4. Hukuk Dairesi 2011/4278 E. , 2011/4246 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 06/12/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın yetki yönünden reddine dair verilen 16/02/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Davacı, görev ve yetkisi olmadığı halde Sincan Cumhuriyet Başsavcılığınca hakkında verilen idari yaptırım kararına itirazının davalı sulh ceza hakimi tarafından reddedildiğini, ret kararının kanun yararına bozulması istemiyle yaptığı başvurunun Adalet Bakanlığı"nca kabul edilmesi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesi tarafından; başsavcılığın idari yaptırım kararı vermesine yasal olanak bulunmadığı gerekçesiyle ret kararının kaldırıldığını, kişisel kusuru ile manevi zarara uğramasına yol açan davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir.
Yerel mahkemece, Sincan Sulh Ceza Mahkemesi hakimi olan davalı hakkında, kişisel kusuru ile manevi zarara yol açtığı ileri sürülerek Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası’nın 573. ve izleyen maddeleri gereğince açılan manevi tazminat istemine ilişkin davaya, hakimin bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemesince bakılması gerektiği gerekçesiyle, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesi reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur.
09.02.2011 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi"nce kabul edilip 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yasa"nın 12. maddesi ile 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Yasası"nın 93. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 93/A maddesinde; "Hakim ve Savcıların bir soruşturma, kovuşturma veya davayla ilgili olarak yaptıkları işlem, yürüttükleri faaliyet veya verdikleri her türlü kararlar nedeniyle: a)Ancak devlet aleyhine dava..." açılabileceği, "b)Kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk sebeplerine dayanılarak da olsa hakim veya savcı aleyhine tazminat davası..." açılamayacağı, "…hakim ve savcıların bir soruşturma, kovuşturma veya davayla ilgili olarak yaptıkları işlem, yürüttükleri faaliyet veya verdikleri her türlü kararlar nedeniyle devlet aleyhinde açılacak tazminat davaları ile rücu davalarında bu madde hükümleri; bu maddede hüküm bulunmayan hallerde ise ilgisine göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Ceza Muhakemesi Kanunu..." hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Aynı yasanın 14. maddesi ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası"nın 573. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi "Hakimlerin yargılama faaliyetlerinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir." biçiminde değiştirildikten sonra, Geçici 2. maddesinde de "6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu yürürlüğe girinceye kadar Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 573. maddesindeki sebeplere dayanılarak açılacak tazminat ve rücu davalarında; a)Hakimlerin bir soruşturma, kovuşturma veya davayla ilgili olarak yaptıkları işlem, yürüttükleri faaliyet veya verdikleri her türlü kararlar nedeniyle Devlet aleyhine açılan tazminat davası, Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde... açılır ve ilk derece mahkemesi sıfatı ile görülür.", "(2) Hakimler ve Savcılar Kanununa eklenen 93/A maddesi ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun bu kanunla değiştirilen 573. maddesi hükümleri bu kanun yürürlüğe girdiği tarihte a) görülmekte olan davalar, b)Kesinleşmemiş hükümler, c)miktar veya değeri itibariyle temyiz ve karar düzeltme yoluna gidilemediği için kesinleşen hükümler, bakımından da uygulanır ve davaya Devlet aleyhinde devam olunur." biçiminde düzenleme yapılmıştır.
Yerel mahkemece, Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi olan davalının, savcılık tarafından verilen idari yaptırım kararına itirazı reddetmesi nedeniyle hakkında manevi tazminat davası açıldığı gözetilerek, karar gününden önce yürürlüğe giren 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yasa uyarınca yeniden değerlendirme yapılıp varılacak sonuca göre bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.