16. Hukuk Dairesi 2014/19437 E. , 2015/7841 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... Köyü çalışma alanında bulunan, 110 ada 1 ve 3 parsel sayılı 4.582,21 ve 2.576,29 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar dava dışı 110 ada 2 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören 20.01.1989 tarih ve 204 sıra numaralı tapu kaydı miktar fazlası olması nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişme konusu 110 ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların sabit sınırlı olmadığı, davacının dayandığı tapu kayıt miktarı kadar yerin 110 ada 2 parsel sayılı taşınmazın miktarı ile davacı adına tespit edildiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan inceleme ve araştırma karar vermek için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu 110 ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar Toprak Tevzi Komisyonunca oluşturulan 01.11.1957 tarih ve 62 sıra numaralı tapu kaydının miktar fazlalığı olarak ... adına tespit edilmiştir. Davacı 01.11.1957 tarih ve 62 sıra numaralı tapu kaydının tedavülü olan 20.01.1989 tarih ve 204 sıra numaralı tapu kaydı ile tapu kaydı miktar fazlası yönünden imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Davacının tutunduğu tapu kaydı miktarı kadar yerin davacı adına 110 ada 2 parsel numarası altında tespit edilmiş olduğu ve tapu kaydının gayri sabit hudutlu olduğu ve miktarı ile geçerli kabul edilmesi gerektiği mahkemece doğru olarak tespit edilmiş olup taraflar arasındaki ihtilaf çekişmeli taşınmazların zilyetlikle iktisap edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Toprak Tevzi Komisyonunca oluşturulan tapu kaydı ve haritasında dava konusu bölümler tarım dışı alan olarak gözükmektediler. O halde bu alanların imar-ihya edilerek tarım arazisi haline getirilmesi, bundan sonra da 20 yıl nizasız fasılasız malik sıfatı ile zilyet edilmesi halinde 3402 sayılı Yasa"nın 14 ve 17. maddeleri gereğince zilyetlikle iktisap edilebilir. Ne var ki mahkemece bu yönde yapılan araştırma ve inceleme de hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. O halde doğru sonuca ulaşabilmek için; tespit tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş ve iktisap evresine ilişkin stereoskopik hava fotoğraflarının ... Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise, ... Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması, memleket haritası (1/25000 ve 1/5000 ölçekli haritalar) ve varsa en eski uydu fotoğraflarının temin edilmesi, komşu taşınmazların kadastro tutanak ve dayanaklarının getirtilmesi; ardından dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarına; taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, imar-ihya edilip edilmediği, edilmişse imar-ihyanın tamamlandığı tarihin etraflıca sorularak maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması; jeodozi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisine haritalar, hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde streoskopik inceleme yaptırılması ve üç kişilik ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın imar-ihya öncesi ve sonrası niteliği ile imar-ihyasının hangi tarihte başlayıp, hangi tarihte tamamlandığı, zilyetliğin başlangıcı ve sürdürülüş biçimi ve kullanım durumunu kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirleyen ve önceki raporlarıda irdeler rapor alınmalı, jeoloji bilirkişisinden taşınmazın aktif dere ya da dere yatağı içerisinde kalıp kalmadığı hususunda rapor alınmalı HMK"nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulması; fen bilirkişisince bu fotoğraflar üzerinde taşınmazın sınırları kabaca işaretlenmeli ondan sonra toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
11.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.