Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacılar; miras bırakan F.L.Ö.in 4, 5, 26, 376 sayılı parsellerini mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla temlik ettiğini, 338 parselle ilgili yaptığı satış vaadi sözleşmesinin aynı nedenle  geçersiz bulunduğunu ileri sürerek iptal-tescil, olmazsa tenkis ve satiş vaadi sözleşmesinin iptalini istemişlerdir.
Birleştirilen 2005/393 esas sayılı davanın davacısı H.Ku.; 26 sayılı parseli resmi akitle satın aldığı halde adına tescilinin yapılmadığını belirtip, kayden adına tescili isteğinde bulunmuştur.
Davalılar; davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece; 4, 5, 26 ve 376 sayılı parseller hakkındaki davanın kanıtlanamadığından reddine, 338 parselle ilgili satış vaadi sözleşmesinin muvazaa nedeniyle geçersizliğinin tespitine, birleştirilen 2005/393 esas sayılı davanın da konusuz kaldığından bahisle reddine, birleştirilen 2005/313 esas sayılı davanın ise tefrikine karar verilmiştir.
Karar; bir kısım taraflarca tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava ve birleştirilerek görülen davalar, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, tenkis; satış vaadi sözleşmesinin iptali; tapu kaydının düzeltilmesi isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar ve birleştirilen  2005/393 esas sayılı davanın davacısı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine ve toplanan delillere, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, 4 ve 26 sayılı parseller dışında yazılı olduğu üzere hüküm kurulmasında bir isabetsizlik yoktur. Temyize gelenlerin diğer temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ne var ki, çekişme konusu  4 sayılı parsele yönelik davanın müracaata bırakıldığı ve 26 sayılı parselin de yargılama sürerken Tapu Sicil Müdürlüğünce davacısı H. adına tashihen tescil edildiği, böylece birleştirilen 2005/393 esas sayılı davanın da konusuz kaldığı gözetilmek suretiyle haklarında bir karar verilmesi gerekirken, anılan parseller bakımından da esastan hüküm kurulması isabetsizdir. Davacılar ve birleştirilen davanın davacısının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.