20. Hukuk Dairesi 2015/6314 E. , 2015/6141 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ile vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında .... köyü, 101 ada 844, 846, 847, 849, 858, 859, 861, 863, 868, 887, 893, 1773, 1778 ve 1779 parsel sayılı taşınmazlar hali arazi niteliğiyle; 101 ada 845, 866, 869, 870, 871, 900 ve 901 parsel sayılı taşınmazlar taşlık niteliğiyle, 101 ada 862 hali arazi ve kayalık niteliğiyle ve 101 ada 894 parsel sayılı taşınmaz kayalık niteliğiyle davalı adına;
101 ada 843 ve 848 parsel sayılı sırasıyla 119214,09 m² ve 8132,60 m² yüzölçümündeki taşınmazlar tarla niteliğiyle davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., .... ve ... adlarına,
101 ada 852 parsel sayılı 1400,88 m² yüzölçümündeki taşınmaz kagir ev ve tarla niteliğiyle davalı ... adına;
101 ada 853 parsel sayılı 2116,63 m² yüzölçümündeki taşınmaz kagir ev ve tarla niteliğiyle davalı ... adına,
101 ada 854 parsel sayılı 1666,53 m² yüzölçümündeki taşınmaz kagir ev ve tarla niteliğiyle davalı ... adına,
101 ada 855 parsel sayılı 6438,26 m² yüzölçümündeki taşınmaz iki adet kagir ev ve tarla niteliğiyle davalı ... adına,
tesbit edilmişlerdir.
Davacı vekili, dava konusu taşınmazların 1290 Rebiül-Evvel tarih ve 9 sıra numaralı Defteri Hakani kayıtlarına göre verilmiş olan Osmanlı Tapu senedi gereği müvekkillerinin murisi ... oğlu ..."ye ait olduğunu, kadastro tespiti yapılmadan önce tapu senetlerinin tercümeleri ile birlikte kadastro müdürlüğüne sunmalarına rağmen tespitin davalılar adını yapıldığını belirterek taşınmazların müvekkillerinin murisine ait tapu kaydı kapsamında olduğu iddiasıyla ve gerçek kişiler aleyhine ayrı ayrı dava açmıştır.
Mahkemece, 1086 sayılı HUMK’nın 45. maddesi gereğince davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda, davacıların davalarının reddine ve dava konusu 101 ada 1773, 1778 ve 1779 parsel sayılı taşınmazların orman niteliğiyle adına tapuya tesciline, dava konusu diğer taşınmazların ise tespit gibi tescillerine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından tüm taşınmazlar yönünden ve tarafından ise adına tespit görmeyen taşınmazlar yönünden (davalı gerçek kişiler adına tespit gibi tescile karar verilen 101 ada 843, 848, 852, 853, 854 ve 855 sayılı parseller yönünden) temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
1) ...nin temyiz itirazları bakımından;
vekili tarafından davalı gerçek kişiler adına tespit gibi tescile karar verilen 101 ada 843, 848, 852, 853, 854 ve 855 sayılı parseller yönünden, davalı gerçek kişiler lehine zilyetlikle mülk edinme koşulları bulunmadığı gerekçesiyle hüküm temyiz edilmiş ise de; anılan parsellere karşı dava açan davacı ... ve arkadaşları olup, mahkemece bu kişilerin açtıkları davanın reddine karar verilmiştir. Dosyada adına tespit edilen taşınmazlar yönünden davalı sıfatına sahip olan ...nin davalı gerçek kişiler adına tespit gibi tescile karar verilen anılan parsellere karşı usûlüne uygun açılmış bir davası veya eldeki davaya bir katılımı yoktur. Bu nedenle, anılan parseller yönünden, ...nin ne davacı ne de davalı sıfatı yani bir başka anlatımla taraf sıfatı ve anılan parseller yönünden hükmü temyiz etmekte hukukî bir yararı bulunmamaktadır. Öğretide ve uygulamada, hükme bağlanan davada oluşturulan hükmü ancak davanın gerçek tarafları temyiz edebilir. Temyiz hakkı, dava hakkının uzantısıdır. Bu olgular dikkate alındığında yukarıda belirtilen parseller yönünden davanın gerçek tarafı olmayan ve hükmü temyiz etmekte hukuksal bir yararı bulunmayan ...nin temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
2) Davacı gerçek kişiler vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve davacıların dayandığı kayıtlar tapu kaydı niteliğinde olmadığı gibi davacıların taşınmazlar üzerinde zilyetlikleri de bulunmadığı anlaşıldığına göre, davacı gerçek kişiler vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda bir numaralı bentde açıklanan nedenle; ...nin temyiz isteğini içeren dilekçesinin REDDİNE,
2) İki numaralı bentde gösterilen nedenler ile; davacı gerçek kişiler vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacı gerçek kişilere yükletilmesine 22/06/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.