(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/32568 E. , 2020/8356 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ: ... 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin öncelikle 1997 yılında ... Tıp Fakültesinde taşeron firma bünyesinde çalışmaya başladığını, çeşitli taşeronlar değiştirmek suretiyle son olarak da 05/10/2015 tarihine kadar ... Eğitmi Araştırma Hastanesinde aşçı olarak çalıştığını, davacının son ücretinin aylık net 1.900,00 TL olduğunu, bunun bir kısmını elden bir kısmının ise banka hesabına yatırıldığını, kendisine ödenmeyen genel tatil, fazla mesai ücret alacakları ve yıllık izinlerinin yasal süreleri doğrultusunda kullandırılmaması nedeniyle ve 15 yıl sigortalılık ve 3600 gün prim ödemesi bulunduğundan iş sözleşmesini noter ihtarı ile feshettiğini ve alacaklarının ödenmesini talep ettiğini bildirdiğini, ancak bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Üniversite vekili cevap dilekçesinde; davacının üniversiteye bağlı hastanenin hangi biriminde ve hangi şirkette çalıştığının tespit edilemediğini, dava konusu olayın Selçuk Üniversitesi bünyesinde olduğu dönemi kapsadığını, taleplerinin husumet ve zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğinin belirterek, davanın reddini istemiştir.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının ... 6. Noterliğinin 05/10/2015 tarihli ihtarnamesi ile iş sözleşmesini feshettiğini, kendi istek ve arzusu ile işten ayrıldığını, davacının sağlık tesisinde yemek hizmeti veren firmalar bünyesinde çalıştırıldığının tespit edildiğini, alt işverenlerce çalıştırılan işçinin kıdem tazminatının alt işverence ödenmesi gerektiğini, davalı kurum ile davacı arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığını, dayanak belgenin taşeron ile idare arasında imzalanan sözleşme olduğunu, işçilerin işe alınması, çıkarılması, sigortalarının ve diğer kanuni yükümlülüklerinin taşeron firmalar tarafından yerine getirildiğini, davalı idarenin asıl işveren olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, Davalı ... hakkında açılan davanın reddine, davalı ... hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf başvurusu:
İlk derece mahkemesinin kararına karşı davalı ... vekili ve davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; davacı vekilinin istinaf başvurusu bakımından yapılan değerlendirmede ise, İlk Derece Mahkemesi kararındaki alackaların varlığına ilişkin tespitlerin doğru olduğu ancak 18 yıllık kıdeme sahip aşçıbaşı olarak çalışan bir işçinin aylık net 1.224,34 TL ücretle çalışmasının günümüz ekonomik şartları ve hayatın olağan akışına aykırı görüldüğü, dosya kapsamında toplanan tüm delillerin incelenmesi sonucu davacının en son ücretinin net 1.900 TL olduğu kabul edilerek alacak miktarlarının eksik hesaplandığı gerekçesiyle, dosya kapsamındaki bilirkişi raporundaki hesaplamalara göre kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti akacağı ile yıllık izin ücreti alacağı hakkında yeniden esas hakkında hüküm kurulmak üzere ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.4857 sayılı Kanun"un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
Somut olayda, davacı dava dilekçesinde, yıllık izinlerinin yasal süreler doğrultusunda kullandırılmadığını ifade ederek yıllık ücretli izin alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan raporda, davacının kıdem süresine hak kazandığı 246 gün izin süresinden, işverence kullandırıldığı tespit edilen 14,5 günlük izin süresi mahsup edilmek suretiyle davacının 231,5 gün yıllık izne hak kazandığı kabul edilmek suretiyle yıllık izin ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır. Davacının 14 tam hizmet yılı boyunca yalnızca 14,5 gün yıllık izin kullanması hayatın olağan akışına aykırı olmakla, davacının dava dilekçesi içeriği değerlendirildiğinde, davacının her yıl 14 gün izin kullandığı kabul edilerek yıllık izin ücreti alacağının hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 01.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.