Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6103 Esas 2016/2750 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6103
Karar No: 2016/2750
Karar Tarihi: 10.03.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6103 Esas 2016/2750 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/6103 E.  ,  2016/2750 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Sanıkların 5237 Sayılı TCK"nın 157/1, 52/2, 53 madde ve fıkrası uyarınca ayrı ayrı 1 yıl hapis ve 2000 TL adli para cezası ile cezalandırılmaları ve hak yoksunluğuna ilişkin

    Dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Katılanların 25 yıldır Almanya"da işçi olarak çalıştıkları, sağlamış oldukları kazançları değerlendirmek için... Holding"ten pay senedi satın aldıkları; gelir elde edemeyince yatırmış oldukları parayı alma yollarını ararken, sanık ..."ın tavsiyesi ile dosyası tefrik edilen Av. ... ile tanıştıkları, sanıklar ile Av. ..."nin söz konusu paraları alabileceklerini söylemeleri üzerine katılanların Av...."e vekalet verdikleri, bu sırada sanıklar... ve..."in kendilerini Av. ..."nin yanında çalıştıklarını söylemeleri üzerine katılanların farklı zamanlarda sanıkların hesaplarına para gönderdikleri, sanıkların ise katılanlara davayı kazandıklarını, haciz işlemine başlayacaklarını söyledikleri lakin katılanlar adına iddia edildiği gibi açılmış bir davanın olmadığının anlaşılması karşısında sanıkların iştirak halinde dolandırıcılık suçunu işlediklerine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyetin yasal sonucu olan 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Sanıkların, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılanlara karşı aynı suçu birden fazla işlemesi nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 100 gün olarak tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "100 GÜN" ve "2.000 TL" terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN" ve "100 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.