19. Ceza Dairesi 2016/5494 E. , 2018/4622 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1-Sanıklar hakkında İİK’nın 331/1. maddesine ilişkin olarak kurulan hükümlere yönelik incelemede,
Şikayet dilekçesinde İİK"nın 331. maddeleri açısından borçlu şirketin hangi eylemleriyle hangi malvarlığını eksilttiği somut olarak belirtilmemiş olup, İİK"nın 351. maddesindeki, şikayetçinin dilekçe veya beyanında göstermiş olduğu delillerle bağlı olduğuna ilişkin düzenleme dikkate alındığında, hakimin re"sen araştırma zorunluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle sanıkların beraatlerine karar verilmesi gerekirken, sonuç itibariyle doğru olan beraat kararlarına yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA
2-Sanıklar hakkında İİK’nın 333/a maddesine ilişkin olarak kurulan hükümlere yönelik incelemede,
Sanıkların üzerine atılı bulunan ve İİK"nın 333/a maddesinde yaptırıma bağlanan “ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklılarını zarara uğratmak kastıyla ticari işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödememesi” suçunun oluşabilmesi için takibin kesinleştiği tarih itibariyle borçlu şirketin ödeme gücüne sahip olmaması ve hukuken veya fiilen şirketi yönetim yetkisine sahip olan sanığın alacaklıyı zarara sokmak kastıyla şirket borcunu ödememeleri gerekmekle, İİK"nın 351. maddesindeki, şikayetçinin şikayet dilekçesinde veya beyanında gösterdiği delillerle bağlı olduğuna yönelik düzenleme çerçevesinde şikayet dilekçesi incelendiğinde; şikayet dilekçesinde borçlu şirkete ait herhangi bir alacak, menkul yada gayrimenkul mal varlığının bulunmadığının belirtilmiş olması karşısında şikayetçi tarafın borçlu şirketin borcu ödeme gücünün olmadığını bildiğinin kabulüyle, sanıklara isnat edilen suçun oluşmadığı, bu sebeple unsurları oluşmayan suçtan dolayı sanıklar hakkında beraatlerine karar verilmesi gerekirken, delil yokluğu gerekçesiyle beraat kararı verilmesi sonuçu itibariyle doğru olduğundan beraat kararlarına yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA
3)Sanıklar hakkında İİK’nın 337/a maddesine ilişkin olarak kurulan hükümlere yönelik incelemede,
Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik şikayetçi vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
4)Sanıklar hakkında İİK’nın 345/a maddesine ilişkin olarak kurulan hükümlere yönelik incelemede,
İİK"nın 345/a maddesindeki Sermaye Şirketinin İflasını İstememek suçunun oluşabilmesi için, aynı Kanun"un 179 ve 6102 sayılı TTK’nın 376. maddesinde öngörülen koşullarda şikayet tarihi itibariyle şirketin aktif ve pasif durumunun belirlenerek sonucuna göre şirketin iflasının istenmesi şartlarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği cihetle; borçlu şirkete ait ticari defterler, bilançolar ve banka hesapları üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken, bilirkişi incelemesi yaptırılmadan eksik kovuşturmayla yetinilerek yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 17.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.