Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/34751
Karar No: 2016/9073
Karar Tarihi: 22.03.2016

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/34751 Esas 2016/9073 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2014/34751 E.  ,  2016/9073 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

DAVA: Davacı, ücret farkı alacağı, iş güçlüğü tazminatı, ikramiye ile ilave tediye alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının müvekkili sendika üyesi olduğunu, davalı işverenliğin ... işyerinde tornacı olarak 4857 sayılı İş Kanunu"na tabi olarak çalıştığını, 12.05.2007 tarihinde işe başladığını, 29.04.2011 tarihinde sendikaya kayıt olduğunu, davacının davalı işyerinde taşeron konumunda olan ... Ltd. Şti.-..... Ltd. Şti. adi ortaklığı işçisi olarak gözüktüğünü, davacının işyerinde yaptığı ve çalıştığı işlerin davalı şirketin asıl işleri arasında yer aldığını, davacının tornacı olarak sistemdeki tankların, valflerin, pompaların tamirat ve kaynak işlerini, montaj ve demontajını, kazan patlarlarının kaynak ve tamiratı gibi riskli işleri yaptığını ve yürüttüğünü, davalı işverenin alt işveren firması ile muvazaa içine girerek 4857 sayılı Kanun"un 2. maddesine aykırı bir şekilde asıl işi bölerek ihale ile işin davcının işvereni konumunda olan ..... adi ortaklığına verildiğini, kanuna aykırı olarak asıl işveren-alt işveren ilişkisine girdiğini, böylelikle davacı ile diğer taşeron çalışanlarının toplu iş sözleşmesi ve mevzuattan kaynaklanan bireysel ve kollektif haklarını kısıtlamayı amaçladığını, davacının, davalı işverenlik emrinde çalışan ve aynı işi yapan kadrolu işçinin çok altında ücret aldığını ve sendika üyesi olmasına rağmen toplu iş sözleşmesi"nden yararlanamadığını, bu yollada davalı idarenin ucuz işçi temin ettiğini, davacının sendika üyesi olması sebebiyle yaptığı iş ve çalışma şartları gözetilerek baştan itibaren asıl işveren davalı şirketin işçisi olduğunun tespitiyle iş yerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinden yararlandırılması gerektiğini açıklayarak, muvazaanın ve muvazaa sebebiyle davacının baştan itibaren davalı asıl işverenliğin işçisi olduğunun ve işyerinde meri toplu iş sözleşmesinden yararlandırılması gerektiğinin tespiti ile işçi alacaklarını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacı adına .... Sendikasının dava açma hakkı bulunmadığını, davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na aykırı açıldığını, bu konuda belirsiz alacak davası açılamayacağını, husumet sebebiyle davanın reddinin gerektiğini, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olarak kurulmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Davacı ile işverdiği şirket arasında alt işverenlik ilişkisinin kanuni şartlarının bulunmadığı, belge ve bulguların alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğunu gösterdiği
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı ile dava dışı alt işverenler arasında geçerli ya da muvazaalı bir alt işverenlik ilişkisi olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının başından itibaren davalı işçisi sayılması gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun’un 2. maddesinde, “...asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez...” denilerek alt işverenlik ilişkisinde muvazaaya bağlanan hukuki sonuç açıklanmıştır.
Alt işveren; bir iş yerinde yürütülen mal ve hizmet üretimine ilişkin asıl işin bir bölümünde veya yardımcı işlerde, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren alanlarda iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini, sadece bu iş yerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren olarak tanımlanabilir. Alt işverenin iş aldığı işveren ise asıl işveren olarak adlandırılabilir. Bu tanımlamalara göre asıl işveren - alt işveren ilişkisinin varlığından söz edebilmek için iki ayrı işverenin olması, mal veya hizmet üretimine dair bir işin varlığı, işçilerin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılması ve tarafların muvazaalı bir ilişki içine girmemeleri gerekmektedir.
Diğer taraftan 4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun"un 15. maddesinde “Elektrik enerjisi üretim, iletim ve dağıtım faaliyeti gösteren kamu tüzel kişileri, gerekli hallerde üretim, iletim ve dağıtım tesislerinin işletilmesi ve bakım onarım işlerini tabi oldukları ihale mevzuatı çerçevesinde hizmet alınması yoluyla yaptırabilirler” denilmiştir. Bu hükmü 30.03.2013 tarihi itibariyle yürürlükten kaldıran 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 22. maddesinde, “Lisans sahibi tüzel kişiler, lisansları kapsamındaki faaliyetlerle ilgili olarak hizmet alımı yapabilirler. Ancak, bu durum ilgili lisans sahibi tüzel kişinin lisanstan kaynaklanan yükümlülüklerinin devri anlamına gelmez. Hangi faaliyetlerin hizmet alımı yoluyla yaptırılabileceği Kurul tarafından belirlenir” kuralı öngörülmüştür.
Seri halinde incelenen dosyalarda davalının elektrik üretim görevini yapan kamu tüzelkişisi olduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple davalının 4628 sayılı Kanun’un 15. maddesindeki imtiyazdan yararlanmasında kuşku yoktur. Söz konusu hüküm asıl işin tamamının ya da bir kısmının herhangi bir sınırlamaya bağlı kalmaksızın alt işverene verilebileceğini öngörmekle birlikte asıl işveren-alt işveren ilişkisinin genel muvazaa hükümleri yönünden denetime tabi tutulmasına engel değildir. Bu noktada mahkemece yapılan araştırma ve inceleme sonucunda asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayanmadığının kabulü isabetli ise de, 4628 sayılı Kanun"un 15. maddesinin yürürlükten kalktığı 30.03.2013 tarihinden sonraki dönem bakımından konunun 4628 sayılı Kanun"u yürürlükten kaldıran 6446 sayılı Kanun"un 22. maddesi hükmü bakımından da değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu sebeple sözü edilen hüküm gereğince hizmet alımı konusunu oluşturabilecek faaliyetlerin belirlenmesine yönelik Kurul kararının olup olmadığı araştırılmalı, davacı işçilerin durumu ayrı ayrı ele alınarak sonucuna göre konu değerlendirilmelidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi