Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/7253
Karar No: 2019/4172
Karar Tarihi: 11.06.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/7253 Esas 2019/4172 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/7253 E.  ,  2019/4172 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

    Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının 24/06/2012 tarihinde davalı firmanın işçisi olarak diğer davalı Sağlık Bakanlığına ait ... Hastanesinde çalışırken elinin çamaşır pres makinesine sıkışması neticesinde iş kazası geçirdiğini, olay sonrası Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından tanzim edilen araştırma inceleme raporuna göre, kazanın meydana gelmesinde işverenin %80 kusurlu olduğunu, davacının ise %20 oranında kusurlu bulunduğunu, SGK iş kazası raporunun dosyaya sunulduğunu, kaza neticesinde ağır bir şekilde yaralanan davacının iş kazasının meydana geldiği hastanede el cerrahisi bölümü olmadığı için ... Üniversitesi ...Hastanesine sevk edildiğini bildirerek dava dilekçesinde belirtilen 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, talebini 12.05.2016 tarihinde maddi tazminat yönünden bilirkişi raporuna uygun olarak 104.824,57 TL ıslah etmiştir.
    Yargılama sırasında ... 40 İş Mahkemesinin 2016/1435 esas sayılı dava dosyası ile, meydana gelen iş kazası neticesinde manevi olarak büyük ölçüde yıprandığını bildirerek dava dilekçesinde belirtilen 100.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş iş bu dosyanın asıl dava ile birleştirildiği anlaşılmıştır.
    B)Davalı Cevabı;
    Davalı Sağlık Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davada idare yönünden görevli yargı yerinin idari yargı olduğunu, bu nedenle öncelikle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini ve haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... .... Şirketi adına usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş, duruşmalara katılmamış, herhangi bir cevap dilekçesi de sunmadığı anlaşılmıştır.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    Özetle, iş güvenliği uzmanlarından oluşan bilirkişi kurulundan alınan 04/12/2015 tarihli raporun tarafların iddia ve savunmalarını irdeler mahiyette, dosya kapsamına ve Yargıtay"ın yerleşik içtihatlarına uygun oluğ, bilirkişinin yaptığı tespit ve değerlendirmelere aynen iştirak olunduğu, kusur raporuna göre olayın meydana gelesinde asıl işveren Yüksek İhtisas Eğitim ve Sağlık İşletmesinin %20, .... Eğit. Bil. Gıda Tic. Ltd.Şti.nin %60, kazazade ..."nun %20 oranında kusurlu olduğunun anlaşıldığı, olaydan dolayı davacının %55 oranında malul kaldığı, kendisine SGK tarafından gelir bağlandığı, davacının maddi kazanç kaybının hesaplanması hesap bilirkişiden alınan 05/05/2016 tarihli raporda tarafların iddia ve savunmalarını irdeler mahiyette, dosya kapsamına ve Yargıtay"ın yerleşik içtihatlarına uygun rapor düzenlendiği, bilirkişinin yaptığı tespit ve değerlendirmelere aynen iştirak olunduğu belirtilerek 104.824,57 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verildiği, aynı zamanda davacının olaydan duyduğu üzüntü ve elem derecesi kusurunun bulunmaması, ekonomik ve sosyal değerler, paranın alım gücü nazara alındığında, 80.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı
    Özetle, Taraflar arasında kusur oranları ile maddi tazminatın hesaplanması ile manevi tazminat miktarı konularında uyuşmazlık bulunduğu, hükme esas alınan ve iş güvenliği uzmanı tarafından düzenlenen 17/10/2014 tarihli bilirkişi raporunun 4857 sayılı Kanun’un 77. maddesinin öngördüğü koşulları gözönünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususları ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle kusurun aidiyetini ve oranını hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptandığı, Mahkemece hükme esas alınan hesaba ilişkin bilirkişi raporunda Yargıtay içtihatları esas alınarak düzenlendiği bu nedenle maddi tazminata yönelik itirazların yerinde olmadığı, Gerek 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi gerekse de 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmü ile 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterildiği, bu açıklamalar sonrasında somut olayda; tarafların sosyal ekonomik halleri, davacı kazalının maluliyet oranı ile özellikle iş kazası tarihi gözetildiğinde, 80.000,00.-TL manevi tazminata hükmedilmesi olaya uygun değildir. Yukarıdaki ilkeler ışığında 45.000,00 TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmış ve davalı vekilinin manevi tazminat miktarına dair istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının bu yönden kaldırılmasına karar verildiği, hüküm kısmında da, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-2. maddesi gereğince;Davalı vekilinin manevi tazminat miktarına dair istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının bu yönden kaldırılmasına, Asıl davanın kabulü ile, davacının maddi tazminat alacağı 104.824,57 TL ninin olay tarihi olan 24.06.2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, Birleşen ... 40 İş Mahkemesi"nin 2016/1435 Esas sayılı dosyasının kısmen kabulü ile, 45.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 24.06.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, karar verildiği anlaşılmıştır.
