12. Hukuk Dairesi 2020/9172 E. , 2021/4641 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1-Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlunun temyiz itirazlarının (REDDİNE);
2- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Borçlunun icra mahkemesine başvurarak meskeniyet şikayetinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince, şikayetin reddi ile dava konusu taşınmazın 90.000,00 TL’den az olmamak üzere satışının gerçekleştirilmesine, 75.000,00 TL’nin haline uygun ev almak üzere davacıya bırakılmasına, fazlasının icra takip konusu alacağın tahsilinde değerlendirilmesine karar verildiği, alacaklı ve borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabul kısmen reddi ile şikayete konu taşınmazın 75.000,00 TL’den az olmamak üzere satılmasına, 75.000,00 TL’nin borçluya, kalanının hak sahiplerine verilmesine karar verildiği görülmüştür.
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin konut kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir.
Somut olayda, takip dosyasından borçlunun şikayete konu taşınmazı üzerine 09.06.2017 tarihinde haciz uygulandığı, haciz tarihinden önce taşınmazın tapu kaydında 3. kişi ... A.Ş. lehine her türlü krediden bankaya teminata, her türlü sözleşmeden, kefaletten, haksız fiilden, sebepsiz zengişlemeden ve diğer her türlü nedenden Bankaya karşı doğmuş doğacak tüm borçlarının teminatı olarak 21.03.2012 tarihli 1. derece ipotek tesis edilmiş olduğu, ipotek alacaklısı ... A. Ş.’nin 02.03.2018 tarihli yazı cevabında ipotek borcunun devam ettiğinin bildirildiği görülmüştür.
Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince, ipoteğin konut kredisi nedeni ile kurulduğu ve zorunlu ipoteklerden olduğu değerlendirilmiş ise de; ipotek resmi senedi incelendiğinde ipoteğin konut kredisine özgülenmediği ve üst sınır ipoteği şeklinde kurulduğu, ipoteğin bu hali ile zorunlu ipoteklerden olmadığı anlaşılmıştır.
O halde, şikayete konu taşınmaz üzerinde hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibari ile ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen, zorunlu olmayan ipotek mevcut olduğu anlaşılmakla, borçlu meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağından Bölge Adliye Mahkemesince şikayetin bahsi geçen nedenle reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının re’sen yapılan inceleme sonucu kısmen kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi’nin 17.09.2020 tarih ve 2018/3267 E. - 2020/1519 K. sayılı kararının yukarıda 2 nolu bentte yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi