20. Hukuk Dairesi 2015/3472 E. , 2015/6142 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki imar işleminin iptali nedeniyle kök parselin ihyası suretiyle adına tescili, mümkün olmaz ise tazminat isteğine ilişkin davadan dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 23/09/2014 gün ve 2014/5243 - 2014/7985 sayılı ilâmıyla bozulmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; .... köyü 1064 (92) numaralı kök kadastro parselinin, davalı ... Belediyesinin 37 numaralı imar düzenleme bölgesinde yaptığı imar uygulaması kapsamında kaldığını ve daha sonra da davalı .... Büyükşehir Belediyesi tarafından imar uygulamasına tâbi tutularak çok sayıda imar parselinin oluşturulduğunu; anılan imar uygulamalarından önce adına kayıtlı 1064 sayılı kadastral parselin kadastro sınırları içerisine .... köyü 4490 ada 6 ve 7 sayılı imar parsellerinin tescil edildiğini ve bir kısmının da park olarak ayrıldığını, ancak gerek Seyhan Belediyesince yapılan 37 numaralı imar düzenlemesinin ve gerekse aynı bölgede .... ... Belediyesince yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiklerini ve böylece oluşturulan imar parsellerinin tapu kayıtlarının yolsuz tescil haline geldiğini ileri sürerek; kök parsele dönüşüm ile .... köyü 1064 (92) kadastro parsel numaralı park alanına isabet eden kısmının adına tescili ve 4490 ada 6 ve 7 sayılı imar parsellerinin 1064 sayılı kadastro parseline isabet eden kısımlarının tapusunun iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda "yasal zorunluluk" nedeni ile taraf sıfatı kalmayan davalı ... hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönüyle davanın kabulü ile .... .... köyü 1064 (92) kök parselde bilirkişilerin 18/11/2009 tarihli raporlarında belirtilen 3773 m²’nin imar öncesi kadastral hak durumuna dönülerek .... Köyü, 1064 (92) parsel sayılı kadastro parselinin ihyasına ve dava terditli olarak açılmış olup tazminat talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; davacı vekili, davalı .... ... Belediyesi vekili ve davalı ... İlçe Belediye Başkanlığı vekilinin temyizi üzerine hüküm Dairece hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın kısmen orman sınırları içinde kaldığı belirtildiği halde usûlünce orman araştırması yapılmadığı gerekçesiyle usûlüne uygun tahdit uygulaması yapılıp sonucuna karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuştur.
Davacı vekili, bu kez; Daire kararının düzeltilmesini istemiştir.
Dava, imar işleminin iptali nedeniyle kök parselin ihyası suretiyle adına tescili, mümkün olmaz ise tazminat isteğine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın bulunduğu alanda .... Belediyesinin 37 nolu imar düzenlemesi yaptığı, daha sonra aynı bölgede .... .... Belediyesi"nin imar uygulaması gerçekleştirdiği, her iki imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edilerek, idari yargı kararlarının kesinleştiği, dava konusu yerin yargılama sırasında yeni kurulan ..... Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dâhil edildiği görülmektedir.
Dava, imar işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası isteğine ilişkin olup, mahkemece, sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanaksız hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak, ihyasına karar verilen parselin yerine oluşturulan imar parsellerinin tapu kayıtları iptal edilmediği gibi taşınmazın adına tesciline karar verilmeden infaza elverişli hüküm oluşturulmaması isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekirken maddi hata sonucu kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan yer iddiasına dayalı açılmış bir dava olmadığı halde usûlünce orman araştırması yapılmadığı belirtilerek kesinleşmiş orman tahdidinin uygulanması suretiyle hüküm tesis edilmesi gerektiğinden bahisle değişik gerekçeyle bozulduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin önceki bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. Öte yandan taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp talep kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğuna göre harç ve vekâlet ücretinin maktu alınması gerekirken nispi alınması karar düzeltme isteyenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 23/09/2014 gün ve 2014/5243 - 2014/7985 sayılı değişik gerekçeli bozma kararı kaldırılarak, 02/06/2011 gün ve 2008/300-2011/424 sayılı yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 22/06/2015 günü oy birliği ile karar verildi.