MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet (TCK"nın 156, 43, 62/1, 52, 50/1-a maddeleri gereğince hapis cezasından çevrilmiş 3.740 TL adli para cezası ve 100 TL doğrudan adli para cezası)

Dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanığın, araç satışı karşılığı katılanlardan aldığı, katılan ..."ın borçlu, katılan ..."in ise kefil olarak imzaladığı suça konu 28.000 TL bedelli bonodan doğan alacağının 10.000 TL"sini haricen katılanlardan tahsil etmiş olmasına karşın senet bedelinin tamamı üzerinden katılanlar aleyhine icra takibi başlattığı anlaşıldığından bedelsiz senedi kullanma suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak ;
1-Sanığın katılanların borçlu ve kefil olarak imzalarının bulunduğu kısmen bedelsiz kalmış tek bir senetle ilgili icra takibi yapmaktan ibaret eyleminde sadece TCK"nın 156. maddesinde düzenlenen bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşacağı gözetilmeden ayrıca TCK"nın 43 maddesi uyarınca artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,
2-Gerekçeli karar başlığında 20/04/2009 olan suç tarihinin 08/09/2009 olarak yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.