    E)Taraf Vekillerinin Temyiz Nedenleri;
    Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, davalı tarafın manevi tazminata ilişkin açık istinaf sebebi olmamasına karşın manevi tazminatın Bölge Adliye Mahkemesince azaltılmasının hatalı olduğunu, Yerel Mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olmadığını Bölge Adliye Mahkemesince hükmedilen manevi tazminatın az olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
    Davalı Sağlık Bakanlığı vekili temyiz dilekçesince özetle, davanın zamanaşımına uğradığını, idari yargı kolunun görevli olduğunu, husumetin yüklenici şirkete yöneltilebileceğini müvekkili idare ile davacı arasında hizmet akdi bulunmadığını, bu nedenle müvekkili hakkında davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin işi ihale ile diğer davalıya teslim ettiği, ihale makamı olarak sorumlu olmayacağını sözleşmeye göre iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin diğer davalı şirket trafından alınacağını, kabul anlamına gelmemekle beraber kabule göre de sorumluluğunun tespit edilen %20 kusur oranıyla sınırlı tutulması gerekirken işverene yüklenen kusurun tamamından sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, maddi tazminat fahiş olduğunu, davacının halen çalışmaya devam ettiğini, davacı yapılan tedavilerden sonra aile sağlık merkezinden verilen 02.08.2014 tarihli raporla çalışabileceğinin bildirildiğini, nitekim aynı şirket bünyesinde çalışması devam ettiğini, 80.000 TL manevi tazminata hükmedilmesinin olaya uygun olmadığı gibi 45.000 TL manevi tazminatın da hakkaniyete uygun olmadığını beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere, temyiz kapsam ve nedenlerine göre, davalı Sağlık Bakanlığı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir
    2- Dava, 24/06/2012 tarihli iş kazası neticesinde sigortalının sürekli iş göremezliğe uğraması nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, davacının Sağlık Bakanlığı’na bağlı ... Hastanesi işyerinde alt işveren ... Temizlik Ltd.Şti.nin çalışanı olarak çamaşırhane bölümünde yastık kılıflarını makineye verirken yastık kılıflarından birinin ıslak olması nedeni ile tambura yapışması, davacının da yapışan yastık kılıfını almak isterken sağ elini döner tamburlar arasına sıkıştırması neticesinde iş kazası geçirdiği, iş kazası neticesinde %55 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı, hükme esas kusur raporunda, davacının %20 davalı işveren Bakanlığın %20, davalı işveren şirketin ise %60 oranında kusurlu bulunduğunun tespit edildiği, hesap bilirkişi tarafından düzenlenen 05/05/2016 tarihli hesap raporunun hükme esas alınarak karar verildiği anlaşılmıştır.
    Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK’nun İstinaf İncelemesinin Kapsamını düzenleyen 355.maddesinde istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı, ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözeteceği düzenleme altına alınmıştır.
    Somut olayda yerel mahkemece verilen 08/11/2016 tarihli kararda davacı lehine 80.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği, davalı Sağlık Bakanlığı vekilinin 09/11/2016 tarihli süre tutum dilekçesiyle istinaf başvurusunda bulunduğu, 02/12/2016 tarihli dilekçesinde ise istinaf sebeplerinin gerekçelerini bildirdiği, anılan dilekçelerde hükmedilen manevi tazminata yönelik açık temyiz sebebi bulunmadığı gibi hükmedilen manevi tazminatın miktarı yönünden kamu düzenine aykırılıktan bahsedilemeyeceği de açıktır.
    O halde Bölge Adliye Mahkemesince istinaf sebepleri ile bağlı olarak istinaf incelemesi yapılarak karar verilmesi ve istinaf başvurusunda bulunan davalı Sağlık Bakanlığı vekilinin istinaf isteminde manevi tazminata yönelik bir sebebin de bulunmaması dikkate alındığından, manevi tazminatın azaltılması suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmemesi gerekirken yazılı şekilde usul ve yasaya aykırı olacak şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
    O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, davalı Sağlık Bakanlığı harçtan muaf olduğundan harç hükmedilmesine yer olmadığına, davacı tarafından yatırılan harcın istem halinde davacıya iadesine 11/06/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi