Taraflar arasında görülen davada; Davacı, paydaşı bulunduğu 526 parsel sayılı taşınmaza, davalı tarafından su kaynağı çıkarmak amacıyla kazı yapmak suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve eski hale getirilme isteğinde bulunmuştur. Davalı, çekişmeli yere ilişkin kamulaştırma kararı alındığını bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının taşınmaza müdahalesinin kamulaştırmaya dayandığı bu durumda davanın idari yargıda açılması gerektiği gerekçesiyle davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve eski hale getirilme isteğine ilişkindir. Mahkemece, yargı yeri farklılığı sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 526 parsel sayılı taşınmazın dava dışı kişilerle birlikte davacının paydaş olduğu ve davalı Belediyenin su çıkarmak için kanal açmak suretiyle taşınmaza elattığı anlaşılmaktadır. Davalı Belediye, savunmasında kamulaştırma yapıldığını ve bu sebeple söz konusu kanalın açıldığını bildirmiştir. İddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimine göre davacı Türk Medeni Kanununun 683. maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkına dayanmak suretiyle eldeki davayı açmıştır. Buna göre, davanın kamulaştırma işlemine yönelik olduğu söylenemez. Hal böyle olunca, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delillerin toplanması ve sonucuna göre işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, kabule göre de yargı yeri farklılığı sebebiyle davanın reddine karar vermekle yetinilmesi yerine, idari yargı yerine gönderilmesi şeklinde hüküm kurulması da isabetsizdir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.