıkralarındaki "yollamasıyla hakkında hükmolunan cezanın TCK"nun 58/6 maddesi” ibarelerinin çıkarılması ve N-1 nolu hükmün 4. fıkrasından "2 yıl 1 ay” ibaresinin çıkartılarak yerine “1 yıl 13 ay” yazılmak suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-) Sanıklar ..., ... ve ... hakkında Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin ve sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ın Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçlarından verilen beraat hükümlerinin yapılan incelemesinde;
1-) Sanıklar ..., ... ve ... hakkında Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri hakkında:
Ayrıntıları Dairemizin 20.12.2017 tarih ve 2017/1862 Esas 2017/5796 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere;
Örgütün kurucusu, yöneticileri ve örgüt hiyerarşisinde üçüncü veya daha yukarı katmanlarda yer alan mensuplarının zaman sınırlaması olmaksızın örgütün nihai amacından haberdar oldukları yönünde kuşku bulunmamakta ise de, bir ve ikinci katmanlarda yer alanlar açısından; Devletin her kurumuna sızan mensupları vasıtasıyla kişi ve kurumlara yönelik, örgütün gerçek yüzünü ortaya koyan operasyonlara başlandığı, bu yapının kamuoyu ve medya tarafından tartışılır hale geldiği, üst düzey hükümet yetkilileri ve kamu görevlileri tarafından yapılan açıklamalarda “paralel yapı” veya “terör örgütü” olduğuna ilişkin tespitler ve uyarıların yapıldığı, Milli Güvenlik Kurulu tarafından da aynı değerlendirmelerin paylaşıldığı süreçten önce icra edilen faaliyetlerin, nitelik, içerik ve mahiyeti itibariyle silahlı terör örgütünün amacına hizmet ettiği sanık tarafından bilindiği somut delil ve olgularla ortaya konulmasının zorunlu olduğu, işlenen bir suçta gerçekleşebilecek unsur yanılgısının kastı ortadan kaldıracağı, bu durumun TCK’nın 30/1 maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, yukarıda anılan tarihten sonra gerçekleşen ve örgütsel faaliyet olarak kabul edilen hareketlerin örgüt hiyerarşisine dahil olduğunu gösterir biçimde çeşitlilik, devamlılık ve yoğunluk içermemesi halinde kişinin örgüt üyesi olarak kabulü mümkün olmadığından;
Dosya kapsamındaki deliller ve sanıkların savunmalarına göre;
a-)Doktor olan sanık ... ile emekli olan sanık ...’ın, BankAsya’da katılım hesabı açtırmak şeklinde gerçekleşen faaliyetlerinin örgüt üyeliğine esas alınarak karar verilmiş ise de, BankAsya"daki hesaplarının 2013 yılından öncesine ait olduğu, sanıkların örgütsel talimatla BankAsya"ya para, döviz yatırıp yatırmadığı, katılım hesabı açıp açmadıklarının hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya konulmasının temini bakımından 2013 yılı öncesi ve 2015 yılı sonrası
hesap hareketlerinin araştırılarak, özellikle 2014 yılı sonrasına sarkan eyleminin bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanıklar hakkında TCK 30/1 maddesi hükümlerinin tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b-)Esnaf olan sanık ...’nun, BankAsya’da katılım hesabı açtırmak şeklinde gerçekleşen faaliyetinin örgüt üyeliğine esas alınarak karar verilmiş ise de, BankAsya"daki hesabın 2013 yılından öncesine ait olduğu, başka bir banka ile de çalışıldığı, talimat üzerine TL, döviz yatırma, katılım hesabı açılmasının söz konusu olmadığı, katılım hesabı açılmasının sanığın iradesi dışında olduğu, sunulan belgelerden katılım hesabı açılmasından kısa bir süre sonra (birkaç gün sonra) hesaplarının kapatıldığının belirtilmiş olması, rutin bankacılık faaliyetleri kapsamı dışında işlem yapılmadığının belirtilmiş olması karşısında, sanığın dilekçesi ve ekindeki banka kayıtlarının araştırılarak iradesi dışında katılım hesabı açılıp açılmadığı, iradesi dışında bağış yapılıp yapılmadığı (ilgili evraklardaki imzaların sanığa ait olup olmadığı) hususlarının araştırılarak, özellikle 2014 yılı sonrasına sarkan eyleminin bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanık hakkında TCK 30/1 maddesi hükümlerinin tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ın Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçlarından verilen beraat hükümleri hakkında:
a-)CMK"nın 280, 303/1-a, 193/2, 216 ve 217. maddeleri uyarınca; istinaf mahkemelerinin, İlk Derece Mahkemesince toplanan delilleri takdir ederek dosya üzerinde yapacakları incelemeler neticesinde beraat kararı veremeyecekleri nazara alındığında, anılan kanun maddelerine de yanlış anlamlar yüklenerek Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin 5271 sayılı Kanunun 280/2 maddesine aykırılık oluşturacak şekilde duruşma açmaksızın evrak üzerinde İlk Derece Mahkemesince belirlenen hapis cezalarını kaldırarak CMK"nın 223/2-e maddesi gereğince sanıkların beraatine yönelik kararlar vermesi,
b-)Kabul ve uygulamaya göre:
Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılaması yapılan sanıklar ... ve ...’ın, yargılama aşamasında kendilerinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi CMK"nın 156. maddesi gereğince de re"sen bir müdafii görevlendirilmediği, sanıklara isnat edilen “silahlı terör örgütü üyeliği” suçunun niteliği ve Dairemizin 16.01.2018 tarih ve 2017/3415 E. – 2018/495 K. sayılı ilamında “temyiz edilebilirlik sınırı belirlenirken suçun temel şeklinde belirlenen cezanın değil nitelik hal ve ağırlaştırıcı nedenlerde gözönünde bulundurularak istenilen sonuç cezanın esas alınması” gerektiğine yönelik gerekçesi dikkate alındığında, CMK"nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca hakkında müdafii görevlendirilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmeyerek yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Kanuna aykırı, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine, kararın bir örneğinin bilgi için Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.