11. Hukuk Dairesi 2017/5450 E. , 2019/1956 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21/06/2017 tarih ve 2016/423 E. - 2017/259 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince verilen 19/10/2017 tarih ve 2017/1104-2017/915 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun"un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle
dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “BÜYÜKYALI” ibaresini de içeren marka ve marka tescil başvurularının sahibi olduğunu, müvekkillerinin 12.02.2015 tarihinde "BÜYÜK YALI" ibareli 43. sınıf hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, davalı Tayyip Bilgen"in “VELİKÖY YALI RESTAURANT” ibareli, 43. sınıf hizmetleri içeren 2007/69285, “YALI RESTAURANT” ibareli, 43. sınıf hizmetleri içeren 2009/59236 ve “YALI” ibareli, 43. sınıf hizmetleri içeren 2013/21456 sayılı markalarına dayanarak başvurunun reddi istemiyle itirazda bulunduğunu, itirazın Markalar Dairesi tarafından reddedildiğini, bunun üzerine anılan karara karşı itirazda bulunduğunu, ..."nın 2016/M-8492 sayılı kararıyla itirazı kabul ederek müvekkili marka tescil başvurusunu 43. sınıf hizmetler için reddettiğini, kararın haksız olduğunu, zira başvuru konusu işaret ile davalının itiraza mesnet markasının iltibasa neden olacak derecede benzer olmadığını, başvuru konusu işaretin müvekkillerinin ... Kuruçeşme"de inşa ettikleri konut, rezidans, ofis, otel, restoran ve ticari üniteden oluşan karma projenin adı olduğunu, işaretin kullanılarak bağımsızlaştığını, farklı bir işaret olduğunu ileri sürerek, ... kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şahıs vekili, anlamsal, görsel ve sescil olarak başvuru konusu "BÜYÜK YALI" ibareli işaret ile davalının "VELİKÖY YALI RESTAURANT", "YALI RESTAURANT ve "YALI" ibareli markaların bıraktığı genel izlenimin aynı olduğunu, zira asıl ve ayırt edici unsurlarının anlamsal, görsel ve sescil olarak çok yakın olduklarını, şeklin hatırlanması ve ifade edilmesinin zorluğu nedeniyle aralarında yeterince ayırt edicilik sağlamadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, redde mesnet alınan markaların "VELİKÖY YALI RESTAURANT", "YALI RESTAURANT” ve "YALI" ibareli olduğu, bu markaların asıl ve ayırt edici unsurunun anılan "YALI" ibaresinden oluştuğu, zira ilk bakışta göze bu ibarenin çarptığı, 43. sınıf ürün ve hizmetler bakımından somut ve soyut olarak ayırt edicilik vasfının olduğu, yargılama konusu "VELİKÖY YALI RESTAURANT", "YALI RESTAURANT ve "YALI" ibareli markaların yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri bakımından ayırt edicilğinin düşük seviyede olduğundan söz edilemeyeceği, davacının başvurusunun da "BÜYÜK YALI" ibareli olduğu, başvuru konusu işarette de "YALI" ibaresinin asıl ve ayırt edici unsur olduğu, zira BÜYÜK ibaresinin YALI ibaresinin nitelediği, ilk bakışta göze çarpan unsurun YALI sözcüğü olduğu, asıl ve ayırt edici unsuru YALI olan "VELİKÖY YALI RESTAURANT", "YALI RESTAURANT ve "YALI" ibareli markalar ile BÜYÜK YALI ibareli markaların görsel, sescil ve anlamsal olarak benzer olduğu, başvuru kapsamında yer alan ve reddedilen 43. sınıf ürün ve hizmetlerin davalı markalarının kapsamındaki ürün ve hizmetler aynı türden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, istekleri halinde aşağıda yazılı 49,80 TL harcın temyiz eden davacılara iadesine, 11/03/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.