Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/10240 Esas 2008/12238 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/10240
Karar No: 2008/12238
Karar Tarihi: 24.11.2008

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/10240 Esas 2008/12238 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, tapu iptali ve tescil istemiş ve taşınmazın dava tarihinden önce 3.kişiye temliki nedeniyle talebini ıslah ederek tazminat istemişti. Davalı ise, davacının kendilerine olan borcunu ödeyemeyince dava konusu taşınmazı teklif ettiğini, taşınmazın satışının yapıldığını savunmuştu. Daire bozma kararı gereği tazminat davasının kabulüne karar verilmişti. Ancak, taraflar arasında yazılı bir belgenin varlığı kanıtlanmadığı ve inançlı işlemin kanıtlanamadığı için davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. HUMK'nın 428. maddesi gereği hüküm bozulmuştur. Kararda, İnançları Birleştirme Kararı uyarınca taraflar arasında düzenlenen yazılı bir belgenin varlığının şart olduğu belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: İnançları Birleştirme Kararı, HUMK'nın 428. Maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2008/10240 E.  ,  2008/12238 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 22/02/2006
    NUMARASI : 2004/276-2006/71

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, 20 parsel sayılı taşınmazını borcu nedeniyle teminat olmak üzere davalıya bedelsiz olarak devrettiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil istemiş, taşınmazın dava tarihinden önce 3.kişiye temliki nedeniyle talebini ıslah ederek tazminat isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, davacının bankadan aldığı kredi borcunu, kefil olarak dava dışı M.ile birlikte ödediklerini, ancak davacının kendilerine olan borcunu ödeyemeyince dava konusu taşınmazı teklif ettiğini, taşınmazın satışının yapıldığını, davacının yazılı delili olmadığını bildirip, davanın reddini savunmuştur.
    Davanın husumetten reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; " davacı ıslahla davasını tazminata dönüştürdüğünden, delillerin değerlendirilmek suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince tazminat davasının kabulüne karar  verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Hükmüne uyulan Daire bozma kararı doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapıldıktan sonra, davacının ıslahla tazminata dönüştürdüğü isteğinin mahkemece hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır.
    Davada, davacı ile davalı  Ş.arasındaki ilişkinin inançlı işlemden kaynaklandığı kabul edilmek suretiyle neticeye gidilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki; inançlı işlemin varlığı benimsendiğinde davanın kanıtlandığının kabul edilebilmesi için 5.2.1947 tarih 20/6 Sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca taraflar arasında düzenlenen yazılı bir belgenin varlığı şarttır.
    Oysa, taraflar arasında İçtihadı Birleştirme Kararında öngörüldüğü şekilde yazılı bir belgenin düzenlenmediği, başka bir ifadeyle iddianın ispatı bakımından yazılı bir belgenin varlığı iddia ve kanıtlanmış değildir.
    O halde, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
    Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.