Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/2628
Karar No: 2021/865
Karar Tarihi: 29.06.2021

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2628 Esas 2021/865 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2017/2628 E.  ,  2021/865 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi


    1. Taraflar arasındaki "esere tecavüzün tespiti, men’i ve ref’i ile maddi ve manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
    2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    I. YARGILAMA SÜRECİ
    Davacı İstemi:
    4. Davacılar vekili; müvekkillerine ait eserlerin Haziran 2010 tarihinde gerçekleştirilen “Uluslararası Kadın Hattatlar Sempozyumu ve İcazet Töreni” kapsamında sergilendiğini, davalının dava konusu kitabın hazırlanmasında müvekkillerinin hocasından destek talep ettiğini, birtakım bilgi ve onayların verilmesi şartıyla destek verileceğinin belirtilmesi üzerine kitabın hazırlanması sırasında müvekkillerinin katılımının sağlandığını, ancak anılan şartlar oluşmadan ve onaylar alınmadan, bilgi dahi verilmeksizin “Dünden Bugüne Hanım Hattatlar” isimli dava konusu kitabın basıldığını, davalının telif haklarının tamamı müvekkillerine ait hat eserlerini izin almaksızın kitapta kullandığını, ayrıca müvekkillerine ait biyografilerde hataların bulunduğunu, tecavüzün men’i ve ref’i için davalıya gönderilen ihtarnamelerin sonuçsuz kaldığını, bu durumun müvekkillerinin eserlerinden doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğini, davalının bu yolla haksız kazanç sağladığını, müvekkillerinin ayrıca manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte 30.000TL maddi, her bir müvekkili için 1.000 "er TL den 24.000TL manevi tazminatın tahsiline, davalının bundan sonraki haksız rekabet ve tecavüz teşkil edecek eylemlerinin men’ine ve ref"ine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabı:
    5. Davalı vekili; dava konusu kitabın derleme eser niteliğinde olduğunu, müvekkilince kâr amacı güdülmeksizin tamamen eğitsel ve bilimsel amaçla hazırlandığını, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun (FSEK) 34. ve 35. maddeleri çerçevesinde değerlendirilmesinin gerektiğini, davacılara ait hat örneklerinin izinsiz yayınlandığına dair iddiaların yersiz olduğunu, anılan hat örneklerinin bizzat davacılar tarafından gönderildiğini, kitabın ansiklopedik bir antoloji niteliğinde olduğunu, davacılardan başka birçok kadın hattatın eser örnekleri ile biyografilerine yer verildiğini, yazılı izne dair iddiaların dürüstlük kuralına aykırı olup hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu, müvekkiline tüm bilgi ve belgelerin davacılar tarafından gönderildiğini, bu bilgiler üzerinde değişiklik yapılmadığını, davacılara ait hat örneklerinin umuma arz edildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararı:
    6. İstanbul 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 22.05.2014 tarihli ve 2011/123 E., 2014/120 K. sayılı kararı ile; dava konusu hat örneklerinin eser niteliği taşıdığı, FSEK’in 52. maddesi uyarınca eser sahiplerinden alınmış yazılı iznin bulunmadığı, davalı tarafından sunulan yazışmalardan muvafakat olgusunun çıkarılamayacağı, bu kapsamda davacılara ait otuz altı adet eserin izinsiz olarak kullanıldığı, davacılara ödenecek telif bedelinin tespiti için bilirkişilerden rapor alınması yoluna gidilerek FSEK’in 68. maddesi uyarınca tazminatın belirlendiği, haksız fiil nedeniyle manevi zararın bulunduğu, ileride haksız rekabet ve tecavüzün muhtemel olması hâlinde men ve ref’inin gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 1.406,16TL"nin üç katı olan 4.218,48TL maddi, her bir davacı için 250’şer TL den 6.000TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte tahsiline, davalının muhtemel tecavüz ve haksız rekabetinin men’ine ve ref"ine karar verilmiştir.
    Özel Daire Bozma Kararı:
    7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
    Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 08.06.2015 tarihli ve 2015/2375 E., 2015/7873 K. sayılı kararı ile “…1-Dava, davacılara ait hat eserlerinin davalı tarafından haksız kullanıldığı iddiasıyla haksız rekabet ve tecavüzün men ve ref"i ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
    5846 sayılı Yasanın "işlemeler ve derlemeler" başlıklı 6. maddesinde “Diğer bir eserden istifade suretiyle vücuda getirilip de bu esere nispetle müstakil olmayan fikir ve sanat mahsulleri işlenmedir” şeklinde tanımlama yapılarak aynı maddenin 7. bendinde belli bir maksada göre ve hususi bir plan dahilinde seçme ve toplama eserler tertibinin işleme ve derleme eser mahiyetinde olduğu belirtilmiştir. 5846 sayılı Yasada eser sahibinin husule getirdiği eser üzerindeki haklarına ilişkin bir takım sınırlamalar getirilmiştir. Bu sınırlamalardan biri de 35. maddede düzenlenen alıntı serbestisidir. Bu madde uyarınca alenileşmiş güzel sanat eserlerinin ve yayımlanmış diğer eserlerin, maksadın haklı göstereceği bir nispet dahilinde ve münderacatını aydınlatmak maksadıyla bir ilim eserine konulması yasal kullanım sayılmıştır. Ancak bu çerçevede yapılacak alıntılarda kullanılan eserin ve eser sahibinin adından başka bu kısmın alındığı yerin belirtilmesi şart koşulmuştur.
