18. Hukuk Dairesi 2015/21907 E. , 2016/697 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 4186 ada 32 parsel sayılı taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın ... yönünden reddine, ... hakkında ise kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dava konusu taşınmazın imar planında ... ... Belediye Başkanlığının sorumluluğundaki kent park alanında kaldığı, ancak fiili bir el koymasının söz konusu olmadığı, ... tarafından 172,92 m² sine yol olarak el konulduğu, 43,20 m²sinin de istinat duvarı yapılması nedeniyle kullanılamaz hale geldiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece uyulan bozma ilamında tamamının ... sorumluluk alanında kalması nedeniyle ... tarafından fiilen el konulan bölüm ayrık tutulmaksızın hukuken el konulan bölümle birlikte değerlendirilerek tamamından... ... Belediye Başkanlığının sorumlu olacağı belirtilmiş ise de, uygulama ve öğretide kamu idarelerinin, hizmetlerinin yürütülmesi sırasında tek yanlı irade açıklamalarıyla kamu hukuku esaslarına dayanarak ilgililerin hukuki durumlarını etkileyecek şekilde yaptıkları işlemlerin idari işlem, görev ve yetki alanlarına giren konularda hukuka uygun olarak yaptığı fiiller ile bu görevleriyle ilgili hareketsiz kalmaları idari eylem olarak tanımlanmaktadır. Somut olayda,... ... Belediye Başkanlığının icra yetkisini hukuka aykırı olarak kullanması olarak nitelendirilebilecek fiili el koyma durumu söz konusu olmadığına göre, 3194 sayılı İmar Kanunu"nun ilgili maddeleri uyarınca tek yanlı idari işlemle düzenlenen imar planları ve bu planlara dayanılarak yapılan işlemlerin idari nitelik taşıdığı, söz konusu imar planlarının zamanında uygulamaya geçirilmemesi durumunun da idari eylem olarak kabulü gerekir.
Yukarıda açıklanan hususlarla ilgili olarak açılan davalarda, görev itirazında bulunulması ve görev uyuşmazlığı çıkması üzerine durum Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından değerlendirilmiş ve 09.04.2012 gün 2011/238E.–2012/63K. ve 2012/41 E- 2012/77 K. sayılı kararlarında fiili el atmanın bulunmadığı durumlarda idari yargı yerinin görevli bulunduğuna oybirliği ile karar verilmiştir.
Ayrıca 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 10.fıkrasında da “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir.
Her ne kadar mahkemece bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de, mahkemelerin görevine ilişkin hususlar kamu düzeni ile ilgili olduğundan yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir ve görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olamaz. Görevin bozmaya uyulmakla doğan kazanılmış hak kuralının bir istisnası olduğu İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 04.02.1959 tarih 1957/13E-1959/5K. sayılı ilamında da belirtilmiştir.
Bu nedenle; davalı ... taşınmazın imar planında kent parkı alanında kalması nedeniyle sorumlu tutulduğundan, bu davalı yönünden idari işlem ve eylemden doğan zarara ilişkin davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümleri uyarınca idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, ... tarafından taşınmazın fiilen el konulan 172,92 m² ve 43,20 m²"lik bölümlerinin bedelinin davalı ...’ndan tahsiline ve tapusunun iptali ile ... adına tesciline karar verilmesi için mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine,19.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.