Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/11214 Esas 2016/3229 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :.........Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı borçlu ..."ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 13.6.2007 tarihinde davalı ..."ya sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu ... vekili, Sincan Mahkemelerinin yetkili olduğunu, tasarrufun borçtan önce ve rayiç bedelle yapıldığını müvekkilinin ortağı ve yöneticisi olduğu şirket vasıtasıyla inşaat yapıp sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, müvekkilinin İstanbul"daki evini satarak davalı borçlunun sahibi olduğu şirketten biri kendi diğeri eşi adına 80.000 TL bedelle iki daire aldığını ve fiilen oturduğunu iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli
ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değer arasında misli fark bulunmamasına, davalı 3.kişi ..."nın tapudaki satış bedeli dışında yaptığı ödemeyi banka dekontu ile ispatlamış olmasına, davalı 3.kişinin kötüniyetli olduğunun davacı tarafından ispatlanmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA 15.3.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.