22. Hukuk Dairesi 2015/2279 E. , 2016/9043 K.
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra, inkar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı M.. Ç.. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, işyerinde yapılan teftiş sırasında davalıların davacıyı zarara uğrattığının tespit edildiğini ve belirlenen zararın ödenmesi için davalılar aleyhine takip başlatıldığını, davalıların takibe itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, takibe yapılan haksız itirazın iptali ile davalıların %40 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmelerini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Davanın açıldığı Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 15.06.2012 tarihli, 2012/14494 esas ve 2012/15794 karar sayılı ilamı ile, görevli mahkemenin iş mahkemeleri olduğu ve mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan mahkemece, görevsizlik kararı ile dosyanın görevli iş mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Yetkili ve görevli Ankara 12. İş Mahkemesi" nce, görevsiz mahkemece aldırılan bilirkişi raporunun esas alındığı belirtilerek, davanın kabulü ile itirazın iptaline ve davalıların alacağın %20"si tutarında icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı M.. Ç.. vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 298/2. maddesinde gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı açık olarak düzenlenmiştir.
Mahkemece; hükmün gerekçesinde “.. davalının davacı kurumu çalışırken zarara uğrattıkları, davalının bu sebeple borçlu olduğu, bu zararın tazmini amacıyla davacı tarafın haklı olarak başlattığı icra takibinin haksız bir şekilde davalının itirazı ile durduğu anlaşıldığından davacının İcra İnkar tazminatı da kabul edilerek aşağıdaki gibi davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir ..” ve “Alınan 13.09.2011 tarihli bilirkişi raporu, tarafların iddia ve savunmalarını irdeler mahiyette olmakla, dosya kapsamına ve Yargıtay"ın yerleşik içtihatlarına uygun bulunmakla, bilirkişinin yaptığı tespit ve değerlendirmelere aynen iştirak olunarak, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.” denilmesine rağmen hüküm fıkrasında davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Gerekçede 13.09.2011 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alındığı belirtilmiş olup; anılan raporda, dava konusu zarardan davalıların sorumlu tutulamayacağı ve davanın reddi gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir. Mahkemece gerekçede hem davanın kabulü gerektiği, hem de davanın reddi gerektiği yönündeki bilirkişi raporunun hükme esas alındığı belirtilmiştir. Ayrıca, bilirkişi raporunda ret görüşü bildirilmesine ve raporun hükme esas alındığı belirtilmesine rağmen davanın kabulüne karar verilmiştir. Gerekçe kendi içinde çelişkili olmakla bilikte, gerekçenin tefhim edilen hüküm sonucu ile de çelişki içinde olduğu açık olduğundan, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 22.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.