    Somut olayda; davacı tarafından hazırlanan kitap gelmiş geçmiş kadın hat sanatçıları ve onların eserleri hakkında bilgi verilip örneklerin sunulduğu ilmi nitelikli derleme eser mahiyetindedir. Davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği üzere intihal konusu eserler Haziran 2010 tarihinde düzenlenen Uluslararası Kadın Hattatlar Sempozyumu ve İcazet töreninde sergilenip umuma arz edilmiştir. Dava konusu kitaba alınan eserlerde eser sahiplerinin kim olduğu hususu açıklandığı gibi iltibas edilen eser sayısında da dürüstlük kuralının haklı göstereceği ölçüye uygun davranılmıştır. Açıklanan bu hususlar gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü doğru görülmemiş, kararın bu nedenle temyiz eden davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir…” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
    Direnme Kararı:
    8. İstanbul 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 06.12.2016 tarihli ve 2016/177 E., 2016/247 K. sayılı kararı ile önceki gerekçelere ek olarak; FSEK’in 1/B maddesinin 1-d bendi ile Bern Sözleşmesinin 2. maddesi kapsamında dava konusu kitabın derleme eser niteliğinde olduğu, anılan kitapta davacıların muvafakatleri alınmadan bilgileri haricinde kadın hattatları tanıtır nitelikte bilgiler ile bazılarının bir adet, bazılarının birden çok eserinin sadece tanıtım amacıyla konulmadığı, ansiklopedik boyda basılan kitapta tam sayfa ve renkli olarak eserlerin izinsiz olarak sergilendiği, derleme eser oluşturulması sırasında iktibas serbestîsi kapsamı dışında kalan hâllerde eser sahibinin adından bahsedilmiş olmasının fiili yasal hâle getirmeyeceği, eser sahibinin muvafakatinin bulunması gerektiği, davaya konu eserin FSEK’in 35. maddesi kapsamında belirtilen ilim ve edebiyat eseri niteliğinde olmadığı, davacıların eserleri ile ilgili 2010 yılında düzenlenen uluslararası kadın hattatlar sempozyumu ve icazet töreninde sergilenmesi sebebiyle umuma arz edildiği belirtilmiş ise de, davacıların hatlarının sempozyuma gelenlerce görüldüğü, sempozyumların ise belli bir konuda daha önce belirlenen konuşmacılar ile açık oturumlar ya da tartışma toplantılarından farklı olarak özel davetli dinleyicilerden oluştuğundan davacıların bazı eserlerinin sempozyumda gösterilmiş olmasının umuma arz sayılmayacağı, davacıların eserlerinin yayın yoluyla kamu geneline ulaştırılmadığı hususu nazara alındığında alenileşmiş güzel sanat eserleri olarak değerlendirilemeyeceği, kitabın hazırlanma amacının kadın hattatları tanıtmaya yönelik olarak değerlendirilse de, eseri hazırlayan davalının da davacıların pozisyonunda kadın hattat olduğu, her hangi bir kurum veya yasal olarak kurulmuş bir meslek örgütü tarafından da kendisine bu hususta görevlendirme yapılmadığı, kitabın parayla satıldığının dosya içerisindeki delillerle de sabit olduğu, ekonomik gelir elde etmek gayesi ile basılan kitapta belirtildiği gibi ansiklopedik boyda eserlerin sergilenmesinin iktibas serbestîsi kapsamında sayılmayacağı, kadın hattatların tanıtımı amacıyla oluşturulacak bir derleme eserde, en fazla eserlerinin tanıtım bilgilerinin yanında daha küçük alanda konumlandırılacağı, davacıların eserlerinin umuma arz edildiği ve dolayısıyla alenileştiği kabul edilmiş olsa dahi, kullanımın izin alınmadan yapıldığı ve FSEK"de belirtilen eğitim ve öğretim kapsamında düzenlenen bir eser olmadığı, bir kurum, dernek ve benzeri hat sanatı ile ilgilenen bölüme özgü de hazırlanmamış olması sebebiyle iktibas serbestîsi kapsamında kalmadığı, bu konu ile ilgili uğraşan kişilere yönelik eğitici ya da detaylı bilgilendirici içeriklerle hazırlanmamış olması sebebiyle ilmi yönünün de bulunmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
    9. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    II. UYUŞMAZLIK
    10. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacıların hat eserlerinin dava konusu kitapta kullanımının FSEK’in 35. maddesi anlamında iktibas serbestîsi kapsamında olup olmadığı ve buradan varılacak sonuca göre davacıların aynı kanun çerçevesinde eser sahipliğinden kaynaklanan haklarının ihlal edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.

    III. GEREKÇE
    11. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle FSEK’in 35. maddesinde düzenlenen iktibas serbestîsi ile ilgili hukuki kavram ve kurumların ortaya konulmasında yarar bulunmaktadır.
    12. İktibas, kelime anlamı itibariyle “ödünç alma, ödünç alınan şey, (edebiyatta) alıntı” anlamına gelmekte olup bu kelimenin hukukî anlamı da kelime anlamıyla uyumludur. Zira bir eserden yapılan iktibas, bedelsiz ve iade edilmek üzere yapılmış bir alıntı olmakla iade, alınan eser sahibine yapılan atıfla olur. Atıf yapılmaması hâlinde ise yapılan alıntı intihale dönüşür. İntihal ise sözlük anlamı itibariyle aşırma, başkasına ait eseri kendisininmiş gibi gösterme, kaynak göstermeksizin başkasının eserinden parça alma anlamında olup hukuk düzenince yasaklanmıştır (Yılmaz, E.: Hukuk Sözlüğü, Ankara, 1976, s. 72; Yavuz, L./ Alıca, T./ Merdivan, F.: Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Yorumu C. I, Ankara 2013, s. 1264). Bu kapsamda iktibas; genel olarak bir eserin veya eserin bir bölümünün başka bir eser içerisinde kullanımı şeklinde tanımlanabilecek olup bu şekilde bir kullanımın Kanun’un belirttiği şartlar dahilinde serbest olması ise iktibas serbestîsi olarak ifade edilebilir (Öncü, Ö.: Fikir ve Sanat Eserleri Hukukunda İktibas Serbestisi ve Sınırları, Ankara 2010, s.22).
    13. Ülkemizin de taraf olduğu Edebiyat ve Sanat Eserlerinin Korunmasına İlişkin Bern Sözleşmesi’nin (Bern Sözleşmesi) 10. maddesi iktibas serbestîsi hususunda; “(1) Hukuken topluma sunumu gerçekleştirilmiş bir eserden, mutad uygulamaya uygun bulunmak ve amacın haklı göstereceği ölçüyü aşmamak kaydıyla, basın özetleri şeklinde dergilerden ve gazete makalelerinden yapılan alıntıları da içeren kısa alıntılar yapılmasına izin verilebilecektir. (2) Eğitim amaçlı olarak yayımlarda, yayınlarda veya ses ya da görüntü kayıtlarında resimlendirme yoluyla edebiyat ve sanat eserlerinden yararlanılmasına bu tür kullanımların adil uygulamaya uygun olması şartıyla ve amacın haklı gösterdiği ölçüde izin verilmesi, Birlik ülkelerinin mevzuatı ve taraflar arasında mevcut veya akdedilecek özel anlaşmalar ile düzenlenecektir. (3) Bu maddenin önceki paragraflarına uygun olarak eserlerden yararlanılması halinde, mevcut olduğu takdirde eser sahibinin adından ve eserin kaynağından söz edilmesi gerekir.” düzenlemesini içermekte olup anılan sözleşme, eser sahibinin haklarına getirilebilecek istisnalar ve sınırlamaların bir bölümünü belirlemek yanında, bunların taşıması gereken asgari şartları belirlemiş olması nedeniyle önem arz etmektedir. Bu bağlamda Bern Sözleşmesi, telif hakları konusunda ülkemizin iç düzenlemelerine etkisi bakımından dikkate alınmalıdır (Yavuz/Alıca/Merdivan, s. 38, 39).
    14. İktibas serbestîsi, bilimsel ve kültürel alanda ilerlemenin ve bu çerçevede yeni eserlerin ortaya çıkabilmesi açısından elzem bir kavram olup bu husus FSEK’in 35. maddesinde; “Bir eserden aşağıdaki hallerde iktibas yapılması caizdir:
    1. Alenileşmiş bir eserin bazı cümle ve fıkralarının müstakil bir ilim ve edebiyat eserine alınması;
    2. Yayımlanmış bir bestenin en çok tema, motif, pasaj ve fikir nevinden parçalarının müstakil bir musiki eserine alınması;
    3. Alenileşmiş güzel sanat eserlerinin ve yayımlanmış diğer eserlerin, maksadın haklı göstereceği bir nispet dahilinde ve münderacatını aydınlatmak maksadiyle bir ilim eserine konulması;
    4. Alenileşmiş güzel sanat eserlerinin ilmi konferans veya derslerde, konuyu aydınlatmak için projeksiyon ve buna benzer vasıtalarla gösterilmesi.
    İktibasın belli olacak şekilde yapılması lazımdır. İlim eserlerinde, iktibas hususunda kullanılan eserin ve eser sahibinin adından başka bu kısmın alındığı yer belirtilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre anılan maddede belirtilen şartlar dâhilinde yapılan iktibas, kendisinden iktibas yapılan eserin sahiplerinin haklarına halel getirmez. Başka bir anlatımla FSEK’in 35. maddesinde belirlenen koşullara uyulmadan yapılacak iktibas, kendisinden iktibas yapılan eser sahiplerinin Kanun’dan kaynaklanan haklarının ihlali niteliğinde olup bu şekilde yapılan bir alıntı, intihal sonucunu doğuracaktır.
    15. Bu aşamada uyuşmazlığın niteliği itibariyle, FSEK’in 35. maddesinin birinci fıkrasının 3. bendinde (FSEK m. 35/1-b.3) düzenlenen bilimsel eserlere yapılacak iktibasın şartlarının belirlenmesi gerekmektedir. FSEK’in 35/1-b.3 maddesi uyarınca alenileşmiş güzel sanat eserlerinin ve yayımlanmış diğer eserlerin, maksadın haklı göstereceği bir nispet dâhilinde ve münderacatını aydınlatmak maksadıyla bir ilim eserine/bilimsel esere iktibasının geçerli olduğu düzenlenmiştir. Buradan hareketle anılan düzenleme gereği bilimsel (ilmî) bir esere yapılacak iktibasın koşulları;
    a) Kendisinden iktibas yapılacak eserin, güzel sanat eseri bakımından alenileşmiş, diğer eserler bakımından yayımlanmış olması,
    b) Kendisine iktibas yapılacak eserin bilimsel (ilmi) eser niteliğini haiz olması,
    c) Kendisine iktibas yapılacak eserin müstakil/bağımsız bir eser olması,
    d) İktibasın, kendisine iktibas yapılan bilimsel (ilmi) eserin içeriğini aydınlatma amacını taşıması,
    e) İktibasın maksadını haklı gösterecek oranda yapılması,
    f) İktibasın belli olacak şekilde yapılması şeklinde sıralanabilir.
    16. Bu itibarla FSEK’in 35/1-b.3 maddesi anlamında iktibas serbestîsinin söz konusu olabilmesi için ilk olarak kendisinden iktibas yapılan eserin güzel sanat eserleri bakımından alenileşmiş, diğer eserler bakımından ise yayımlanmış olması gerekmektedir. Bu bağlamda alenileşme, FSEK’in 7/1. maddesinde; “Hak sahibinin rızasiyle umuma arzedilen bir eser alenileşmiş sayılır” şeklinde tanımlanmıştır. Alenileşme eserin hak sahibinin rızasıyla herhangi bir şekilde umuma arz edilmesi ile gerçekleşebilecek olup burada önem arz eden husus; eser içeriğinin umum tarafından herhangi bir şekilde duyularla algılanabilme hususunda imkân sahibi olunmasıdır. Sadece bu imkânın varlığı alenileşme bakımından yeterli olup burada eserin umum tarafından fiilen algılanmış olmasının bir önemi bulunmamaktadır. Ayrıca alenileşme bakımından umuma arz faaliyetinin genişliğinin yahut süresinin de bir önemi yoktur. Bunun yanında alenileşme için aranan diğer bir unsur da, sahibinin rızası olup bu rızanın bulunmaması halinde umuma arz, hak sahibi aleyhine sonuç doğurmaz. İznin bir defa verilip sonra geri alınması ise eserin alenileşme olgusunu ortadan kaldırmamaktadır (Öncü, s. 143 vd.). Kendisinden iktibas yapılacak güzel sanat eserleri dışındaki eserler bakımından ise yayımlanmış olma koşulu mevcut olup FSEK’in 7/2. maddesinde; bir eserin aslından çoğaltma ile elde edilen nüshaları hak sahibinin rızasıyla satışa çıkarılma veya dağıtılma yahut diğer bir şekilde ticaret mevkiine konulma suretiyle umuma arz edilirse o eserin yayımlanmış sayılacağı düzenlenmiştir.
    17. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 35/1-b.3 maddesi anlamında iktibas serbestîsinin ikinci koşulu, kendisine iktibas yapılacak eserin bilimsel (ilmî) eser niteliğini haiz olmasıdır. Bu kapsamda bilimsel eserin tanımına yönelik FSEK’de herhangi bir açıklık bulunmamakta olup Kanun’un “İlim ve edebiyat eserleri” başlıklı 2. maddesinde örnek kabilinden eserler sayılmıştır. Bilimsel eser; bir konuda belirli bir yönteme uygun olarak sistematik araştırma ve elde edilen bilgiyi inceleyen eser olarak anlaşılabilir (Yavuz/Alıca/Merdivan, s. 1274). Bilimsel eserlerde eser sahibinin doğrudan kendisine ait araştırmaların, araştırma sonuçları ile bunlar üzerindeki düşüncelerin açıklanabileceği gibi incelenen konudaki düşüncelerin ve araştırmaların düzeyi hakkında da açıklamalarda bulunulabilir. Ayrıca bir eserin bilimsel niteliğinin belirlenmesinde, eserin konusu ve açıklama şekli dikkate alınabilecek ise de; hangi hususların bilimsel eser konusu olabileceği hakkında sınırlama yapılamaz. Bilimsel eser niteliğinin belirlenmesinde kullanılan metodun da bir önemi bulunmadığı gibi elde edilen bilgiler yahut ileri sürülen bilgilerin çürütülemez olması da önemli değildir. Burada önemli olan bilimsel eserlerin, hitap ettiği kitlenin duyguları veya estetik beklentileri yerine onların zihinlerine, akıllarına hitap etmesidir. Hemen belirtilmelidir ki; bazı bilimsel eserler estetik etkiler de uyandırabilmekle beraber bu tür eserlerdeki estetik etki, bilimsel etkinin yanında ikinci planda kalmak kaydıyla, anılan eserin bilimsel eser niteliğine halel getirmez (Öncü, s. 179 vd ). Bu aşamada ayrıca belirtilmelidir ki; FSEK’in 35/1-b.3 maddesinde yer alan iktibas serbestîsinin uygulanmasında, iktibas edilen eserlerin bilimsel eser olması zorunlu değildir. Bilimsel (ilmî) eser olma koşulu, ancak kendisine iktibas yapılacak eser için varlığı aranan bir koşuldur (Öncü, s. 181, Yavuz/Alıca/Medivan, s. 1275). Öte yandan bir bilimsel eser; uzmanlık alanı içerisindeki bilim insanları yanında diğer halk kesimlerine de yönelen ve herkesin anlayabileceği şekilde bilgileri aktaran niteliklere de sahip olabilir. Bu türden eserlerde, araştırma sonuçlarını paylaşmak yerine herkes tarafından anlaşılabilecek şekilde bilimsel bilgilerin öğrenilmesi amaçlanır. Bu kapsamda anılan türdeki eserlerin de, bilimsel nitelik için gereken sistematik bir araştırma sonucunda oluşturulup bilgilendirici nitelikleri haiz olması koşuluyla FSEK’in 35/1-b.3 maddesi kapsamında bilimsel (ilmî) eser olarak kabulü mümkündür. Burada önem arz eden husus; eserin yöneldiği amaç olup bu tür eserlerin bilimsel gerekliliklere sahip olup olmadığının belirlenmesi, bilimsel eser niteliğinin belirlenmesi bakımından gereklidir (Öncü, s. 183 vd.). Ayrıca eğitim ve öğretim amacı dışında hazırlanan derleme eser, bilimsel eser olarak nitelenmedikçe, FSEK’in 35/1-b.3 maddesi anlamında iktibas serbestîsinden yararlanması mümkün değildir.
    18. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 35/1-b.3 maddesi anlamında iktibas serbestîsinin bir sonraki koşulu ise, kendisine iktibas yapılan eserin müstakil/bağımsız bir eser niteliğine sahip olmasıdır. Kendisine iktibas yapılan eserin müstakil/bağımsız bir eser niteliğinde olması, anılan eserin yapılan iktibaslara rağmen kendisinden iktibas yapılan eserlere göre bağımsızlığını koruması olarak ifade edilebilir. Eş söyleyişle bir eserin, sahibinin hususiyetini taşımak yerine kendisinden iktibas yapılan eserlerin hususiyetini ağırlıklı olarak yansıtması durumunda, bağımsız/müstakil bir eser olarak kabulü mümkün değildir. Bu kapsamda bir eserin bağımsızlığı, yapılan iktibasın miktarı kadar niteliğine de bağlı olup yapılan iktibasın önceki eserin hususiyetini taşıyan tüm bölümlerini kapsaması hâlinde sonraki eserin bağımsız/müstakil bir eser olduğundan bahsedilemez (Yavuz/Alıca/Merdivan, s. 1268, 1269).
    19. İktibasın, kendisine iktibas yapılacak bilimsel eserin içeriğini aydınlatma amacı taşıması, FSEK’in 35/1-b.3 maddesi kapsamında gerekli olan bir diğer koşuldur. Aynı zamanda kendisine iktibas yapılan eserin bağımsız/müstakil bir eser niteliği taşıması gerektiği de nazara alındığında, bu nitelikteki bir esere yapılacak iktibasın, eserin içeriğini aydınlatma amacıyla yapılmış olması gerekir. Bu kapsamda iktibas yapılan eser içeriğinin desteklenmesi, eleştirilmesi, iktibas edilen eserdeki bilgileri olumlu ya da olumsuz anlamda ispatlama aracı olarak kullanılması, kendisine iktibas yapılan eserlerin iyi anlaşılabilmesi bağlamında yardımcı araç olarak kullanılması veya kendisine iktibas yapılan eserdeki açıklamalara örnek teşkil etmesi gibi durumların içeriği aydınlatma amacı kapsamında olduğu kabul edilebilir. Hemen belirtilmelidir ki; bilimsel bir esere, güzel sanat eserlerinden yapılan iktibasın, bilimsel eserdeki açıklamaların anlaşılması bağlamında yardımcı araç olarak kullanılması gerekmekte olup kendisine iktibas yapılan bilimsel eserin görünümünün güzelleştirilmesi için estetik kaygılarla donatılması amacıyla yapılması, iktibas serbestîsi kapsamı dışındadır (Öncü, s. 188 vd.).
    20. Kendisine iktibas yapılan bilimsel eserin içeriğini aydınlatma amacıyla yapılan iktibasın, amacı haklı gösterecek oranda yapılması gerekmektedir. Bu koşul aynı zamanda kendisine iktibas yapılan eserin bağımsızlık niteliğine de etki edebilecek mahiyette olup bu oranın aşılması durumunda iktibasın tamamı geçersiz olacaktır. Bu kapsamda yapılan iktibasın, kendisine iktibas yapılan içeriği aydınlatma amacını gerçekleştirmek için gereken oranda yapılması zorunludur. Bu oran bakımından Kanun’da herhangi sınırlandırma bulunmamakla beraber her somut olayın koşulları nazara alınarak değerlendirme yapılması uygun olur. Zira kendisine iktibas yapılan bilimsel eser, bağımsızlığını koruduğu ve iktibasların amacın gerektirdiği oranı aşmadığı müddetçe yapılabilecek iktibaslarda herhangi bir sınırlandırma söz konusu değildir.
    21. Son olarak FSEK’in 35/1-b.3 maddesi anlamında iktibas serbestîsine ilişkin olarak şekli koşul ise; iktibasın belli olacak şekilde yapılmasıdır. Buradan anlaşılması gereken FSEK’in 35/2. maddesinde; “İktibasın belli olacak şekilde yapılması lazımdır. İlim eserlerinde, iktibas hususunda kullanılan eserin ve eser sahibinin adından başka bu kısmın alındığı yer belirtilir.” şeklinde ifade edilmiştir. Anılan düzenlemenin birinci cümlesinin kapsamı bakımından kendisine iktibas yapılan eserin türünün önemi bulunmamakta olup herhangi bir eserden iktibas yapılması durumunda bu eserden iktibası yapıldığının anlaşılması gerekli ve yeterlidir. İktibasın belli olması, iktibas yapılan eserden başka aktarılan kısmın da yeterli oranda açık olmasını gerektirir. Ayrıca bunun yanında kendisinden iktibas yapılan eserin kime ait olduğu yeni eserde de gösterilmelidir. Bunlar yanında bilimsel eserlere yapılacak iktibasta eser ve eser sahibinin isminin yanında iktibas edilen kısmın alındığı yerin de kaynak olarak gösterilmesi gerekmektedir. Ancak burada üzerinde önemle durulması gereken husus ise; güzel sanat eserlerinin bilimsel eserlere iktibasında kaynak göstermenin nasıl yapılacağıdır. Bu kapsamda, bir güzel sanat eserinin bilimsel esere iktibasında, iktibas edilen güzel sanat eser sahibinin adının veya müstear adının gösterilmesi yeterlidir (Yavuz/Alıca/Merdivan, s. 1269, 1270). Sonuç itibariyle kaynak gösterme, kendisine iktibas yapılan eserde iktibasın hangi eser sahibine ve esere ait olduğunu açıkça gösterecek şekilde yapılması gerekir. Bu sayede özel çaba gerektirmeksizin, iktibas edilen eserin sahibinin tanınarak yapılan iktibasın doğruluğu kontrol edilebilecektir (Öncü, s. 360 vd.).
    22. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; davacılara ait hat eserlerinin FSEK’in 4. maddesi kapsamında güzel sanat eseri niteliğinde olduğu, davacılara ait hat eserlerinin 05.06.2010 tarihinde gerçekleştirilen “Uluslararası Kadın Hattatlar Sempozyumu ve İcazet Töreni” kapsamında 20.06.2010 tarihine kadar sergilendiği, sempozyum sonrasında anılan eserlerin ve eser sahibi davacıların biyografilerinin davalı tarafından hazırlanan “Dünden Bugüne Hanım Hattatlar” isimli dava konusu kitapta kullanıldığı, davalı tarafından hazırlanan kitabın bağımsız nitelikli derleme eser niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
    23. Davacılara ait güzel sanat eserlerinin davalıya ait kitapta kullanımının, FSEK’in 35/1-b.3 maddesi anlamında iktibas serbestîsi kapsamında olup olmadığının tespiti için öncelikle dava konusu kitabın bilimsel eser niteliğinin bulunup bulunmadığının tespiti gerekir. Bu bağlamda dava konusu kitap üzerinde yapılan incelemede; dava konusu kitap, ülkemizdeki ve dünyadaki kadın hat sanatçılarının hayat hikâyeleri ile eser örnekleri derlenerek hazırlanmış olup kitapta yedinci yüzyıldan itibaren günümüze kadar uzanan tarihsel süreç içerisinde ve kronolojik sırayla hat sanatına katkı sağlayan kadın hat sanatçılarının eser örnekleriyle hat sanatına yapmış oldukları katkıların açıklandığı, erken tarihsel dönemde tespit edilebilen kadın hat sanatçılarla ilgili bilgiler verilmekle beraber bu sanatçıların tespiti için bir takım araştırma sonuçlarının paylaşıldığı, farklı medeniyet ve kültürlerdeki kadın hat sanatçıları ile eserlerinin de kitap içeriğine eklendiği, geçmiş dönemde yaşayan kadın hat sanatçılarının yaşam şartları metodolojik bir şekilde araştırılarak bu şartların hat sanatına olan etkileri hakkında bilgilerin verildiği, gizli kaldığı düşünülen bir kısım kadın hat sanatçılarının tespiti için yazılı kaynak taraması veya mezar taşlarının incelenerek kitaba eklenmesi gibi bir takım araştırma yöntemlerinin kullanıldığı, bu kapsamda araştırmalar yapılarak yararlanılan kaynakların kitap sonunda belirtildiği, geçmiş tarihlerdeki kadın hat sanatçıları hakkındaki bilgilerden sonra ise günümüzde yaşayan kadın hat sanatçıları ve eserleri hakkında aynı yöntemlerle bilgiler verildiği, bu kapsamda içinde davacıların da yer aldığı kadın hat sanatçılarının eserlerinin ve biyografilerinin kullanıldığı, kitapta verilen tüm bilgilerin Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki dilde kaleme alındığı belirlenmiştir. Buradan hareketle, kadın hat sanatçıların tanıtılması için kitapta yer alan bilgi ve kullanılan eserlerin belirli bir sistematik içerisinde bir araya getirilmesi, sanatçılar ve eserler hakkında bir takım araştırmaların ürünü olan bilgilerin aydınlatıcı olarak kaleme alınması, davacıların eserlerinin de içinde bulunduğu hat eserlerinin estetik kaygılardan ziyade hat sanatı ve kadın hat sanatçıları hakkında bilgi verme amacıyla kullanılması, her ne kadar güzel sanat eserlerinin kullanımının dava konusu kitaba estetik etki kattığı da söylenebilecek ise de bu durumun, kitaptaki bilimsel etki yanında ikinci planda kalması, kitabın herkes yönünden bilgi aktarma amacıyla bilimsel nitelik için gereken belirli bir sistematik içerisinde hazırlanmış olması nazara alındığında, dava konusu kitabın, FSEK’in 35/1-b.3 maddesinin uygulanması için gerekli olan bilimsel (ilmî) ve hat sanatı alanından bilimsel bir kaynak olarak kullanım niteliği haiz bir eser olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
    24. Dava konusu kitapta kullanılan davacılara ait hat eserleri, eser sahibi olan davacıların rızasıyla 05.06.2010 tarihlinde gerçekleştirilen “Uluslararası Kadın Hattatlar Sempozyumu ve İcazet Töreni”nde 20.06.2010 tarihine kadar sergilenmişlerdir. Dolayısıyla davacılara ait bu eserler, ilgililerce görülmek üzere on beş gün süresince umuma arz edilmiş olup bu şekilde gerçekleştirilen umuma arzın davacıların rızasını içerdiği de uyuşmazlık konusu değildir. Dolayısıyla davacılara ait hat eserlerinin görülebilme imkânı yapılan etkinlik süresince devam etmiş olup bu suretle davacılara ait olan ve dava konusu kitapta kullanılan hat eserlerinin alenileştiği kabul edilebilir.
    25. Belirtilen hususlara ek olarak dava konusu kitabın bağımsız/müstakil bir eser niteliğinde olduğu uyuşmazlık dışıdır. Zira dava konusu kitap davacılara ait eserlerden ve biyografilerden ibaret olmayıp kadın hat sanatçıları hakkında bilgi verme şeklinde bir özelliğe sahiptir. Ayrıca dava konusu kitabın geçmişten günümüze yaşamış ve yaşayan kadın hat sanatçıları hakkında bilgi verme amacı kapsamında davacılara ait hat eserlerini iktibasının, kendisine iktibas yapılan dava konusu bilimsel eserin içeriğini aydınlatma amacıyla yapıldığı kabul edilebilir. Zira dava konusu kitabın amacı; geçmişten günümüze hat sanatındaki kadın sanatçılar hakkında ve bu sanatçıların hat sanatına yapmış oldukları katkılar/eserler hakkında bilgi vermektir. Bu kapsamda günümüzdeki kadın hat sanatçıları olarak haklarında birtakım bilgiler verilen davacıların hat eserlerinin iktibası, dava konusu kitabın bilimsel içeriğinin aydınlatılması amacına yönelik olup alınan eserler ve bilgiler, dava konusu kitaptaki bilgilerin anlaşılmasında yardımcı araç olarak kullanılmıştır.
    26. Davacılara ait eserlerin dava konusu kitapta kullanım oranı da iktibas serbestîsi kapsamında dikkate alınması gereken hususlardan biri olup iktibasın dava konusu kitabın amacını haklı gösterecek oranda yapılmış olması zorunludur. Bu kapsamda dava konusu kitapta davacı ...’ın üç adet, davacı ...’in üç adet, davacı ...’ın beş adet, davacı ...’ın iki adet, davacı ...’in iki adet ve davacı ...’nın iki adet eseri iktibas edilmiş, diğer davacıların ise birer adet eseri kullanılmıştır. Bu çerçevede, dava konusu kitaba alınan eserlerin bulundukları yer, kullanım şekli, kitap içeriğinde kullanılma oranı nazara alındığında, davalı tarafından yapılan iktibasın, dava konusu kitabın bağımsız bilimsel eser niteliğini etkiler ve kitabın amacını aşar bir oranda yapıldığı söylenemez. Zira davacılara ait eserler aslî unsur olarak değil, kitabın amacına uygun şekilde yardımcı unsur olarak iktibas edilmiştir. Kaldı ki somut olayda, tüm davacılar bakımından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 57. maddesi anlamında ihtiyari dava arkadaşlığı söz konusudur. Bu sebeple aynı Kanun’un 58. maddesi uyarınca ihtiyari dava arkadaşlığında, davaların birbirinden bağımsızlığı göz önüne alınarak eldeki davada davacı sayısı kadar dava mevcut olup her bir davacı bakımından ayrı ayrı değerlendirme yapılmalıdır. Bu açıdan bakıldığında da dava konusu kitapta kullanılan hat eserlerinin sayısı ve niteliği ile kullanım şeklinin, FSEK’in 35/1-b.3 maddesi anlamında dava konusu kitabın amacını haklı gösterecek oranda ve dürüstlük kuralının haklı göstereceği ölçüde olduğu anlaşılmaktadır.
    27. Davacılara ait hat eserlerinin dava konusu kitapta kullanımı, iktibası belli eder niteliktedir. Zira dava konusu kitap içeriğinde davacılara ait hat eserlerinin yanında eser sahibi olan davacıların hat sanatına ait genel nitelikli Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki dilde biyografilerine yer verildiği gibi kitaba eklenen her hat eserinin altına eserin niteliği ve yine eser sahibine aidiyetine ait bilgiler iki dilde ve açık bir şekilde eklenmiştir. Bu kapsamda davacıların hat eserlerinin dava konusu kitaba iktibası anlaşılacak düzeydedir. Ayrıca davacılara ait hat eserlerinin güzel sanat eseri niteliğinde olmaları göz önüne alındığında; bu nitelikteki eserlerin iktibasında eser sahibi olan davacıların adlarının gösterilmesi, iktibasın belli olması gerektiğine dair koşul bakımından yeterli olup bu kapsamda anılan eserlerin sergilendiği sempozyumun belirtilmesi gerekmez.
    28. O hâlde; davacılara ait hat eserlerinin davalıya ait “Dünden Bugüne Hanım Hattatlar” isimli kitapta kullanımın, FSEK’in 35/1-b.3 maddesi gereğince iktibas serbestîsi kapsamında bir kullanım olduğu benimsenerek bu kullanımın davacıların FSEK uyarınca sahip oldukları eser sahipliğinden kaynaklanan haklarını ihlal eder nitelikte olmadığının kabulü gerekir.
    29. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında; davalı tarafından dava konusu kitaba konulan davacılara ait eserlerin bir işlenme yahut derleme faaliyetinin sonucu olmayıp bizzat davacılardan elde edilen eserlerin kitaba alındığı, davacılara ait eserlerin sergiden elde edilen verilerle işlenmiş ve derlenmiş olmayıp davacıların hocasının e-mail adresine gönderildiği ve bu suretle elde edilerek dava konusu kitaba konulduğu, bu durumun davalı tarafın kabulünde olduğu, eserlerin davacılar tarafından gönderilmesinin yapılmak istenen bir anlaşmaya dayalı ve birlikte eser oluşturma amaçlı olmasına rağmen FSEK’in 52/1. maddesi kapsamında geçerli şekilde yapılmış yazılı bir anlaşma olmaksızın davacılara ait eserlerin kullanıldığı, davacılara ait eserlerin kitapta yer alış şeklinin kadın hattatların tanıtılması amacından öteye geçmediği, kadın hattatları tanıtan bir kitapta asıl öznenin sanatçıların kendileri olmaları gerekirken sanatçıların eserlerinin öne çıkmasının kitap ismine uygun plan dâhilinde derleme yapılmadığını ve davacılar yönünden FSEK’in 35. maddesinde düzenlenen iktibas serbestîsi sınırlarını aşar nitelikte olduğunu gösterdiği, bu bakımdan davacıların eserleri yönünden Kanun’a uygun bir derleme eserin bulunmadığı, davalı tarafça davacılara ait eserlerin geçerli bir anlaşmaya dayalı olmaksızın izinsiz olarak kullanıldığı, bu kullanımın iktibas serbestîsi kapsamında olmadığı, davacıların FSEK hükümlerinin sağladığı korumalardan yararlanması gerektiği kanaatiyle direnme kararının uygun bulunarak hükme ve tazminat miktarlarına ilişkin temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de; bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
    30. Hâl böyle olunca; mahkemece, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

    IV. SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3. maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,
    İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
    Aynı Kanun’un 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 29.06.2021 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.


