20. Hukuk Dairesi 2018/6565 E. , 2019/879 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava, kadastro tespite itiraz istemine ilişkin olarak açılan davada ... Kadastro ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kadastro tespite itiraz istemine ilişkindir.
... Kadastro Mahkemesince bilirkişiler ..., ... ve ..."in 15/08/2017 havale tarihli raporunda belirtildiği üzere yenileme kadastrosu çalışmalarında herhangi bir hata olmadığı, yüzölçümü farklılığının tapulama parselleri ile ... tahdit haritalarının mükerrerlik oluşturmasından kaynaklandığından, mükerrerlik oluşturan yüzölçümünün düşülmeden aynen tescil edilmiş olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
... Asliye Hukuk Mahkemesince ise somut olayda davacı tarafından uygulama kadastrosu sırasında tespit edilen yeni sınırların hatalı belirlendiği iddiasıyla 3402 sayılı Kadastro Kanununun (22/a) maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna karşı dava açıldığı, mahkemece yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi heyeti raporundan; yapılan yenileme çalışmalarının mevzuata uygun olarak yapıldığını, dava konusu parsel sınırları oluşturulurken geçerli sınır olarak gösterildiğini, geçerli sınır, pafta ve teknik bilgi ve belgelerine uygun olan sınır niteliğinde olduğunu, değerlendirme yapılırken arazi ölçülerine dayalı olarak oluşturulan kırık noktaları, taşınmazın paftasına uygun sınırlar olduğunu, taşınmazların yüzölçümündeki azalmalar komşu parsellerde herhangi bir artışa sebep olmadığını, İnebeyli 101 ada ...,141 ada 41 ve 145, 161 ada 26 parsellerin yenilemesinin paftası ile uyumlu olduğu herhangi bir hata tespit edilmediği dolayısıyla değerlendirmenin aynen alınmasının uygun olacağı kanaatinde olduklarını belirtmişlerdir. Tüm dosya içeriğinden taraflar arasındaki uyuşmazlık uygulama kadastrosundan kaynaklanmakta olduğu mülkiyet ihtilafı söz konusu olmadığı, mülkiyete ilişkin olmayan uyuşmazlıklardan görevli mahkemenin kadastro mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
Davacı ... vekilinin; ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesi gereğince yapılan kadastro çalışması 17/02/2015-18/03/2015 tarihleri arasında askıya çıkarıldığını, askı ilan cetvellerinin incelenmesinde, eski 1567 nolu
... vasıflı ...294,00 m2 yüzölçümlü parselin 101 ada ... parsel olduğunu ve ....783,511 m2"ye düştüğünü, bir kısmının ... köyü içerisinde tescilli parsellerle çakıştığını, eski 1588 nolu ... vasıflı 205.606,00 m2 parselin ikiye bölünerek 141 ada 145 parsel nolu 94.387,19 m2 yüzölçümlü ve 141 ada 41 parsel nolu 54.109,74 m2 yüzölçümlü taşınmazlara gittiğini ve yenileme öncesi alandan 57.159,74 m2 noksan olduğunu, eski 1571 nolu ... vasıflı 16.000,00 m2 yüzölçümlü parselin 161 ada 26 parsel nolu 5.600,51 m2 yüzölçümlü taşınmaz olduğunu ve yenileme öncesi alandan 10.399,49 m2 noksan olduğunun tespit edildiğini, askı cetvellerinin Milli Emlak Daire Başkanlığınca incelenmiş ve kadastro tespitine itiraz edilmesi gerektiğinin belirtildiğini, dava konusu taşınmazların miktarlarındaki değişiklik ölçüm hatası olarak değerlendirilebilecek sınırın çok üzerinde olduğunu, ... Kadastro Müdürlüğünce yapılan işlemin hatalı olduğunu, Kadastro Kanununun 22/a maddesi gereği yapılmış olan kadastro işleminin usul ve yasaya aykırı ve iptalinin gerektiğini, bu nedenlerle ... ili ... ilçesi ... mahalesinde mülkiyeti Hazineye ait 101 ada ... parsel, 141 ada 41 parsel, 161ada 145 parsel ve 161 ada 26 parsel sayılı taşınmazlarda 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesi gereğince yapılan kadastro tespiti ile yüzölçümlerinde azalma olduğundan kadastro tespitine itirazlarının kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesi talebi ile dava açılmıştır.
Dosya kapsamından, uyuşmazlığın Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uyarınca yenileme çalışmaları itiraza ilişkin olduğu, mülkiyet iddiasına ilişkin olmadığı gibi; davanın 17.03.2015 tarihinde açıldığı dava konusu taşınmaza ilişkin 22/2-a maddesi gereğince yapılan kadastro tespiti uygulama tutanağının ise 17.02.2015 -18.03.2015 tarihleri arasında askı ilanına çıkarıldığı dolayısıyla davanın askı ilân süresi içinde açıldığı anlaşıldığına göre uyuşmazlığın kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince ... Kadastro Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.