Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13870
Karar No: 2020/113
Karar Tarihi: 09.01.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/13870 Esas 2020/113 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/13870 E.  ,  2020/113 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tereke temsilcisi tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 09.01.2019 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden asil davacı ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dava, ehliyetsizlik ve inançlı işlem hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, bedel isteğine ilişkindir.
    Davacı Tereke Temsilcisi, mirasbırakan ...’ın paydaşı olduğu ... (yeni ... ada ... ve ... ) parsel sayılı taşınmazda, 1500 m2"lik yer satma konusunda davalı kardeşiyle anlaştığını, ancak bu miktar, devir için gerekli 5000 m2"nin altında kaldığından payının tamamını vekili aracılığıyla 30.09.1998 tarihinde satış suretiyle davalıya temlik ettiğini ve aynı gün devredilen paya isabet eden miktar içinde kalan 2250 m2 lik bölümün ...’e ait olup, istenildiğinde iade edileceğine ilişkin harici sözleşme düzenlendiğini, ancak davalının iadeden kaçındığını, taşınmazın bir kısmının kamulaştırıldığını, temlik tarihinde ...’ın fiil ehliyetini haiz olmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile ... mirasçıları adına payları oranında tesciline, kamulaştırılan kısım için bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davacı tarafından kendisine karşı daha önce aynı konuda açılan davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın davacı tarafından temyizi üzerine dairece bozulduğunu, bozmadan sonra mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, ...’ın temlik tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, temlikin 30.09.1998 tarihinde yapıldığı, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ..."ın, çekişme konusu ... parsel sayılı taşınmazdaki 714/1344 payını 30.09.1998 tarihinde satış suretiyle davalı kardeşi ...’e temlik ettiği, ... vasisi tarafından davalı aleyhine temlik edilen paydan 2.250 m2 miktarın inançlı işlem hukuksal nedenine dayanılarak iptali istemiyle ... Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2008/79 esas sayılı davanın reddine karar verildiği, anılan kararın Dairece bozulması üzerine ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/338 E. 2012/194 K. sayılı kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, kararın derecattan geçerek 08.09.2014 tarihinde kesinleştiği, mirasbırakanın 16.08.2007 tarihinde ölümüyle geriye mirasçı olarak eşi ... ile çocukları ..., ..., ..., ..., ... ve ...’ın kaldıkları, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/61E. 2014/152K. sayılı kararı ile murisin terekesine temsilci olarak davacı ...’in atandığı, çekişme konusu taşınmazda davalının da 42/1344 payının bulunduğu, ...’dan temlik aldığı 714/1344 pay ile birlikte davalının taşınmazda 756/1344 paya sahip olduğu, dava konusu parselin ifraz görerek ..., ... ve ... sayılı parsellerin oluştuğu, bu parsellerde yapılan kadastro yenileme çalışmaları sonucunda ... ada ... ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazlarda 756/1344 payın, ... parsel sayılı taşınmazda 42/1344 payın davalı ... adına tecsil edildiği anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bir davada, (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun, 11/04/1990 günlü, ve 1990/1-152, 1990/236 sayılı kararında da vurgulandığı üzere) dayanılan maddi olaylar bakımından birkaç hukuki nedenin bir arada gösterilmesinde ilke olarak usûl ve yasaya aykırı bir yön yoktur. Önem derecesine göre bu nedenlerin sırayla araştırılması gerekir.
    Dava dilekçesi içeriğinden, ehliyetsizlik ve inançlı işlem hukuksal nedenlerine dayanıldığı anlaşılmaktadır.
    Ne var ki; dayanılan nedenlerden birinin ehliyetsizlik olması hâlinde kamu düzeniyle ilgili bulunması ve ehliyetsizliğin saptanması halinde öteki nedenlerin incelenme gereğinin ortadan kalkacağı hususları dikkate alındığında öncelikle bu neden üzerinde durulması gerektiği kuşkusuzdur.
    Bilindiği üzere; ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil davalarının zamanaşımı ya da hak düşürücü süreye tabi olmadığı, davanın niteliğine göre bu tür iddiaların süreye tabi kılınmaksızın her zaman ileri sürülmesinin olanaklı bulunduğu tartışmasızdır.
    Somut olayda, Adli Tıp 4. İhtisas Kurulu"nun 26.12.2008 tarih ve 4441 sayılı raporu ile mirasbırakanın 05.01.1998 tarihi itibari ile fiil ehliyetini haiz olmadığı sabittir. Eldeki davada çekişme konusu ... (yenileme ile ... ada ..., ... ve ...)parsel sayılı taşınmazdaki 714/1344 pay 30.09.1998 tarihinde, bir başka anlatımla, mirasbırakan ...’ın fiil ehliyetini haiz olmadığı bir dönemde temlik edilmiştir.
    Hâl böyle olunca, ana taşınmazda (eski ... parsel) davalı ...’in 42/1344 pay sahibi olduğu gözetilerek, çekişme konusu 1668 ( yenileme ile ... ada ..., ... ve ... ) parsel sayılı taşınmazlarda ...’ın temlik ettiği 714/1344 dikkate alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
    Davacı tereke temsilcisinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi