Taraflar arasında görülen davada;
Davacı; davalılar adına kadastroca tespit ve tescil edilen çekişmeli taşınmazlara uygulanan dayanak tapu ve vergi kayıt miktarlarının az olup, davalılar adına 320.340 m2 fazla yer tescil edildiğini ileri sürerek, 46, 47, 53, 54, 57, 58 parsel sayılı taşınmazların tapularının iptali ile Hazine adına tescili isteğinde bulunmuştur.
Davalılar; davanın reddini savunmuşlardır.
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; "hükme yeterli araştırma yapılmaksızın karar verilmesinin doğru olmadığı" gerekçesiyle, ikinci olarak da "bozma gereği yerine getirilmeksizin karar verilmesinin isabetsiz olduğu" gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar; taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğinden toplanan delillerden, davacı Hazinenin davalılar ve miras bırakanları adına kadastroca tespit ve tescil edilen 46, 47, 53, 54, 57 ve 58 parsel sayılı taşınmazlara uygulanan 1339/96- 1941/22-24, 1950/64,66, 1956/30-33 sıra nolu tapu kayıtları ile 1937/94, 93 ve 92 tahrir nolu vergi kayıt miktarlarının az olduğunu, davalılar adına 320.340 m2 fazla yerin tescil edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açtığı, davanın reddine ilişkin olarak verilen kararların "hükme yeterli araştırma yapılmadan karar verilmesinin doğru olmadığı" gerekçesiyle bozulduğu, hükmüne uyulan bozma ilamları uyarınca, mahallinde yapılan keşif, bilirkişi raporları, tanık beyanları, çekişmeli taşınmazlara uygulanan tapu ve vergi kayıtları ile davalılar yararına oluşan imar, ihya ve zilliyetlik koşulları gözetilerek, davanın kısmen kabulü ile 54 parsel (14620 m2), 57 parsel (11500 m2), 58 parsel (11800 m2) sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine, 13.07.2006 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde A ile gösterilen 53 parselin 7594 m2, 46 parselin (A) 49.607 m2, 47 parselin (D) 244853 m2"sinin iptali ile Hazine adına tesciline kalan bölümlerin malikleri üzerinde bırakılmasına karar verilmiş olması kural olarak doğrudur. Tarafların öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Ne varki, hükme dayanak yapılan bilirkişi rapor ve krokisinde Hazine adına tapuların iptal ve tesciline karar verilen bir bölümün (46 ve 47 p.) imar gördüğü ve yeni imar parsellerinin oluştuğu anlaşılmaktadır.
Ancak, anılan imar parsellerinin kimler adına kayıtlı olduğu dosya kapsamından anlaşılamamaktadır.
Mahkemece, kurulan hükmün imar parsellerine yansıtılıp yansıtılamayacağının belirlenmesi için imar parsel maliklerinin saptanmasında zorunluluk vardır.
Hal böyle olunca, dava konusu kadastral parsellerin yargılama sırasında bir bölümünün imar uygulamasına tabi tutulduğu gözetilerek yeni imar parsel maliklerinin tespit edilmesi, davalılar adına kayıtlı olması halinde bu parseller yönünden hüküm kurulması, imar parsellerinin dava dışı kişiler adına kayıtlı olduğunun saptanması halinde, kayıt maliklerinin davada taraf olmadığı dikkate alınarak buna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Tarafların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.