    KARŞI OY

    5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) hükümlerine göre; işlenme eser; diğer bir eserden istifade suretiyle vücuda getirilip de bu esere nispetle müstakil olmayan ve işleyenin hususiyetini taşıyan fikir ve sanat mahsullerini (1-B/1-c), derleme eser ise özgün eser üzerindeki haklar saklı kalmak kaydıyla, ansiklopediler ve antolojiler gibi muhtevası seçme ve düzenlemelerden oluşan ve bir düşünce yaratıcılığı sonucu olan eseri, (1-B/1-d) ifade eder.
    Diğer bir eserden istifade suretiyle vücuda getirilip de bu esere nispetle müstakil olmayan ve fikir ve sanat mahsulleri işlenme olup (6/1) Belli bir maksada göre ve hususi bir plan dahilinde seçme ve toplama eserler tertibi (6/1 bent 7) bu kapsamdadır.
    Alenileşmiş güzel sanat eserlerinin ve yayımlanmış diğer eserlerin, maksadın haklı göstereceği bir nispet dahilinde ve münderacatını aydınlatmak maksadiyle bir ilim eserine konulması iktibas serbestisi kapsamındadır. (35/1 bent 3)
    Fikir ve sanat eserleri üzerinde sahiplerinin mali ve manevi menfaatleri bu kanun dairesinde himaye görür (13/1).
    Eser sahibine tanınan hak ve salahiyetler eserin bütününe ve parçalarına şamildir (13/2).
    Mali haklara dair sözleşme ve tasarrufların yazılı olması ve konuları olan hakların ayrı ayrı gösterilmesi şarttır (52/1).
    Eser sahibi veya mirasçıları kendilerine kanunen tanınan mali hakları süre, yer ve muhteva itibariyle mahdut veya gayrimahdut, karşılıklı veya karşılıksız olarak başkalarına devredebilirler (48/1).
    Mali bir hakkı yahut kullanma ruhsatını devre salahiyetli olmayan kimseden iktisap eden, hüsnüniyet sahibi olsa bile himaye görmez (54/1).
    Yukarıda sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davalının kitabına koyduğu davacıların eserleri bir işlenme ve derleme faaliyetinin sonucu olarak kitaba konulmuş olmayıp bizzat davacılardan elde edilen eserler kitaba alınmıştır. Bu eserlerin bir sergide yer aldığı ve alenileştiği ileri sürülmüş ise de davacılara ait eserler bu sergiden elde edilen verilerle işlenmiş ve derlenmiş olmayıp davacıların Hocasının e-mail adresine bu eserlerin gönderildiği ve bu şekilde elde edilerek kitaba konulduğu davalı tarafça kabul edilmiştir.
    Eserlerin bizzat davacılar tarafından gönderilmesi yapılmak istenen bir anlaşmaya dayalı ve birlikte eser oluşturma amaçlı olarak bu eserlerin gönderildiği ancak 52/1. madde kapsamında geçerli bir şekilde yapılmış yazılı anlaşma olmaksızın izinsiz olarak bu eserlerin kullanıldığı sonucunu ortaya koymaktadır.
    Kaldı ki; kitapta davacıların eserlerinin yer alış şekli kitabın ismine uygun biçimde davacı kadın hattatların tanıtılması amacından öteye geçmiştir. Kadın hattatları tanıtan bir kitapta asıl özne sanatçıların kendisi olması gerekirken, sanatçıların eserlerinin öne çıkmış olması kitabın ismine uygun özel bir plan dahilinde derleme yapılmadığı ve davacılar yönünden 35. maddedeki iktibas serbestisi sınırlarının da aşıldığını göstermektedir. Bu yönüyle değerlendirildiğinde davacıların eserleri yönünden Kanuna uygun bir derleme eser bulunduğu sonucuna da varılamaz.
    Belirtilen nedenlerle davalı tarafından davacılara ait eserlerin geçerli bir anlaşmaya dayalı olmaksızın izinsiz kullanıldığı ve bu kullanımın iktibas serbestisi sınırları içinde kitapta yer almadığı toplanan delillerle açıkça anlaşılmıştır.
    Davacıların eserlerinin davalı tarafından hazırlanan eserde izinsiz kullanıldığı ve davacıların, 5846 sayılı FSEK hükümlerinin sağladığı korumalardan yararlanması gerektiği yönündeki mahkeme kararı dosya kapsamındaki delillere uygun olduğu için mahkemenin önceki kararında direnmesi uygun bulunarak buna göre hükme ve tazminat miktarlarına ilişkin temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerektiği görüşünde olduğumdan, hükmün Özel Daire kararında belirtilen nedenlerle bozulması yönünde oluşan değerli çoğunluk görüşüne katılamıyorum.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi