Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1446
Karar No: 2021/5267
Karar Tarihi: 11.06.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/1446 Esas 2021/5267 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi         2020/1446 E.  ,  2021/5267 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan dava ve temyize konu 246 ada 13, 248 ada 1, 250 ada 2, 251 ada 3, 4, 5, 6, 9, 11, 12, 13, 252 ada 2, 254 ada 24, 25, 262 ada 1, 264 ada 2, 266 ada 9, 12 parsel sayılı muhtelif yüzölçümündeki taşınmazlar, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; 246 ada 13, 250 ada 2, 254 ada 13, 266 ada 12 parseller eşit paylarla ... ve ... adlarına; 248 ada 1 parsel ... adına; 251 ada 3 parsel ... adına; 251 ada 4 parsel ... adına; 251 ada 5 parsel ... adına; 251 ada 6 parsel ... ve müşterekleri adlarına; 251 ada 9 ve 13 parseller ... ve müşterekleri adlarına; 251 ada 11 parsel ... adıan; 251 ada 12 parsel ... adına; 252 ada 2 parsel ... ve müşterekleri adlarına; 254 ada 25 parsel ... ve müşterekleri adlarına; 262 ada 1 parsel ... adına; 264 ada 2 parsel ... adına ve 266 ada 9 parseller ... ve ... adlarına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli 251 ada 3, 4, 5, 6, 9, 11, 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına; davacı ..., çekişmeli 246 ada 13, 248 ada 1,2, 251 ada 4, 5, 11, 12, 13, 262 ada 1, 264 ada 2 parsel sayılı taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına; davacılar ... ve arkadaşları, çekişmeli 250 ada 2, 251 ada 6, 254 ada 24, 25, 252 ada 2, 266 ada 12 parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; davacı ..., 246 ada 13 parsel sayılı taşınmaz hakkında, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; davacı ... ise 266 ada 9 parsel sayılı taşınmaz hakkında, satın alma iddiasına dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece, dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda; davacı ..."ın davasının kısmen kabulüne, çekişmeli 246 ada 13 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline eşit paylarla ... ve ... adlarına, davacılar ... ve arkadaşlarının davasının kısmen kabulüne çekişmeli 250 ada 2 parsel, 254 ada 24 parsel, 266 ada 12 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinin iptaline, her biri ayrı ayrı eşit paylarla ..., ... ve ... adlarına tesciline, çekişmeli 251 ada 6 parsel, 254 ada 25 parsel, 252 ada 2 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine, davacı ..."ın davasının kabulüne, çekişmeli 266 ada 9 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline payları oranında ..., ... ve... adlarına tesciline, davacı ...’nin davasının kısmen kabulüne, 248 ada 2, 251 ada 4,5, 13 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tesciline, 246 ada 13, 248 ada 1, 251 ada 11, 12, 262 ada 1, 264 ada 2 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline, davacı ... ..."ın tüm parsellere yönelik davasının reddine, çekişmeli 251 ada 3 ve 9 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili, davacı ... vekili, davacılar ... ve arkadaşları ve davalılar ... ve arkadaşları vekili, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Davalı ...’ün 246 ada 13 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik; davacı ...’nin ise 246 ada 13, 248 ada 1, 262 ada 1, 264 ada 2 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; davalı ...’ün 246 ada 13 parsel sayılı taşınmazda ½ pay ile tespit maliki olduğu ve mahkeme hükmünde davalı ...’ün payı yönünden tespit gibi tescil kararı verildiği anlaşılmakla, bu davalı aleyhine verilen bir hüküm bulunmadığından, hüküm temyizde hukuki yararının bulunmaması nedeniyle temyiz inceleme isteminin REDDİNE;
    Davacı ...’nin temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, davalı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği ve taşınmazların imar-ihya edildiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu 248 ada 1 sayılı parselin 4 hududu, diğer parsellerin ise 2 veya 3 hududu orman vasfıyla Hazine adına kayıtlı 376 ada 1 nolu parsel ile çevrili olduğu halde, çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığı ya da orman boşluğu olup olmadığı hususlarında araştırma yapılmamış, bir taşınmazın niteliği ile kullanım şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olmasına rağmen, hava fotograflarından yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, temyize konu taşınmazın bulunduğu bölgede orman kadastrosu yapılmış ise buna ilişkin tüm tutanaklar ile haritası, temin edilebilen en eski tarihli stereoskopik hava fotoğrafları, eski tarihli memleket haritası ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip dosya tamamlandıktan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile ziraat mühendisi bilirkişisi, orman mühendisi bilirkişisi, fen bilirkişisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinin katılımıyla yapılacak keşifte; usulünce orman ve zilyetlik araştırması yapılmalı, bu kapsamda, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin orman olup olmadığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yargılama boyunca dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde, gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; taşınmazın fiziksel özellikleri ve orman ile arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarındaki Mahkeme hakiminin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı; ziraat mühendisi ile orman mühendisinden oluşan bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildiren, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içeren, toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden orman parselinden ne şekilde ayrıldığını, arada ayırıcı nitelikte bir unsur bulunup bulunmadığını, orman veya orman sayılan yerlerden ya da orman içi boşluk veya orman parselinin devamı niteliğinde olup olmadığını açıklayan, memleket haritası ve hava fotoğrafları incelemesine dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; hava fotoğraflarının jeodezi ve fotogrametri uzmanı tarafından incelenmesi suretiyle taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığının, zilyetliğine ne zaman başlanıldığının ve orman görünümünde olup olmadığının belirlenmesine çalışılmalı; teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece açıklanan hususlar göz önüne alınmaksızın eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle, dava konusu 246 ada 13, 248 ada 1, 262 ada 1, 264 ada 2 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükmün BOZULMASINA,
    2- Davalı ...’ün 250 ada 2, 254 ada 24 ve 266 ada 12 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, davacılar ..., ... ve ... lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşulları gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazlar, ... ve ... adına tespit edilmiş olup, davacılar, taşınmazların murisleri Süleyman Korkmaz’dan intikal ettiğini ve zilyetliklerinde bulunduğunu ileri sürerek, taşınmazların kendi adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece, keşif sırasında alınan çekişmeli taşınmazların öncesinin kime ait olduğuna yönelik soyut beyanlar ile yetinilmiş; taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, halen kimin zilyetliğinde olup, nasıl tasarruf edildiği hususlarında somut bilgiler alınmamıştır. Soyut beyanlara dayanılarak karar verilemez. O halde; sağlıklı sonuca varılabilmesi için, ispat külfetinin davacı tarafa ait olduğu dikkate alınarak mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ile; tarafların bildirmiş oldukları tanıkları huzuruyla keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, alınan beyanlar arasında çelişki ortaya çıktığı takdirde giderilmeye çalışılmalı, çekişmeli taşınmazlar üzerinde davacı tarafın zilyetliğin bulunup bulunmadığı varsa da iktisaba yeterli süreye ulaşıp ulaşmadığı belirlenmeli, davacı tarafın davasını ispat edememesi durumunda tespitin olduğu gibi bırakılması gerektiği düşünülmeli ve tüm bu hususlar değerlendirilerek sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA,
    3- Davacı Hazinenin, dava konusu 251 ada 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin; davacı ...’ın 251 ada 3, 11,12 ve 13 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, davalılar lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği ve taşınmazların imar ihya edildiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı ..., taşınmazların kök murisi Fatma Karakaya’dan intikal ettiğini ve terekenin taksim edilmediğini ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların öncesinin kime ait olduğuna ilişkin keşif sırasında alınan soyut beyanlar ile yetinilmiş; taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, öncesinin kime ait olduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, halen kimin zilyetliğinde olup, nasıl tasarruf edildiği hususlarında somut bilgiler alınmamış, davacı ... ile davalılar arasında ırsi ilişki olup olmadığının belirlenmesi amacıyla kök muris Fatma ...’ın veraset ilamı dosya arasına alınmamıştır. Öte yandan davacı ...’nin temyizi bakımından; çekişmeli 251 ada 11 parsel sayılı taşınmazın 2, 251 ada 12 parsel sayılı taşınmazın 3 hududu orman vasfıyla Hazine adına kayıtlı 376 ada 1 nolu parsel ile çevrili olduğu halde, çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden ya da orman boşluğu olup olmadığı hususlarında araştırma yapılmamış, bir taşınmazın niteliği ile kullanım şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olmasına rağmen, hava fotograflarından da yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazlara ait en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmazların bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, çekişmeli taşınmazlara komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanakları ile oluşmuş ise tapu kayıtları celbedilmeli, davacının kök murisi Fatma ...’ın veraset ilamını dosyaya sunması için davacıya süre ve imkan tanınmalı bundan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, orman mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konu taşınmazların önceki ve mevcut niteliğinin ne olduğu, üzerlerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığı, varsa kimden kime ve nasıl geçtiği, zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, taraflar arasında ırsi ilişki bulunması halinde taksim konusunda bilgi alınmalı, taşınmazların evveliyatı itibarıyla imar ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı ve böyle yerlerden ise imar ihyanın ne zaman başlayıp hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine hava ve uydu fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılarak, dava konusu taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğin ne olduğunu, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığını, kullanımın hangi tarihten itibaren olduğunu, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığını, imar-ihyaları tamamlanmış ise hangi tarihte tamamlandığını ve üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü belirtir şekilde rapor alınmalı ve dava konusu taşınmazların konumunu hava fotoğrafları üzerinde göstermesi istenmeli; Hazine’nin temyizi bakımından orman mühendisi bilirkişiden, bölgede orman tahdidinin ne zaman yapılıp kesinleştiği, taşınmazların tahdit dışında bırakılıp bırakılmadığı, ormandan açılıp açılmadığı, orman sayılan yerlerden olup olmadığı hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazların önceki ve mevcut niteliğinin ne olduğunu, tarımsal faaliyete konu edilip edilmediğini, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığını, evveliyatı itibarıyla imar ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, böyle yerlerden ise imar ihya işlemlerinin hangi tarihte tamamlandığını, üzerlerindeki zilyetliğin hangi tarihte başladığını, hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde çekişmeli taşınmazların toprak yapısını, eğimini ve bitki örtüsünü açıklayan, taşınmazların her yönünden tüm özelliklerini gösterir şekilde çekilmiş ve üzerinde taşınmazların sınırlarının kabaca işaretlendiği fotoğraflarının eklendiği, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli rapor ve kroki düzenlettirilmeli; böylelikle davacı lehine zilyetlikle kazanma şartlarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA,
    4- Davacı ...’ın 251 ada 9 parsel sayılı taşınmaza, davacı ... ve arkadaşlarının ise 252 ada 2 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, çekişmeli 251 ada 9 parsel sayılı taşınmaz, bu dava dosyasında dava konusu iken tefrik edildiği ve ... Kadastro Mahkemesi’nin 2007/23 Esas, 2013/86 Karar sayılı dosyası ile taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 3.651,16 metrekarelik bölümünün çalılık vasfıyla Hazine adına, (B) harfiyle gösterilen 8.639,59 metrekarelik bölümünün ise tespit gibi tesciline karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin 30.04.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Hakkında hüküm kurulan 252 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise; Bu taşınmaz, temyiz incelemesine konu bu davada dava konusu iken tefrik edildiği, ... Kadastro Mahkemesi’nin 2010/7-168 Esas, Karar sayılı dosyası ile, çekişmeli taşınmazın Hazine adına orman vasfı ile tescil edilmesine karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin 15.03.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Açıklanan bu durum karşısında, kesinleşen bu hükümlerle birlikte, taraflar arasında derdest bir dava bulunmadığı halde, kesinleşen hükmü ortadan kaldıracak şekilde, bu parseller hakkında yeniden karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA,
    5- Davacılar ... ve arkadaşlarının, çekişmeli 251 ada 6 ve 254 ada 25 parsel sayılı taşınmazlara; davacı ...’ın, 251 ada 6 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, davacılar lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşulları gerçekleşmediği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacılar, taşınmazların ayrı ayrı kendi murislerinden intikal ettiğini ve zilyetliklerinde bulunduğunu ileri sürerek taşınmazların adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların öncesinin kime ait olduğuna ilişkin keşif sırasında alınan soyut beyanlar ile yetinilmiş; taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, halen kimin zilyetliğinde olup, nasıl tasarruf edildiği hususlarında somut bilgiler alınmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak karar verilemez.
    Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için Mahkemece, ispat külfetinin davacı tarafa ait olduğu dikkate alınarak, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ile; tarafların bildirmiş oldukları tanıkları huzuruyla keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, alınan beyanlar arasında çelişki ortaya çıktığı takdirde giderilmeye çalışılmalı; böylelikle çekişmeli taşınmazlar üzerinde davacıların zilyetliğinin bulunup bulunmadığı, mevcut ise iktisaba yeterli süreye ulaşıp ulaşmadığı belirlenmeli; davacıların davasını ispat edememesi durumunda tespitin olduğu gibi bırakılması gerektiği düşünülmeli ve tüm bu hususlar birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA,
    6- Davacı ... ile davalılar ... ve ...’nin, çekişmeli 251 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
    7- Davalı ...’ın, 266 ada 9 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Müdahil ..., tespitten sonra 09.12.2014 tarihli noter senedi ile düzenlenen paya yönelik feragatnameye dayalı olarak davaya katılmış olup, bu haliyle müdahil davacının iddiası, tespit tarihinden sonraki nedene dayalıdır. Tespitten sonraki hukuki nedene dayanan uyuşmazlıkları çözmek Kadastro Mahkemesinin görevi dışında olup Mahkemece davacının iddiası yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, esasa girilerek yazılı gerekçeyle davasının kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden ..."e iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi