17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/7940 Karar No: 2016/3228 Karar Tarihi: 15.3.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/7940 Esas 2016/3228 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/7940 E. , 2016/3228 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı borçlu ...."nin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 18.8.2011 tarihinde davalı ..."a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu vekili, aciz belgesi sunulmadığını, dava konusu taşınmazın uzun süredir satılık olduğunu, rayiç beldelle sattıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, iptal şartlarının oluşmadığını, müvekkilinin dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede emlakçılık yaptığını, ilan üzerine taşınmazı 38.000 TL bedelle aldığını belirterek belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında 22.000 TL fark bulunduğu, taşınmazın takipten iki ay önce satıldığı gerekçesiyle davanın İİK"nun 278-281 maddeleri gereğince kabulüne verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK"nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunduğu, taşınmazın icra takibinden iki ay önce satılmış olması nedeniyle davanın kabulüne verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli olan 38.000 TL ile bilirkişi tarafından belirlenen 60.000 TL rayiç bedel arasında misli fark bulunmadığı gibi davacılar tarafından davalı 3.kişi ..."ın borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğu (kötüniyetli) ispatlanamadığından davanın reddine verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 15.3.2016 gününde oybirliğiyle verildi.